Eğer söz konusu haber doğruysa, bu Taliban'ın bölgede tehlike oluşturmaya devam ettiği gerçeği hakkında Obama yönetiminin saf olduğunun ispatıdır. Bu aynı zamanda Obama yönetiminin bölgede teröre karşı mücadelede gerçek bir stratejisinin olmadığının göstergesi olabilir ve askerlerinin tahliye planını haklı gerekçelere oturtmak için Taliban'la anlaşma yapmakta çaresiz kalabilecektir.

Bir kaç gün önce medya ABD'nin Guantanamo'da 2002'den beri tutuklu olan yüksek derecede tehlikeli Muhammed Fazi'yi salıvermeyi düşündüğünü bildirdi. Habere göre kıdemli üst düzey ABD yetkilisi Fazi ve diğer dört Taliban üyesinin salıverilmesi 2005 yılından beri Afgan hükümeti ve Taliban temsilcileri tarafından istenmektedir. Üst düzey Taliban komutanı olan Fazi 1998 ile 2001 yılları arasındaki Afgan Şiilerin ölümünden sorumlu olduğu iddia edilmektedir.

Taliban'ın Katar'a ofis açıyor olması Washington'ın vermiş olduğu büyük ayrıcalığı göstermektedir. Aslında Taliban'in Afganistan'ın dışında ofis açmasına müsaade etmek; terörizmi desteklemeyi bırakma isteksizliğine veya Afganistan'da normal politik prosedüre dahil olmayarak uluslararası yasallık iddiasına izin vermek demektir.

Obama yönetiminin Taliban ile gelecekte müzakere kapısını açık tutmak istemesi anlaşılabilinir. Ancak örgüt uluslararası terörizmden vazgeçmeden veya buna istekli olmadan kıdemli Taliban üyelerinin salıverilmesi örgütü uzlaşmada umursamaz ve kayıtsız yapacaktır.

Eğer Obama yönetimi bu kentte Taliban'a büyük jest yaparak destek oluşturmayı istiyorsa amaçlarını açıklamalıdır. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Viktoria Nuland dün bir gazetecinin Taliban ile hükümetin ilişkileri ile alakalı sorusuna el yordamı ile hazırlanılmış bir cevap vermiştir.

Müzakere için kapıyı açık bırakmak ayrı bir şeydir. Ancak hedeflerini gerçekleştirmeden yapılması müzakere değil teslim olmaktır.

ABD, Taliban aşırıları ve bunların müttefikleri El-Kaide'nin oluşturduğu tehlike hakkında gerçekçi olmak zorundadır. Hükümet, askeri geri çekmek için politik uzlaşmayı işletmede yanlış umutlara girmemelidir. Politik uzlaşma ancak Afganistan'ın bir terörist cenneti olmaktan sağlanabilir.

ABD 9/11'den önce Taliban'ın niyetini ve onun El-Kaide ile sıkı bağını yanlış okudu. ABD'li diplomatlar genelde Pakistan liderlerinin tavsiyelerine göre ve onların Taliban liderleri üzerindeki abartılmış etkileri üzerine hareket etti.

İngiliz gazetesi The Guardian'in yayınladığı bir haberegöre ABD Afgan isyancıların Katar'da ofis açmaları anlaşması karşılığında Guantanamo'daki üst düzey Taliban yöneticilerin salıverilmesini prensipte kabul etmiştir. Irak'ta geçici koalisyon otoritesinin eski politik danışmanı Michael Rubin şunları belirtmiştir; ' ABD'nin 1995'den 1999'a kadarki Taliban ile irtibata geçme çabaları kendi menfaatlerini koruma açısındandır ve tabii ki karşısında tartışmasız bir şekilde düşman bir muhatap bulmuştur. Şu an Amerikan Enterprise Enstitüsü'nde uzman olarak çalışan Rubin, Taliban'ın ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerini Usame Bin Ladin'i barındırdıkları ve 1998 Afrika konsolosluklarına saldırıları hakkında nasıl yanılttıkları hakkında detaylı bilgi vermektedir. Rubin'in belirttiği gibi Amerikalılar ile yüz yüze görüşmeler Taliban çetesinin bir grup terörist çatısı yerine yasal hükümet olma iddiasına hizmet etmiştir.

Taliban'la görüşme peşinde olan yönetim, ABD yetkililerinin 1990'larda düştüğü 9/11'in oluşmasına zemin hazırlayan aynı tuzaklara düşmekten kaçınmalıdır. Eğer Taliban bölge barışı içingerekli politik uzlaşmayı yapmadan Afganistan içerisindeki nüfuzunu arttırırsa, ABD sadece Taliban idaresi altında zaten ıstırap çekmiş Afgan halkını yalnız bırakmayacak aynı zamanda şiddetin oluşmasına müsaade ederek ABD'nin milli güvenliğini de tehlikeye atıp bölgede batı karşıtı İslami ideolojinin oluşmasını sağlayacaktır.