Fergana Vadisi

Yazan  25 Haziran 2010
Sovyetler Birliği sonrasında Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ı içine alan Orta Asya ülkelerinde ve bir Kafkasya ülkesi olan Azerbaycan’da bugün, ekonomik, siyasi, sosyal çok ciddi değişiklikler gerçekleşmektedir.

Sovyetler Birliği sonrasında Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan'ı içine alan Orta Asya ülkelerinde ve bir Kafkasya ülkesi olan Azerbaycan'da bugün, ekonomik, siyasi, sosyal çok ciddi değişiklikler gerçekleşmektedir. Henüz bu geçiş süreci tamamlanmamıştır. Her devlet kendisine göre strateji belirleme ve bunu uygulama çabası içerisindedir. Bunun yanı sıra hepsinin ortak temel sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlardan demografik yapı ve sınır problemleri zaman zaman yaşanan olaylarla trajediye dönüşmektedir.

Sovyetler Birliği döneminde sınırlar çizilirken coğrafya ve etnik gruplar dikkate alınmamıştır. O dönemde 1921'den 1980'e kadar yaklaşık 90 kere değişmesine rağmen kimseyi tatmin edecek bir sonuç da alınamamıştır. Etnik yapı bu ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettikten sonra değişik iç ve dış nedenlerle ülkelerin kendi lehine değişiklik göstermiştir. Gerçi Fergana Vadisi örneğinde olduğu gibi değişik etnik yapı özelliğini devam ettiren yerler de vardır. Orta Asya nüfusunun önemli bir bölümü bu bölgede yaşamaktadır. Nüfusun çoğunlunu da Özbekler oluşturmaktadır.

Fergana Vadisi verimli yer altı yerüstü kaynaklarının yanında stratejik bakımdan çok önemli bir konuma sahiptir. 11Eylül saldırılarından sonra ABD'nin başlattığı Afganistan operasyonu nedeniyle bölgede yaşanan ABD-Rusya rekabeti, her iki ülkenin üs konusundaki talepleri bölge ülkelerini tercih yapmaya zorlamaktadır.

Fergana Vadisi İslam dininin yayılmaya başladığı günden beri birçok din alimi yetiştiren bir bölge olmuştur.Bölge ayrıca Vahabilik, Şiilik hareketlerinin propagandasına maruz kaldığı gibi Afganistan'dan gelebilecek radikal İslam tehdidine de açıktır.

Yine Afganistan'da üretilip diğer ülkelere Fergana Vadisi üzerinden ulaştırılan uyuşturucu maddeler için genellikle Bedahşan ve Oş güzergahı kullanılmaktadır. Sovyet rejimine karşı silahlı mücadele yürüten Basmacılık Hareketi de yine bu bölgede gerçekleşmiştir. 1990'ların başında yaşanan Özbek-Ahıska, Özbek-Kırgız çatışmaları, 1992'de başlayan Tacikistan iç savaşı yine bu vadiden başlamıştır.

Geçtimiz günlerde yaşanan Özbek-Kırgız çatışması gibi görünen olaylar yine bu bölgede yaşanmıştır.Bütün bu nedenlerden dolayı Fergana Vadisi çok dikkat edilmesi gereken bir bölgedir.Bugün olayların yatışmış gibi görünmesi tekrarlanmayacağı anlamına gelmez.

Dikkat edilmesi gereken bir başka konuda Kırgızistan'da yaşanan son olaylardan sonra Oş ve Celalabat'tan ayrılmak zorunda kalan Özbeklerin dramıdır. Fergana Vadisini vatan bilen Özbekler buradan ayrılarak Özbekistan sınırındaki kamplarda mülteci durumuna düşmüşlerdir. Özbekistan bu insanların hepsini ülkesine kabul etmemiştir. Bölgede yaşayan Özbekler, Kırgızistan'da yaşayan en dindar topluluklardan biridir. Özbekistan bölge Özbeklerinin ülkesindeki muhalif İslamcı oluşumlara destek vermesinden endişe duymaktadır. Özellikle 1999'da Özbekistan'da karşılaşılan muhalif hareketler nedeniyle İslam Kerimov yönetimi, Kırgızistan'da yaşayan Özbekleri izole etmeye yönelik bir politika izlemektedir. Bu amaçla Özbeklerin sınır geçişleri konusunda çok sıkı önlemlere başvurmaktadır. Son olaylar sırasında da sınırın geç açılmasının nedeni budur. Ayrıca sınırdan her isteyen Özbekistan'a girememiştir, kadın, çoçuk ve yaşlılara öncelik tanınmıştır. Sınırda mülteci kampları kurulmuş ve Özbekler buralara yerleştirilmişlerdir. Bu kamplara yerleşen 100 bin Özbekten 35 bini durumun sakinleşmesi üzerine evlerine geri dönmüşler fakat bir kısmı evlerinin yandığını veya yıkıldığını görünce tekrar kamplara dönmüşlerdir.

Ortaya çıkan tablo büyük bir dramdır. Uluslar arası acil yardıma ihtiyaç vardır. Orta Asya'daki temel sorunlar hem iç çatışmalara ve hem de bölge ülkeleri arasında çatışmalara zemin hazırlamaktadır. Bütün bu yaşananlar yalnız bölge ülkeleri için değil Türkiye için de önemli tehditlerdir. Bu nedenle Türkiye'nin süratle bu coğrafya ile ilgilenmesi ve yeni politikalar üretmesi şarttır.

 

Doç. Dr. Meşküre Yılmaz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display