< < Cumhurbaşkanı Gül'ün Kazakistan Ziyareti ve Türkiye-Kazakistan İlişkileri
 Bu sayfayı yazdır

Cumhurbaşkanı Gül'ün Kazakistan Ziyareti ve Türkiye-Kazakistan İlişkileri

Yazan  31 Mayıs 2010
23–26 Mayıs tarihleri arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gerçekleştirdiği Kazakistan gezisine bakanlar, milletvekilleri ve çok sayıda (250 kişi) iş adamı katıldı.

Gül Kazakistan'a hareketinden önce, Türk Cumhuriyetleri başkanlarıyla varılan mutabakat çerçevesinde her yıl çeşitli vesilelerle ziyaret gerçekleştirme kararı aldıklarını belirterek, şunları söyledi; Kazakistan Orta Asya'da yükselen bir güçtür ve önemi bütün dünya tarafından yakından takip edilmektedir. Ülkemizle Kazakistan arasındaki ilişkilerde her bakımdan çok mükemmel seviyede sürmektedir. Bu ziyaretimde mükemmel olan bu ilişkilerimizi daha da ileriye taşımak için birçok anlaşmalar imzalanacak, ortak kararlar alınacaktır. Gül bu ziyaretini geçen yıl Türkiye'ye gelen Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in daveti üzerine gerçekleştirdi.

Nazarbayev'in Türkiye'yi ziyaretinden kısa bir süre önce 3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da gerçekleşen 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nde, "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" kurulmasına dair anlaşma imzalanmıştı. Aynı ay içerisinde de 21–24 Ekim 2009 tarihleri arasında Türkiye'ye gelen Nazarbayev'in ziyaretinde Türkiye- Kazakistan, son yıllarda ivme kazanan yakın ilişkilerini Stratejik Ortaklık Anlaşması ile perçinledi. Bu anlaşmalar tartışmasız, Türk Devletleri özellikle Türkiye Kazakistan arasındaki ilişkilerde başlayan yeni bir süreci, yeni ufukları ifade etmektedir. Türkiye ilk defa bu anlaşmayla bir Türk Cumhuriyetiyle ilişkisini stratejik ortaklık seviyesine çıkarmış oldu.

Kazakistan'ın AGİT başkanlığını yürüttüğüne değinen Gül, Türk dünyası ile ilişkilerin öneminin altını çizerek oluşturulan Türk Konseyine işaret etti. Gül "Türk Konseyi, ikinci bir Avrupa birliği örgütü gibidir. Biz uluslar arası bir alternatif peşinde de değiliz. Aynı zamanda Rusya ile ilişkilerimizi de geliştiriyoruz" dedi.

Türkiye gerek Türkiye Konseyi gibi örgütlenmelerle gerekse gündeme alınan meseleler ve imzalanan anlaşmalarla ikili ilişkiler açısından dünyanın ilgisinin Orta Asya'ya yoğunlaştığı bir dönemde, uluslar arası konjonktür bakımından da büyük önem arz etmekte ve Türkiye'yi de bu sürecin önemli aktörlerinden biri haline getirmektedir.

Gül'ün Kazakistan ziyareti sırasında iki gün süren Türk-Kazak İş Forumu'nda iki ülke firmaları arasında 1.400 iş görüşmesi yapıldı. Nazarbayev iş forumunda 400 milyon dolarlık bağlantının yapıldığını hatırlattı ve 2020 yenileşme programı kapsamında 25 milyar dolarlık yatırım yapılacak, fırsatı kaçırmayın dedi.

İki devletin cumhurbaşkanları himayesinde Astana'da gerçekleşen iş forumunda Nazarbayev Türk işadamlarını yatırıma çağırdı. Öncelikle kimya, petro kimya, tarım ekipmanları, enerji, ulaşım ve lojistik alanlarına yatırım yapmalarını istedi. Nazarbayev Türk akrabalarımızla iş yapalım iyi dostluğumuz var. Tarih, din ve eğitimimiz ortak. Hep kucaklaşmak yerine gelin gerçek işler yapalım dedi. Nazarbayev bu sözüyle yalnızca Kazakistan ile değil diğer Türk Cumhuriyetleri ile işbirliğindeki gerçekliğe de parmak basmış oldu.

Gül de işadamlarının tüm sorunlarını Nazarbayev'e ilettiğini ve çözülmesi konusunda adımlar atılacağını söyledi. Kazakistan'daki Türk yatırım sayısının artmasını isteyen Gül, özellikle tarım ve madencilik alanında büyük potansiyel bulunduğunu ifade ederken Kazak işadamlarına da seslenerek Türkiye'ye yatırım yapmalarını istedi.

Gül, ekonomik ilişkilerin çok boyutlu şekilde geliştiğini, 2-3 milyar dolara ulaşan ticaret hacmini 10 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Gül'ün Kazakistan gezisinde ekonomi dışında da birçok etkinlik gerçekleşti. Gül'e Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi fahri profesörlük verdi. Gül Yesevi'nin türbesini de ziyaret etti.

Gül Ahıska Türkleri ile de buluştu.(Stalin döneminde sürgün edilen Ahıska Türkleri hala anavatanlarına dönebilmiş değiller).

Gül'ün Kazakistan ziyareti sırasında Almatı'da bulunan Türk büyükelçiliği Astana'ya taşındı.

Türk Konseyi çerçevesinde bir Türk akademisi kurulması karalaştırılmıştı, Astana'da bu akademinin açılışı yapıldı.

TÜBİTAK ile Kazakistan İnavasyon Fonu arasında da bilimsel işbirliğine dönük anlaşmalar yapıldı. YÖK Başkanı, TÜBİTAK Başkanı ve çok sayıda bilim adamı ile işbirliği yapılması konusunda çalışmalar gerçekleştirdiler.

Ayrıca yine bu ziyaret sırasında Türk dünyası Belediye Başkanları ile ilgili bir toplantı gerçekleştirildi. Türkiye'den İstanbul Belediye başkanı başta olmak üzere birçok Belediye Başkanı bu toplantıya katıldı.

Gül'ün Kazakistan ziyareti Orta Asya'nın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Kazakistan ile ilişkiler yalnızca ekonomik alanda değil kültürel alanda da etkin bir şekilde devam etmelidir.

Türkiye bu yıl CICA'nın dönem başkanlığını Kazakistan'dan devir alırken aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi üyeliğini devam ettirecek. Öte yandan Kazakistan'da AGİT dönem başkanlığını bu yıl devraldığından iki ülke de geniş bir coğrafyada oldukça önemli bir rol oynayacak.

Önümüzdeki dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler zirvesi konusunda işbirliklerini hızlandırma kararı alan iki ülkenin aslında kültürel ve ekonomik anlamda mevcut ilişkileri geliştirerek siyasi alanda yakaladıkları ivmeyi sürdürmeleri gerekir.

Doç. Dr. Meşküre Yılmaz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı