Bu haberler, Azerbaycan'da kardeşlerimiz ve soydaşlarımız üzerinde de derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Uzun yıllar içinde özenle oluşturulan Türkiye ve Azerbaycan ilişkileri bu girişimlerden onarılmaz yaralar almaktadır.

Azerbaycan ve Türkiye bir biri için her devletten önemlidir. Türkiye ve Azerbaycan'ın yazgısı birdir. Türkiye ve Azerbaycan hep vurgulandığı gibi bir millet iki devlettir. 1918 Mayısında Birinci Dünya savaşının en zor zamanında bile Türkiye, Ermenilerce katledilen Azerbaycan'daki Türk kardeşlerinin yardımına koşmuş ve Milli Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kuruluşunu temin etmiştir. Bu kutlu günün hatırası, Azerbaycan Milli Şairi Ahmet Cavat'ın şiiri, büyük bestekar Üzeyir Hacıbeyli'nin bestesi ile ölümsüzleşmiştir. "Çırpınırdı Karadeniz" şarkısı kardeşliğimizin nişanesi olarak Türkiye ve Azerbaycan'da Doksan yıldır aynı ruhla söylenmektedir.

1993 yılında Türkiye'nin Ermenistan sınırını kapatma kararı, Ermenistan'ın tüm uluslar arası antlaşmaları çiğneyerek Azerbaycan'da işgal ve katliamları sürdürmesi karşısında haklı bir yaptırım olarak alınmıştır. Kaldı ki Ermenistan tüm haksız fiillerinde ısrarcı olduğunu her fırsatta beyan etmektedir. Azerbaycan'ın beşte biri 17 yıldır işgal altındadır. Bir milyondan fazla mülteci yerinden yurdundan koparılmış ağır şartlar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Bu haksız işgal ve tecavüzler devam ettikçe, Türkiye'nin bu karardan dönmesi işgal ve katliamların tanınması anlamına gelecektir. Bu kararı alacak hükümet ve bürokrasi Türk milletinin kalbinde ve tarih önünde ebediyen mahkum olacaktır. Unutulmamalıdır ki Makamlar ve görevler geçici, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti bakidir.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü olarak; haksız ve asılsız yalanlar üzerinden Türkiye'ye baskı kurmak yoluyla Türk milletinin birliğine yönelen bu tür girişimlere, tek taraflı tavizlere, mütekabiliyet esasına uymayan müzakerelere şiddetle karşı olduğumuzu Türk ve Dünya Kamu oyuna önemle duyuruyoruz.