Kafkaslarda stratejik felaket!

Yazan  08 Nisan 2009
Obama, Türkiye’ye geldi. Bu önemlidir. Obama’nın Türkiye’ye Avrupa’dan ve Türkiye’yi Avrupalı kabul ederek gelmesi de üzerinde durulması gereken bir husustur.

Obama'nın Türkiye'ye gelmesinin nedenlerini Reuters'in ve diğer yayın organlarının yaptığı değerlendirmelerden çıkarmak mümkündür: Reuters haber ajansı, "Artan nüfuzuyla, İran ve Afganistan'da çözüm için yardımına ihtiyaç duyduğu Türkiye ile ilişkilerini yenileme arayışında" dedi. Bir başka yayın organı, Obama'nın 1915 yılına dair Ermeni iddialarıyla ilgili bir soru üzerine,"soykırım" kelimesini kullanmaktan özellikle kaçındığını, kendi görüşünün değişmediğini belirtmekle yetindiğini belirtti.

Bütün bunlara karşın Obama Türkiye'ye ne demiş oldu? Özetini yazalım: "Türkiye, Ermenistan'la olan sınır kapılarını açmalı", "Türkiye, tarihiyle yüzleşmeli (yani Ermeni'lere soykırım yapıldığını kabul etmeli) bunu bir an önce yapmalıdır", "Türkiye, ruhban okulunu açmalı", "Türkiye, patriği ekümen olarak kabul etmeli" dir. "Türkiye Kürt sorununu çözmeli", "Türkiye Kuzey Irak'ta ABD'nin inşa ettiği Kürt bölgesinin muhafazası için gereğini yapmalıdır".

Bu arada Türkiye ile ABD arasında Obama ile hız kazanan görüşmeler sürerken ABD'den gelen bir itiraf da gözlerden kaçtı: General Brent Scowcroft, ABD'nin PKK'ya yaklaşımıyla ilgili tarihi bir itirafta bulundu. Halen Türk-Amerikan Konseyi Başkanı görevini sürdüren General Scowcroft'a göre Washington "PKK'yı kullandı" ve artık örgüte ihtiyacı kalmadı. İran'la diyalog istiyor. Bu nedenle PKK'nın tasfiyesini destekliyor. Stratejik müttefiklik denilen şey; işte böyle bir şeydir!

ABD Başkanı Obama, daha Türkiye'ye gelmeden "Türkiye'yi AB'ye alın" mesajını da vermiştir. Buna karşın Fransa ve Almanya, ABD ile her konuda mutabakat içinde olmasına karşın Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ABD'ye karşı pozisyon almış ve Obama'nın yüzüne "bu AB'nin işidir. ABD bu işe karışmasın" mesajını vermiştir.

Bir kardeşin kaybı!..

Obama, Türkiye'ye yapması gereken her şeyi söylerken Ermenistan'a yapması gereken hiçbir şey söylememiştir. Hem diasporaya hem de Ermenistan'a ima yollu "bekleyin sizin adınıza Türkiye'ye baskıyı sürdürüyoruz" mesajını vermiştir. Bu durum da giderek Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkileri kötüleştirmektedir. Ermenistan işgal ettiği Dağlık Karabağ ile Azerbaycan toprakları konusunu Türkiye- Ermenistan arasındaki ilişkilerin dışında tutmaktadır. Ermenistan Dış İşleri Bakanı Edvard Nalbantyan, "Ankara ile ilişkilerin normalleştirilmesinin Dağlık Karabağ sorunu ile ilgisi yoktur ve Türkiye ile görüşmelerde Karabağ meselesi müzakere söz konusu değil. Erivan, her zaman beyan ettiği gibi Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesi için Ermenilere karşı olan soykırımı gerçeğini şüphe altına alamaz" açıklamasında bulunmuştur.

Bu gelişmeler Azerbaycan'da hayal kırıklığı yaratmıştır. İlham Aliyev, İstanbul'daki Medeniyetler İttifakı forumuna Cumhurbaşkanı Gül'ün bizzat aramasına rağmen gelmemiş ve yerine de kimseyi göndermemiştir. Bu çok açık bir tavırdır. Bu durum Azerbaycan'ı yeni arayışlara iteceği gibi Türkiye'nin elini de giderek zayıflatacaktır. Gürcistan'dan sonra kardeş Azerbaycan'ın kaybı Türkiye'nin Kafkaslardaki stratejik felaketi olacaktır!

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display