Gürcistan Dış Politikasında Yeni Bir Süreç: “Denge Politikası” Mı?

Yazan  09 Ocak 2013

Giriş

Gürcistan'da Ekim 2012'de gerçekleştirilen seçimlerde Bidzina İvanişvili'nin liderliğini yaptığı Gürcistan Rüyası koalisyonu, Saakaşvili'nin iktidardaki Birleşik Ulusal Hareket Partisi'ni geride bırakarak yeni kabineyi kurmaya hak kazanmıştır. İvanişvili'nin başbakanlığında yeni kabinesi oluşturulan Gürcistan yönetimi dış politikasını "Batı'yla entegre Rusya'yla dost" prensibiyle yürüteceğini açıklamıştır. İç politikadaki önemli gelişme ise, Eski Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Georgiy Kalandadze ve eski Savunma ve İçişleri BakanıBacho Ahalaya gözaltına alınması olmuştur. İvanişvili iktidarının bu adımları uzmanlarca "eski yönetimle hesaplaşma ve iktidarını sağlamlaştırma" çabaları olarak yorumlanmıştır.[1] Bu çabaların son örneği ise Gürcistan Dışişleri Bakanı Mayya Pandjikidze'nin önceki hükümet tarafından atanan büyükelçilerin geri çekilmesine ilişkin açıklamaları ve bazı ülkelerde görev yapan büyükelçilerin değiştirilmesi yönünde aldıkları karardır.[2] Gürcistan'daki gelişmeler değerlendirilirken iç ve dış politikadaki değişimler tüm yönleriyle irdelenmeye çalışılmış ve Türkiye-Azerbaycan ilişkileri bağlamında değerlendirilmiştir. Bu analiz, Gürcistan'ın dış politika algısındaki değişim ve Gürcistan'ın Rusya eksenine kayması ihtimali üzerine Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu Projesi'nin Gürcistan'dan geçen kısmının sekteye uğraması tartışmaları hakkında hazırlanmıştır.

 

İvanişvili'nin Perspektifinden Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi

Demir İpek Yolu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'ne verilen diğer isimdir. 7 Şubat 2007'de bir çerçeve anlaşmasıyla Azerbaycan-Türkiye ve Gürcistan'ın ortak bir demiryolu ağı ile bağlantısının sağlanması planlanmıştır.[3] Bu plan çerçevesinde 21 Kasım 2007'de demiryolu hattının Gürcistan kısmının temeli atılmış, 24 Temmuz 2008'de ise Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin katılımıyla Türkiye'de yer alan kısmının temelleri atılmıştır. Projenin temel amacı; Türkiye ile Gürcistan arasında doğrudan demiryolu bağlantısı kurarak, bu hat üzerinden Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağlantıyı sağlamak ve Türkiye'den Türkistan'a açılan bir demiryolu kapısı inşa etmektir. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin yoğun çalışmalar sonucu 2013-2014 döneminde hayata geçirilmesi planlanmıştır. Ancak Gürcistan'da 2012 Ekim başında yapılan seçimlerle iktidara gelen Bidzina İvanişvili'nin bu proje ile ilgili yaptığı açıklamalar, projenin gecikeceğinin sinyalleri olarak yorumlanmıştır. İvanişvili'nin 26 Aralık 2012 Bakü ziyareti sonrasındaki söylemleri ise, Gürcü liderin Bakü'nün tepkilerini dikkate aldığını ve konunun ciddiyetini kavradığını göstermektedir.

20 Aralık 2012'de Gürcistan başbakanı İvanişvili'nin Rezonansi Gazetesi'ne yaptığı açıklamada Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile ilgili birtakım sorunların olduğunu dile getirmesi ise beklenmeyen bir gelişme olmuştur. İvanişvili sözkonusu gazetedeki açıklamasında "Kars-Akhalkalaki demiryolu (BTK demiryolu hattının bir parçası) hattının yapılmasıyla ilgili akıllarda bir takım sorular oluşmuştur. Azerbaycan ziyaretim sırasında bu projenin belirli aşamada Gürcistan için avantajlı olmayacağını ve bu projede bazı revizyonlara gidilmesi gerektiği konusunu dost ülke yönetimine kibarca anlatmayı düşünüyorum"ifadelerine yer vermiştir. Bu açıklama üzerine sosyal paylaşım sitesinde konu hakkındaki görüşlerini beyan eden Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ise, Gürcistan'ın Avrupa'yla bütünleşme stratejisinde önemli bir yere sahip olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının yapımının durdurulması olasılığından endişelendiğini belirtmiştir.[4]

Bu gelişmelerin ardından Azerbaycan'dan da açıklama yapılmıştır. Azerbaycan Ulaştırma Bakanlığı basın servisinden yapılan açıklama, "Kars-Akhalkalaki demiryolu, BTK demiryolu hattının bir parçasıdır ve bölgesel ve küresel açıdan çok önemlidir" ifadeleri ile başlamıştır. Açıklamanın devamında; Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye devlet başkanlarının açıklamaları ve üç ülkenin hükümetleri arasında yapılan anlaşmanın, bu projenin yasal altyapısını oluşturduğuna dikkat çekilmiştir. Ayrıca açıklamada Azerbaycan tarafının proje bağlamında üzerine düşeni yaptığının altı çizilmiş ve tarafların projenin uygulanmasında yükümlü olduğu vurgulanarak, Azerbaycan Hükümeti'nin, Gürcistan`a projenin Gürcistan bölümünün yapımı için 775 milyon dolar indirimli kredi verdiği hatırlatılmıştır.[5]

Azerbaycan'ın konuya ilişkin açıklamasından sonra İvanişvili, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının inşası çalışmalarının durdurma niyetinin olmadığını, aksine bu çalışmalara yardım etmek istediğini belirtmiştir. İvanişvili konuyla ilgili son konuşmasında, "Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin gerçekleştirilmesi coğrafi açıdan çok çekici, fakat ekonomik açıdan bazı sorunlar var. Benim söylediklerim ulaşması gereken yere ulaştı, Azerbaycan ile bu konuda istişareler yapmalıyız" ifadelerine yer vermiştir.[6]

 

İvanişvili'nin Bakü Ziyareti:

"Azerbaycan, Gürcistan için sadece dost değil, aynı zamanda stratejik bir ortak"[7]

İvanişvili 26 Aralık 2012'de Bakü ziyaretini gerçekleştirmiş ve sonrasında yaptığı açıklamada Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının kullanılmaya başlanmasının ardından Gürcistan'ın demiryolları ile yük taşımalarında bir azalma olabileceğini söylediğini hatırlatarak, bu açıklamasını acele yapılmış bir açıklama olarak nitelendirmiştir. Gürcistan Başbakanı doğalgaz konusuna da değinerek Azerbaycan'ın kendilerine uygun fiyattan doğalgaz sattığını belirtmiş ve stratejik ortak olarak nitelendirdiği Azerbaycan ile ilişkilerinde çıkabilecek sorunların karşılıklı mutabakatla aşılabileceğini dile getirmiştir.[8] Doğalgaz konusunda ayrıntılı açıklamalar yapan Başbakan İvanişvili, Rusya'nın Ermenistan'a gazı 220-280 dolardan sattığını anımsattıktan sonra Gürcistan'ın Azerbaycan'dan doğalgazı 145 dolardan aldığını, Azerbaycan'da bile doğalgazın 130 dolardan satıldığına dikkat çekmiştir. İvanişvili, Azerbaycan'ın olası bir doğalgaz akışını kesmesi ve doğalgaz fiyatındaki artış gerçekleştirmesi durumunda Gürcistan'ın çok zor durumda kalacağını ve Ermenistan'la aynı kaderi paylaşacağını belirtmiştir.[9]

 

Gürcistan "Denge Politikası"nı Sağlayabilir Mi?

İvanişvili'nin dış politikadaki manevra alanı sınırlı görünmektedir. Gürcistan Rusya ile yakınlaşmayı hedeflerken, Rusya-Ermenistan-Gürcistan ittifakının tartışmalarına zemin hazırlamıştır. Türkiye ve Azerbaycan'ı stratejik ortak olarak nitelendirmek, söylemde mümkün olsa da reel politikaya yansıtılmadığında ciddi sorunları beraberinde getirebilir. Yani Gürcistan'ın Türkiye ve Azerbaycan'ı "stratejik ortak" olarak nitelendirdikten sonra bu iki devletin çıkarlarına ters düşecek bir politika benimsemesi bölgenin dengelerini sarsacaktır. Enerji kaynaklarının aktarımı ciddi bir sorun oluşturabileceği gibi Gürcistan ekonomisi de Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin bozulmasından sonra ciddi bir gerileme sürecine girecektir. Bu konuda Gürcü Başbakan'ın yaptığı açıklamaları hem Türkiye ve Azerbaycan'ı küstürmemek adına hem de Rusya ile ilişkileri normalleştirmek adına atılmış adımlar olarak yorumlamak mümkündür.

Gürcistan dış politikasındaki değişim, Gebele Radar Üssü meselesini istediği gibi çözümleyemeyen Rusya'nın Gürcistan üzerinden Azerbaycan ile hesaplaşacağı düşüncelerini akıllara getirmektedir. Gebele Radar Üssü'nün kullanım süresi bitmiş, Moskova'nın uzatmak istemesine rağmen Bakü, kira bedeli için yüksek bir fiyat bedeli talep ederek üssün kullanım süresini yenilemek istemediğini göstermiştir. Bakü'nün bu isteksizliğinin ardında; Rusya'nın Karabağ konusundaki tavrı, Bakü'nün kendi topraklarında Rus askeri varlığı istememesi, enerji konusunda Rusya'nın tutumu ve benzeri etkenlerin yattığını söylemek mümkündür. Bakü, Üssün kullanım süresinin 9 Aralık 2012 itibariyle dolduğunu duyurmuştur.[10]

Rusya bölgede kendine yakınlaşmaya çalışan Gürcistan ile kendinden uzaklaştığını düşündüğü Azerbaycan'ı cezalandırma yolunu tercih edebilir. Bu düşünceyi akıllara getiren temel konu ise; Azerbaycan'ın enerji kaynaklarını transit geçiş ülkesi Gürcistan üzerinden aktarmasıdır. Yani Azerbaycan ve Gürcistan arasında olası bir anlaşmazlık durumunda bozulacak ilişkiler, özellikle enerji bağlamında Azerbaycan'ı Rusya'yla biraz daha yakınlaşmak zorunda bırakabilir.[11] Rusya, Azerbaycan'ın enerji konusunda neredeyse tek alıcısı konumuna geçerek, bölgenin enerji kaynaklarını kontrol etme politikasını gerçekleştirmek için İvanişvili'yi bir fırsat olarak görebilir. Fakat bu durum, Gürcistan ve Azerbaycan'ın çıkarlarına uygun sonuçlar doğurmayabilir. Dolayısıyla İvanişvili'nin bu hassas dengeyi sağlamak için yukarıda İvanişvili'nin Bakü Ziyareti alt başlığında yer verilen açıklamaları için "seçici davranmıştır" yorumu yanlış olmayacaktır.

Gürcistan Başbakanı'nın Türkiye ile ilgili yaptığı açıklamalar da denge politikasını kurma perspektifinde değerlendirilebilir. İvanişvili, 28-29 Aralıkta Türkiye'nin Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre Türkiye'den işadamlarını Tiflis'e davet etmiştir ve samimi bir karşılamadan sonra enerji bağlamında bir anlaşma imzalanmıştır.[12] Buna paralel olarak 30 Aralıkta Türkiye'nin Sabah Gazetesi'ne değerlendirmelerde bulunan Gürcü lider; Türk işadamlarının Gürcistan'a yapacakları yatırımlarda kolaylık sağlamak için elinden geleni yapacağını, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun zamanında ve sorunsuz tamamlanacağını ve yakın bir zamanda Türkiye'yi ziyaret etmeyi düşündüğünü belirtmiştir.[13]

 

Sonuç

Gürcistan'ın 2013'ü iç politikadaki değişim rüzgarıyla geçireceğini söylemek mümkündür. Dış politikada ise Gürcistan'ın Rusya ile ilişkilerini normalleştirme yolunu benimserken ve bu doğrultuda 2008'deki savaştan bu yana ilk kez doğrudan görüşmelere başladığı bir süreçte, Azerbaycan ve Türkiye'nin tepkisini çekecek bir politikaya yönelmesi, bölgesel ve küresel dengeler açısından büyük öneme sahiptir. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin yalnızca bu üç ülkeyi birbirine bağlayan bir proje olmadığının altını çizmek gerekir. Bu proje ortaya atıldığında, Avrupa'nın Türkiye üzerinden Asya'ya uzanması olarak da değerlendirilmiştir. Gürcistan'ın bu hamlesi, askıda olan NATO üyeliğini, bölgede hedeflenen kalkınma ve istikrarın sağlanmasını, transit geçişi ve jeopolitik öneme haiz olan bu coğrafyada enerji kaynaklarının taşınmasını etkileyecek güce sahiptir. Dolayısıyla Gürcistan'ın yalnızca Moskova merkezli, stratejik planlamadan yoksun adımlar atması ciddi sorunları da beraberinde getirecektir. Tüm bu gelişmeler, "Rusya-Ermenistan-Gürcistan üçlüsünün bölgede yeni bir ittifak oluşturabileceği" ihtimalini de akıllara getirmektedir. Ancak reel politik olarak; Gürcistan-Ermenistan-Rusya ittifakı, bu devletler tarafından arzu edilen bir durum olsa bile Gürcistan ve Rusya arasındaki Güney Osetya ve Abhazya sorunu ve Gürcistan'daki Rus algısı buna engel teşkil etmektedir. İvanişvili bu konuda bir tercih yapmak zorunda kalabilir. Ya kamuoyundaki tepkiyi görmezden gelip Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığı tanıdıktan sonra Rusya ile yoluna devam edebilir veya Gürcü halkın baskısı doğrultusunda Rusya ile ilişkileri normalleştirme çabaları sonuçlanmadan bitebilir. Bu ittifakın önündeki bir diğer önemli engel ise Türkiye ve Azerbaycan ile birlikte planlanan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin durdurulması neticesinde Gürcistan'ın uluslararası politikadaki imajını tamamen yok olabileceği ihtimalidir. Ayrıca Gürcistan'ın komşu ülkeleriyle ilişkilerinin sekteye uğradığı düşünülürse, bölge yeni bir Ermenistan'a gebedir demek yanlış olmayacaktır. Ermenistan'ın ekonomik sıkıntıları ve azalan nüfusuyla yok olmaya yüz tutmuş hali ise Gürcistan'ı bekleyen tehlikeyi anlatmak için yeterlidir. Neticede Gürcistan dış politikası, iktidar değişimine bağlı olarak kritik bir geçiş sürecine girmiştir.

 


 

* 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güney Kafkasya-İran-Pakistan Araştırmaları Merkezi, Araştırmacı.

[1] "Azerbaijan's Interest in Georgia's Political Transition", Stratfor, 27 Aralık 2012, erişim:http://www.stratfor.com/sample/analysis/azerbaijans-interest-georgias-political-transition.

[2] "Gürcistan Büyükelçilerini Geri Çekiyor", 06.01.2013, erişim: http://www.bik.gov.tr/gurcistan-buyukelcileri-geri-cekiyor-haberi-21467/.

[3] ''Demir İpek Yoluna İlk Adım", Hürriyet, 21 Kasım 2007, erişim: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/7732363.asp.

[4] ''Saakaşvili: Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yapımının durdurulması ihtimali bizi endişelendiriyor'' 21.12.2012. erişim:http://www.1news.com.tr/azerbaycan/ekonomi/20121221063600397.html, 27.12.2012.

[5]"Azerbaycan Uluştırma Bakanlığı İvanişvili'ye cevap verdi" 24.12.2012, erişim:http://www.1news.com.tr/azerbaycan/ekonomi/20121224012943217.html, 27.12.2012.

[6] "İvanişvili: Gürcistan'ın Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesini durdurma niyeti yok", 24.12.2012, erişim:http://www.1news.com.tr/azerbaycan/ekonomi/20121224012845188.html, 28.12.2012.

[7] "Gürcistan Başbakanı: İlham Aliyev Değerli Bir Ülkenin Değerli Cumhurbaşkanıdır", 28.12.2012, erişim:http://www.1news.com.tr/azerbaycan/siyaset/20121228111319202.html, 29.12.2012.

[8] "İvanişvili: Gördüm ki, Azərbaycan əsl dövlətdir", 27.12.2012, http://avrasiya.net/?p=8553, erişim:29.12.2012.

[9] "Tələsib təndirə düşən" İvanişvili", 27.12.2012, http://sia.az/az/news/analysis/327213, erişim:29.12.2012.

[10] "Azerbaycan Rusya'yı Gözsüz Bıraktı", 11 Aralık 2012, Hürriyet Gazetesi, erişim:http://www.hurriyet.com.tr/planet/22127673.asp, 02.01.2013.

[11] "Azerbaijan's Interest in…", a.g.m.

[12] "Gürcistan ile Büyük Ortaklık",Sabah Gazetesi, 29 Aralık 2012, erişim:http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/12/29/gurcistan-ile-buyuk-ortaklik-calik-enerji-grubucalik-holding-ahmet-calik.

[13] "Gürcistan Türk İşadamlarına Kucak Açıyor", Sabah Gazetesi, 30 Aralık 2012, erişim:http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/12/30/gurcistan-turk-isadamlarina-kucak-aciyor.

Ahmet Turan Esen

İlk ve orta öğrenimini Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde tamamlamıştır. Lisans eğitimini (2006-2010 dönemi) Kırıkkale Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde başarıyla tamamlamıştır. Daha sonra Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uluslararası İlişkiler anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimine başlamıştır. Halen Yalova Üniversitesi’nde Yüksek Lisans öğrencisi olan Ahmet Turan Esen, “Türkiye-Azerbaycan İlişkileri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikasına Yansımaları” başlıklı yüksek lisans tezini hazırlamaktadır.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’ndeki görevine Nisan-2012’de başlamıştır.

 

Yabancı Diller

İngilizce

 

Makaleleri

Ahmet Turan Esen, Hakan Boz, Turgay Düğen, Alper Özcan, “Türkiye-Azerbaycan-KKTC Birleşik Devletleri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Davutoğlu Bakü’yü Nasıl Küstürdü?” 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Ekim - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Türk Konseyi, Türk Birliği’nin Anahtarı Olur Mu?”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Kasım - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Yeni Gürcistan: Batı Ekseninde Rusya’yla Dost”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık-2012.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display