×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

AB’nin Türk Ordusu Hazımsızlığı

Yazan  30 Kasım 2008
BÜLENT GÜLER - 8 Kasım'da yayınlanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eleştirildiği ilerleme raporundan sonra Ankara'ya gelen ilk Avrupa Parlamentosu heyetinin gündeminde yine, Genelkurmay Başkanlığı ve TSK vardı.

Türkiye'de yaşanan yolsuzlukları, medyadaki tek sesliliği görmezden gelmeyi tercih eden Avrupalı parlamenterin, ne hikmetse ilk durağı Milli Savunma Komisyonu oldu.

Türk milletvekillerine, Türk ordusunun harcamalarını ve bu harcamaların bütçe içindeki miktarını sordular. Bununla da yetinmediler. TSK'nın bütçe dışı gelirinin olup olmadığı ve bunların denetlenip denetlenmediği hakkında Türk milletvekillerine sorular yönettiler.

Oysa bu soruların yanıtlarını kendileri de çok iyi biliyorlar. Türkiye'de askeri bütçenin de, diğer kurumların bütçeleri gibi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğünü, ardından Genel Kurul'da ele alındığını, TSK'nın harcamalarının Sayıştay tarafından denetlendiğini bilmiyorlar mı? Tabi ki çok iyi biliyorlar.

Avrupa Birliği, Türkiye'yi yeni mi keşfediyor?!! Türkiye, 56 yıldır NATO üyesi değil mi? Türkiye'nin dışında kalan NATO'nun 25 üyesinin 21'i, Avrupa Birliği'nin de üyesi değil mi aynı zamanda?

O Türkiye değil mi Soğuk Savaş döneminde komünizm tehdidine karşı Avrupa'nın ileri karakolu görevini üstlenen; o Türkiye değil mi yarım asır boyunca Güneydoğu Avrupa'nın Sovyetler Birliği tarafından olası bir işgalini önlemek için yüz binlerce gencini Sovyet sınırında tutan?

Türkiye'de bazı sözde aydınların milli damadımız diye diye yere göğe sığdıramadığı, Türk ordusunu her fırsatta eleştirmeyi alışkanlık haline getirmiş Lagendijk efendi, o dönemde Türk ordusunun harcamaları neymiş, neden sormuyor Türk milletvekillerine? 1950'lerden 1990'ların başlarına kadar bu millet, sevgili Avrupalı müttefiklerimiz (!) Kızıl Ordu'nun çizmeleri altında ezilmesin, rahat uyusun diye milyonlarca evladını silah altında tuttu… Neden sormuyor Avrupalı dostlarımız (!) Türk ekonomisine bunun ekonomik yükü neydi diye?

Ne zaman bu aymazlıktan kurtulacağız gerçekten merak ediyorum..AB, Türkiye ve bölge politikalarını daha net çizgilerle belirlemiş ve uygulamanın yollarını arıyor.

Avrupa Birliği, Türkiye'yi üniter bir ulus devlet olarak görmek istemiyor. "Türkiye, üniter bir ulus devlet olarak kaldığı sürece AB üyesi olması mümkün değil." Bunu anlamak için, kahin olmaya gerek yok. Zira uygun zeminde, fırsatını buldukları zaman adamlar, açık açık Türkiye'nin üniter yapısından rahatsız olduklarını ifade etmekten kaçınmıyorlar.

Terör örgütünün TBMM'deki temsilcileri de, Türkiye'nin eyaletlere bölünmesi gerektiğini savunarak Brüksel'in bu projesinin bir an önce yaşama geçmesi için çaba sarf ediyor.

Belli ki Avrupa Birliği, İmralı'daki terörist başına talimat vermiş; o da avukatları aracılığıyla üniter ulus devletin yıkılması için adamlarından harekete geçmesini istiyor.

Türkiye'yi, üniter bir ulus devlet olmaktan çıkarmanın tek yolu ise, Türk ordusunu zayıflatmak. Adamların projesi bu kadar açık…

Irak'ın kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan Brüksel, Washington, Tel Aviv merkezlerinden desteklenen Batı güdümündeki Kürdistan projesinin önündeki en büyük engelin de Türk ordusu olduğunu çok iyi biliyorlar.

Türkiye'deki yandaş medyaları aracılığıyla, Türk milletinin yüzyıllardır Peygamber Ocağı olarak nitelediği ve Türk milletinin en güvenilir kurum olarak gördüğü, ordumuzun itibarını zedelemeye çalışıyorlar.

Türk milleti asla bu tuzaklara düşmeyecek ve şanlı ordumuza kimsenin zarar veremeyeceğini gösterecektir. Ulu Önder Atatürk'ümüzün de vurguladığı gibi dahili ve harici bedhahlar, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacak Türk Ulusu, Türk İstiklalini ve Cumhuriyeti'ni sonsuza dek koruyacaktır.

ARADIĞIMIZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR… TANRI TÜRK'Ü KORUSUN…