HİNDİSTAN HÜKÜMETİNİN SEÇİM ÖNCESİ PRESTİJ KAYBI

Yazan  01 Nisan 2019

Bu ay Hindistan’da genel seçimler gerçekleştirilecek. Yaklaşık 900 milyon seçmenin sandık başına gideceği bu genel seçimler dünyanın en geniş katılımlı seçimi olacak.

Hindistan genel seçimlere giderken, iç siyasete, geçtiğimiz Şubat ayında Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan ve her iki devleti savaşın eşiğine getiren gerilim damgasını vurdu.

Gerilim 14 Şubat 2019 tarihinde Hindistan yönetimindeki Keşmir’de Hindistan güvenlik güçlerini hedef alan ve 44 kişinin ölümüne sebep olan intihar saldırısı ile başladı. Saldırının sorumluluğunu radikal dinci JeM üstlendi. JeM’in Pakistan hükümeti tarafından desteklendiğini ve Pakistan’da eğitim kampları olduğunu ileri süren Hindistan hükümeti ise Hindistan-Pakistan arasındaki Kontrol Hattını (LoC) aşarak Pakistan-Balakot’a hava saldırıları gerçekleştirdi; Pakistan hava güçleri saldırılara LoC çevresinde Hindistan mevzilerini hedef alarak yanıt verdi.

Hindistan hükümeti, Balakot’a yönelik saldırıların bölgede bulunan JeM kamplarını hedef aldığını belirtti ve saldırılar neticesinde yüzlerce JeM militanının öldürüldüğünü açıkladı.

Pakistan ise Hindistan’ın boş/ormanlık alanları hedef aldığını, herhangi bir zayiatın olmadığını belirtti.

Birbirleri ile çatışan iki devletten gelen açıklamalardaki bu çelişki, aslında, Hindistan’ın Pakistan’ın teröre destek vermekte olduğunu ileri sürdüğü, Pakistan’ın da bu ithamları sürekli reddetmekte olduğu sürecin bir uzantısı olarak okunmalı.

Ancak bu alışılagelmiş süreç, bu sefer, Hindistan ana muhalefet partisi Kongre tarafından sorgulanmaya başlandı ve Kongre, hükümetten Balakot’a yönelik saldırılarda yüzlerce JeM militanının öldürüldüğüne dair açıklamasını kanıtlamasını istedi; hatta “Balakot’ta gerçekten saldırdık mı?” sorusunu sordu.

Hindistan-Pakistan arasında bir gerilim yaşandı; uluslararası toplumun da devreye girmesi ile bu gerilim uzatılmadan sonlandırıldı; taraflardan çelişkili açıklamalar geldi ama bu yeni bir durum değil. Bu koşullarda ana muhalefet Kongre, neden hükümeti açıklamalarını kanıtlamaya çağırdı? Neden Balakot’a bir saldırı gerçekleştirilmediğini bile düşünme noktasına geldi? Bunun nedeni Pakistan hükümetinden gelen açıklamalar değil.

Bunun nedeni, Kongre’nin,  Hindistan seçime giderken iktidardaki BJP’nin, Hindistan-Pakistan arasındaki gerilimi seçim yatırımına dönüştürme niyetinde olduğunu düşünmesi. Zira BJP milliyetçi bir parti; Başbakan Modi Pakistan’a dair sert söylemleri ile tanınıyor. Hindistan-Pakistan arasında gerilim ve şiddet arttıkça, milliyetçi ve Pakistan karşıtı söylemler destek bulduğundan, BJP’ye yönelik destek de artıyor.

Bu hususu Hindistan’ın iç siyasi boyutu olarak ele alalım; Balakot saldırısının Hindistan dış siyaseti açısından da anlamı var. Neden?

Hindistan hükümetinin Pakistan politikasının iki ayağı bulunmaktadır. Birincisi Pakistan ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi için Pakistan’ın teröre verdiği desteği sonlandırmasını istemektir. İkincisi Pakistan’ı teröre destek veren ülke sıfatıyla uluslararası politikada izole etmeye çalışmaktır. Hindistan’ın Pakistan’a yönelik dış politikasının bu iki ayağı, Balakot saldırıları ile desteklenmiş oldu. Zira Balakot saldırılarında Hindistan Pakistan’ın teröre destek vermekte olduğunun tekrar altını çizdi; saldırılar sonrası uluslararası toplumdan gelen açıklamalar da Pakistan’a yönelik eleştiriler içerdiğinden Pakistan’ı izole etme politikasına kısmen de olsa katkı yaptı.

Sonuçta BJP kazançlı çıktı diyebilir miyiz? Hayır.

Aksine, bölge basınında çıkan haberler doğru ise, BJP kazanç sağlayabileceği süreçten prestij kaybı ile çıktı; üstelik tam da seçim öncesi!

Bu haberlerde, Hindistan hükümetinin Balakot saldırılarında herhangi bir zayiatın söz konusu olmadığı, Hindistanlı bakan Surinder Singh Ahluwalia’nın “Hindistan’ın hava saldırıları sadece bir uyarıydı” dediği belirtilmekte. Ahluwalia, ayrıca, ne Başbakan Narendra Modi’nin ne de herhangi bir hükümet sözcüsünün hava saldırılarına dair bir rakam vermediğini belirtmiş.

Oysa haber kaynakları, Hindistan dışişleri bakanı Gokhale’nin Hindistan Hava Kuvvetleri (IAF) jetlerinin terör kamplarını yok ettiğini, teröristlerin öldürüldüğünü belirttiğine de dikkat çekiyor.

Gerçek nedir? Akıllar karıştı!

Sonuçta Balakot saldırısı seçim öncesi BJP için, hem iç siyasette, hem de Pakistan’a yönelik dış politikası kapsamında uluslararası pozisyonu adına bir “baş ağrısına” dönüştü.

 

 

Doç. Dr. Dilek Yiğit

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display