Bu sayfayı yazdır

Alibaba belli; Haramiler kim?

Yazan  20 Ocak 2021

Çin’in“kara kuşak“ hamlesi olan “Kuşak- Yol” projesi(B&R)salgına meydan okuyarak devam ediyor.

Son verilere göre 2020 yılını yüzde 2.3 oranında büyümeyle kapayan Çin ekonomisi durgunluğa yelken açan dünyaya ve Avrupa’ya, yatırım, ticaret, iş ve kazanç umudu. Çin hızlı trenleri Chongquin, Weihai ve Wuhan gibi uzak şehirlerden kopup Rotterdam, Hamburg,  Duisburg ve Lyon’a 20 saatten daha az sürelerde ulaşıyor. Wuhan’dan yayılan Covid 19 dan bu trenler ne kadar sorumlu bilmiyorum. Ama Çin’i dünyaya, dünyayı da Çin’e bağlayan yollar, sadece “kara kuşak”tan ibaret değil. Finans ve perakende ticaret kanalları da yollar, köprüler ve limanlar kadar, küresel ekonomiye eklemlenmiş durumda. Bu kısa ve etkin bağlantı, biliyorsunuz Alibaba ile başladı. Ama şimdi Alibaba’nın çiftliğine dadanan tilki, altın yumurta yumurtlayan tavuğu yakalamaya peşinde.Oysa salgın süreciyle birlikte, e-ticaret ve on-line alışveriş beklenen noktaya dört - beş yıl daha önce gelmiş, özellikle gelişmiş ülkelerde e-ticaretin yükselişi hayli hızlanmıştı. Yeni ticari eğilim,sanal gerçekliğin on-line alıveriş uygulanmasına dönüşürken, şimdi Çin’deki ani rüzgar değişiminin nedenini, Alibaba’ya daha yakından bakarak yorumlayalım.

Masal, Hayal ve Teknoloji’ye Müdahale Eşiği

Küçükken halim, selim Alibaba’nın haramilerle serüvenini dinleyen bir Çinlinin bir gün bir kafedeki garson kıza, Alibaba nedir biliyor musun diye sorduğunu ve aldığı cevaptan esinlendiğini hatırlayalım. “Alibaba ve Kırk Haramileri” kızın bildiğini gören genç adam, bu soruyu sorduğu herkesten aynı tepkiyi alınca bir masal,dünyaya malolacak bir işe dönüşüverdi. Alibaba, 1999 yılında Hangzou’da yeniden doğduğunda, Çin henüz Dünya ticaret Örgütüne üye bile değildi. Ama Alibaba’nın önce Çin’de kurumsallaşan farklı kimliği, dünyada Xi Jinping’in kara kuşağı kadar etkili hale geldi ve hatta ona belki ilk “açıl susam açıl” ilhamını verdi. Alibaba’nın finans ve e- pazar kuşatması 1999 un Nisan ayında, kuzey yarım kürede baharla başladı.O güne kadar eğitim ve teknolojiye yaptığı yatırım kadar, masallarla, şarkılarla,ülkenin “incisi” çocuklara hayal gücü kazandıran Çin için o bambaşka bir baharın başlangıcıydı.  Muhtemelen ailelerinin tek çocuğu olan Jack Ma ve Johnathan Lu’nun kurduğu ve o zaman pek te önemsenmeyen, Alibaba e-ticaret grubu, bir süre daha çok Çin’de iş yaptı. Ama sonra kollarını dünyaya bir açtı, pir açtı. İlk on yıl içinde 22.000 çalışanı ile işlem hacmini 170 milyar, piyasa değerini de 200 milyar Dolar’a çıkararak 7.5 milyar Dolar gelir beyan etti. Bünyesinde bulunan 11 alt şirketin hisseleri artık dünya borsalarında at oynatmaya başladı, Çin’in dev adımlarla ilerlediği ticaret dünyasında, kara kuşak’ın yol arkadaşı oldu. Alibaba 2019da artık dünyanın bilindik 40, bilinmedik yüzlerce haramisi ile boy ölçüşecek hale geldiğinde herşeyin, her zaman ve kolayca bulunabildiği sanal bir AVM olarak, siparişleri kara trenlere yüklüyor ve dünyanın istenen her köşesine ulaşmasını sağlıyordu. Alibaba’ya özel bir şirket olarak Çin devletiuzun bir süre hiç müdahale etmedi. Aslında on-line faaliyetleri arasında uranyum ve köpek balığı yüzgeci satışlarının bulunduğu düşünülecek olursa, uranyumun, nükleer zenginleştirme, diğerinin ise doğayı koruma ve afrodizyak özellikleri nedeni taşıdığı riskler yüzünden, ne zaman müdahaleye muhatap olacağı merak konusuydu. Hem satışları, hem de alıcıları nedeniyle istihbarat örgütlerinin dikkatine ve özel ilgisine mazhar olması gereken Alibaba, hem de e ticaret hacmi beklenenden hızlı bir atak yapıp yüzde 90 kapasiteye ulaşırken neden daha önce değil de yeni kırmızı kart gördü? Bu müdahale eşiğini gerçekten Çin mi belirledi? Yoksa Çin’e yaptırım uygulayan ABD veya Amazon gibi rakip şirketler mi?

Vay Alibaba’nın Başına Gelenler

Alibaba veya artık referans verildiği şekliyle BABA’nın hisse performansı 2020 boyunca, ortalama yüzde 26 oranında arttı. Bunu elbette, kısmen Covid 19’un patlak verdiği, ama hızla denetim altına alındığı Çin’in ekonomik açıdan gösterdiği performansa bağlamak gerekir. Ama Alibaba, kuruluşundan bu yana geçen 22 yıllık dönemde gösterdiği yükselişle, sıradan bir sanal ticaret ve hisse yatırımı olmaktan öteye geçmişti. Ali Baba’dan çıkıp, kitlesel ve dinamik bir başka güç olan Ant grubu,Çin’in üstün başarılı Fintek (Financial Technology) şirketi haline dönüşürken, bir başka Alibaba türevi olan Alipay, kendi dijital kasasını, adeta Çin ekonomisinin nakit deposu haline dönüştürüp, sürücü koltuğuna oturmaya aday haline geldi. Sanaldan gerçeğe dönen gücü, dünyadaki rakipleri kadar, Çin mali düzenleme ve denetleme kuruluşlarının da radarına yakalandı. Devlet içinde devlet mi olacaktı yoksa? ABD yaptırımları arttıkça Çin bunlara misilleme yapmaktan hiç geri kalmadı. Ama ülke içinde de komünist parti özel sektör üzerindeki baskısını arttırmaya başladı. Kasım 2020 de Şanghayve Hong Kong borsalarının listesine girerek,halka açılma hazırlığı yapan (IPO) 37 milyar Dolarlık Ant grubunun önünün,Çin Devlet Piyasa Denetleme Kurulunun (ÇDPDK) aniden kesilmesi, daha ziyade özel bir hesaplaşma gibi gözükse bile galiba buz dağının su üzerindeki sivri ucu gibi. Aslında hanidir ABD de kayıtlı Çin şirketlerinin de Çin tarafından denetlenmesi konusunda bir niyet vardı. Ama bunlar denetlendikçe veya işlem tahtalarından düştükçe, hem Ant, hem de Alipay’ın dolayısı ile BABA hisselerinin değerlenmesi, sonunda denetim kabağınıAlibaba’nın başında patlattı. Olanlar sanal mı, gerçek mi? Yoksa bir senaryo mu? Arkası gelir mi? Bilmem.

Devlet Başa Kuzgun Leşe Gibi

BABA ile ilgili iddialar yenir yutulur cinsten değil. Meğer kendisi ile iş yapanları sözleşme imzalamaya zorlamaktan, bu anlaşmalarla sadece BABA’nın istediği ürünleri, e ticarette alıp satmaya mecbur bırakmaya kadar yasa dışı kabul edilen uygulamaları ile Alibaba haramilerden beter bir haramiye dönüşmeye başlamış. Ama uranyum ve köpek balığı yüzgeci satışlarına hala hiç atıf yok.Uluslararası e- ticaret ve e finans piyasalarında artık önemli bir yer kazanan şirketlerin kurucusu Jack Ma’nın Çin’deki Bankacılık düzenlemelerini eleştirmesinden sonra başlayan bu hamlelere karşı hem Alibaba, hem de Ant Grubu, devletle işbirliğinden kaçınmayacaklarını açıkladılar. Bunu piyasalar herhalde Alibaba’nın harami olmadığı, ama haramilerle işbirliği yapmaya her zaman hazır olduğu olarak algıladı. Ama ÇDPDK tarafından 24 Aralık 2020 de, yaptığı şüpheli işlemler dolayısı ile sigaya çekilmeye başlayınca,Alibaba hisseleri, izleyen ilk işlem gününde yüzde 18 değer kaybetti. Ancak bu düşüş BABA’yı hiç endişelendirmiyor. Şimdi düşen hisselere artan talep ve satışlar kadar, dolan nakit kasasının kimin ekmeğine tereyağ sürdüğü merak konusu.Zaten en son haber hisselerin Hong Kong borsasında yüzde 6 oranında değer kazandığı yönünde.Kasım 2019 da IPO olmadığına göre bunlar Çin devletine mi geçti? Yoksa zaten Alibaba boşluklardan yararlanarak, makul sınırları aşan offshore işlemler mi yapmıştı? Bu işlemleri kimlerle yapmıştı? Aslındagri alanlara girilince, kim Alibaba, kim harami anlamak kolay değil. Yoksa zaman ve batı ile yakın temas Çin devletini eğitti de gerçekten, Alibaba özelinde tekel karşıtı(anti trust) mevzuatı ülkede rekabeti teşvik için mi kullanıyor? Ejderhanın sivri dişini göstermek için neden bu kadar beklediği de ayrıca merak konusu.

Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar