Bu sayfayı yazdır

Latin Amerika'da Sonbahar

Yazan  26 Kasım 2013

 

 

Giriş

Türkiye iç gündeminin hızla değişmesi ve dış politikada genel olarak Ortadoğu ile yakın çevrenin öne çıkması nedeniyle geçtiğimiz sonbaharda Latin Amerika merkezli birçok gelişme Türk basınında çok az yer buldu. Ancak bu gelişmelerin en azından bir kısmı kısa ve uzun vadede küresel etkiler yapabilme potansiyelini barındıran gelişmelerdi. Latin Amerika Kıtası’nın dünyadaki öneminin arttığına dair alışılmış söylemler son süreçteki gelişmeleri yansıtmakta yetersiz kalmaktadır. Zira günümüzde, yeni siyasi ve ekonomik birlikteliklerin ortaya çıkması, kıtalar arası entegrasyon politikaları ve tek merkezli küresel politikalara karşı alternatif projelerin ele alınması gibi Latin Amerika’yı da kapsayan politik yaklaşımların arttığını görüyoruz. Latin Amerika dışında ABD, Çin ve Rusya ise başat aktörler olarak yeni sürece etki etme çabalarını sürdürmektedirler. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, Brezilya-ABD ilişkilerinde dinleme krizine bağlı olarak ortaya çıkan ani değişim ile Venezuela ve Çin arasında bazı yeni anlaşmaların imzalanması geçtiğimiz sonbaharın iki önemli gelişmesi olarak dikkat çekmektedir.

 

Dinleme Krizi ve Brezilya-ABD İlişkilerinde Gerilim

Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ve bazı üst düzey devlet görevlilerinin telefon görüşmeleri ile elektronik posta iletişimlerinin ABD Ulusal Güvenlik Servisi tarafından izlendiği bilgileri eylül ayının başında ortaya çıkmıştır. Ardından Brezilya milli petrol şirketi Petrobras’ın da benzer şekilde takip edildiğine dair kanıtların elde edilmesi üzerine Başkan Dilma Rousseff ABD’den konuya ilişkin bir açıklama istemiştir. Rousseff ayrıca ABD Ulusal Güvenlik Servisi’nin bu tür faaliyetlerini durduracağına dair garanti verilmesini ve ülkesinden özür dilenmesini de talep etmiştir.[1] ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA)’nın eski çalışanı Edward Snowden tarafından dünyanın diğer birçok ülkesinde yürütülen benzer dinleme-izleme faaliyetlerinin ifşa edildiği bir dönemde Brezilya’daki örneği özgün kılan ise Başkan Rousseff’in Ekim ayında ABD’ye yapacağı resmi ziyareti iptal etmesi olmuştur.

Rousseff’in telefonla görüştüğü Obama tarafından ziyaretin yapılması konusunda ikna edilmeye çalışılması, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin meseleyi görüşmek için Brezilya’ya gitmesi sonuç vermemiş, ABD’nin konuya ilişkin yaptığı resmi açıklama ise Brezilya yönetimi tarafından tatminkâr bulunmamıştır. Rousseff yönetiminin gösterdiği bu tepkinin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde Brezilya’nın yükselişini kullanarak Çin’in nüfuzunu sınırlandırmaya çalışan ABD açısından olumsuz sonuçlar doğurması söz konusudur.[2]  Zira Rusya’nın Edward Snowden’e kapılarını açması ve Suriye krizinin çözümünde belirleyici aktör olarak öne çıkması gibi ABD aleyhine gelişen sürece Brezilya’daki dinleme iddialarının neden olduğu gelişmelerin eklenmesi ABD’nin dünya genelindeki nüfuzunun değişmeye başladığına dair yeni bir işaret olmuştur.[3]

Bir devlet başkanının başka bir ülkeye yapacağı resmi ziyaretin iptal edilmesinin devletler arası ilişkilerde sembolik anlamları vardır. Ancak tepkinin sembolik olması onun öneminin düşük ve yansımalarının az olacağı anlamına gelmemektedir. Aksine Brezilya örneğinde, iptal edilen ziyaretin 1995 yılından beri ABD’ye yapılacak ilk devlet başkanı ziyareti olması, Dilma Roussef yönetimi tarafından gösterilen tepkinin ciddiyetine işaret etmektedir. Belki de ABD’de ilk defa bir devlet başkanı ziyaretinin resmi akşam yemeği ilan edilmesinin ardından iptal edilmiştir. Rousseff döneminin başladığı 2011 yılından beri iyileşme kaydeden Brezilya-ABD ilişkilerinin içinde bulunulan süreçte ciddi yara aldığı ortadadır. Bu gelişme iki ülke arasındaki yakınlaşmayı olumsuz etkileyecektir. ABD Ulusal Güvenlik Servisi odaklı dinleme iddialarından kaynaklanan etkilerin sadece Brezilya ile sınırlı kalmayacağı da açıktır. Bu gelişme, Latin Amerika’da geçmişten bugüne ABD’ye karşı beslenen güvensizlik hislerinin artmasına da neden olacaktır.[4] Dolayısıyla önümüzdeki süreçte ABD’nin kıta ile ilişkilerini düzeltmek için daha fazla diplomatik çaba göstermesi gerekecektir.

Öte yandan, ABD ziyaretinin dinleme skandalı nedeniyle iptal edilmesi Dilma Rousseff’in siyasi geleceğine olumlu katkı yapan bir adım olmuştur. Rousseff bu aşamada hem bölgesel bir lider olarak öne çıkarken hem de ülkesinde kendisine yönelik destek artmıştır.[5] Rousseff’in böyle bir kararı almış olmasının yanı sıra ABD’ye karşı benimsediği politik tutumu sürdürmesi durumunda 2015 yılında yapılacak başkanlık seçimlerinde Brezilya’da artan orta sınıftan daha fazla destek alacağı değerlendirilmeye başlamıştır. Orta sınıfın Brezilya’da gelecek seçim sonuçlarını belirleyeceği dikkate alındığında[6] Dilma Roussef’in daha şimdiden ülkesindeki siyasi rakiplerine karşı önemli bir üstünlük elde ettiğini söylemek mümkündür.

Brezilya ve ABD arasında dinleme iddiaları nedeniyle ortaya çıkan diplomatik krizin, sadece Brezilya tarafının kararına bağlı olarak resmi devlet ziyaretinin iptal edilmesi ile bitmeyeceği aşikârdır. Bu süreçte iki ülke arasındaki ekonomik-ticari ilişkilerin de ciddi şekilde etkileneceği beklenmektedir. Zira bunun ilk işareti Brezilya hükümeti tarafından yine eylül ayı içerinde verilmiştir. Dinleme iddialarının ortaya çıkmasından önce Brezilya Hava Kuvvetleri uçak filosunun yenilenmesi kapsamında ABD merkezli faaliyet gösteren Boeing firması tarafından 36 adet dördüncü nesil FX-2 savaş uçağının 4 milyar ABD doları karşılığında Brezilya’ya satılmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak Dilma Rousseff eylül ayında FX-2 uçakları alımının 2015 yılında yapılacak başkanlık seçimleri sonrasına bırakıldığını açıklamıştır. Bu karar ise başta Rusya olmak üzere diğer bazı ülkeleri Brezilya’ya uçak satışı konusunda cesaretlendirmiştir.[7]

Dilma Rousseff yönetiminin ABD Ulusal Güvenlik Servisi’nin izleme faaliyetlerine karşı diğer bir tepkisi de başta Google, Facebook ve Twitter olmak üzere internet şirketlerinin Brezilya’daki kullanıcılardan elde ettikleri bilgilerin bu ülkede depolanmasını sağlayacak bir yasa çıkarılması yönünde çalışmalara başlaması olmuştur. Brezilya’nın internet güvenliği konusundaki diğer bir girişimi de 2014 yılı Nisan ayında Rio’da “casusluğa karşı internet gizliliği” konulu bir konferansa ev sahipliği yapacak olmasıdır.[8] Brezilya ayrıca Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ile birlikte BRICS yapısı bünyesinde sürdürülen ABD’den bağımsız alternatif bir internet ağı oluşturulması projesi içerisinde de yer almaktadır. Saniyede 12,8 terabit kapasiteye sahip 34.000 km uzunluğundaki fiber optik kablo vasıtasıyla BRICS ülkelerini birbirine bağlamayı amaçlayan bu alternatif iletişim projesinin 2015 yılının ikinci yarısında bitirilmesi amaçlanmıştır.[9]

 

Venezuela Devlet Başkanı’nın Çin Ziyareti

Latin Amerika’da bu dönemde öne çıkan diğer bir gelişme ise Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun Çin’e yaptığı resmi ziyarettir. Özellikle Venezuela’da muhalefetin eleştirileri ve Maduro yönetiminin Çin’e gidişte kullanılacak uçuş güzergahı üzerindeki Porto Rico hava sahasının kullanılması konusunda ABD ile yaşadığı polemik ardından başlayan ziyaret Venezuela ve Çin arasında bazı önemli anlaşmaların imzalanmasıyla sonuçlanmıştır.

   Devlet Başkanı ve heyetini Çin’e götürecek uçağın Porto Rico hava sahasından geçişinin ABD tarafından engellendiği iddiaları çerçevesinde Venezuela ve ABD arasında yaşanan diplomatik çekişmenin ardından Nicolás Maduro 20 Eylül sabahı Pekin’e gelmişti. Ancak Venezuela’daki muhalefet bir yandan Maduro’nun “dolarları bitirdiği için Çin’e gittiği” söylemini kullanarak hem ülke ekonomisinin içinde bulunduğu kötü durumu hem de bu ziyareti eleştirirken diğer yandan Venezuela devlet başkanlığına ait Airbus tipi uçak yerine Cubana Hava Yollarına ait bir uçakla ve daha fazla masrafla Çin’e gidilmesi çerçevesinde yeni bir tartışma başlatmıştı.[10]

Pekin’de 21-22 Eylül 2013’te gerçekleştirilen görüşmeler ve 12. Üst Düzey Karma Komisyonu çalışmaları sonucunda Venezuela ve Çin arasında finans sağlanması, eğitim ve kültür, vize süreleri, bilim ve teknoloji, inovasyon, uydu sistemlerinde kullanılacak bilgi ve parça değişimi, telekomünikasyon, madencilik ve petrol, her iki ülkede fakirliğin azaltılması, tarım, inşaat ve altyapı gibi alanlarda yirmi yedi yeni anlaşma imzalanmıştır.[11] Böylelikle Venezuela yönetiminin konut, tarım sektörü, sanayi, ulaştırma, elektrik ve madencilik, bilim, sağlık ve teknoloji alanlarında kullanmak üzere Çin Kredi Bankası’ndan 5 milyar dolar kredi alabilmesinin yolu açılmıştır. İki ülke arasındaki stratejik ittifakın güçlendirilmesine yönelik açıklamalara fırsat olan bu ziyaret sonucunda Çin’in Venezuela’da 20 milyar dolarlık yatırım yapması da karara bağlanmıştır.[12]

Venezuela Devlet Başkanı’nın Çin ziyareti farklı kesimlerde değişik değerlendirmelere yol açmıştır. Venezuela’nın artan ekonomik sorunlarına kaynak sağlamak amacıyla sadece Çin’e başvurabileceği, bu ülkenin Venezuela için tek finans kaynağı olduğu kabulünden yola çıkarak yapılan değerlendirmelere göre bahsekonu anlaşmalar sürpriz değildir.[13] Bu ziyaret ve yapılan anlaşmalar her iki taraf için de kazançlı sonuçlar içermektedir. Genel olarak bakıldığında, Venezuela’da sosyal projeler için acil hale gelen kredi ve ekonominin yabancı sermaye ihtiyacı Çin sayesinde önemli ölçüde giderilirken Venezuela da daha fazla petrol sağlayarak Çin’in enerji ihtiyacına çare olacaktır.[14]

Ancak iki ülke arasında yapılan anlaşmaların Çin’e daha fazla kazanç sağlayacağı değerlendirilmektedir. Venezuela Çin tarafından sağlanan kaynak ile alt yapı ve temel tüketim maddesi ihtiyaçlarını Çin pazarından karşılarken bir yandan da bu ülkeye petrol göndermeye devam edecektir. Çin hem üretimini paraya dönüştürecek hem de enerji sorununa iyi bir çözüm bulacaktır. Böylelikle Venezuela ile gelişen ekonomik ilişkiler Çin’in ülke ekonomisini canlandırmaya katkı sağlayacaktır.[15] Öte yandan Çin’in Latin Amerika’daki her yeni ekonomik girişimi aynı zamanda bu kıtada nüfuzunun artması anlamına gelmektedir. Çin özellikle 2005 yılından sonra bu konuda ciddi mesafeler kaydetmiştir.

Sonuç

Brezilya ve Venezuela uluslararası alanda izledikleri politikalar nedeniyle Latin Amerika’da öne çıkan iki ülkedir. Yükselen ekonomisi sayesinde uluslararası ekonomik ve politik meselelerde söz sahibi olmaya başlayan Brezilya, ABD Ulusal Güvenlik Servisi merkezli dinleme iddialarına beklenenden daha sert bir tepki vermiştir. ABD tarafından etkili ve tatminkâr bir girişimde bulunulmadıkça krizin etkilerinin 2015 yılına kadar süreceği değerlendirilmektedir. Brezilya’nın bu bağlamda ABD ile ekonomik ve politik bakımdan gerilimli bir sürece girmesi Rusya ve Çin gibi diğer küresel aktörlerin kıtadaki girişimlerini cesaretlendirebilecektir. Bu açıdan son olarak Venezuela ile yaptığı anlaşmalarda da olduğu gibi Çin’in gittikçe daha avantajlı bir konuma geldiğini söylemek mümkündür.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun Çin’e yaptığı ilk resmi ziyarette imzalanan kredi ve yatırım anlaşmalarının getirileri, ekonomik sorunlar nedeniyle zor günler geçiren Venezuela’nın kısa vadede nefes almasını sağlayacaktır. Öte yandan Venezuela ile yaptığı anlaşmalar Çin’e ticaret ve enerji alanında önemli ekonomik kazançlar getirecektir. Dahası Çin Latin Amerika’daki nüfuzunu artırma anlamında iyi bir adım daha atmış durumdadır.  

 

 


[1]Brazil and the United States, More in sorrow than anger, 18.09.2013, The Economist, http://www.economist.com/blogs/americasview/2013/09/brazil-and-united-states, Erişim Tarihi: 22.11.2013

[2]Simon ROMERO, Brazil’s Leader Postpones State Visit to Washington Over Spying, 17.09.2013, http://www.nytimes.com/2013/09/18/world/americas/brazils-leader-postpones-state-visit-to-us.html?_r=0, Erişim Tarihi: 22.11.2013

[3]Carl MeachamWhat Does President Rousseff’s Postponement Mean for the United States? http://csis.org/publication/what-does-president-rousseffs-postponement-mean-united-states, Erişim Tarihi: 23.11.2013

[4]Dilma Rousseff Cancels U.S. Trips Over Claims Of NSA Spying On Brazil's President, 18.09.2013, http://www.huffingtonpost.com/2013/09/17/rouseff-cancels-us-trip_n_3941973.html; Brazil Spurns U.S. State Visit Invitation Over NSA Spying, http://world.time.com/2013/09/17/brazil-spurns-u-s-state-visit-invitation-over-nsa-spying/; Taylor Barnes, Guess who's (not) coming to state dinner: Brazil could cancel over NSA, 06. 09. 2013,

http://www.csmonitor.com/layout/set/r14/World/Americas/2013/0906/Guess-who-s-not-coming-to-state-dinner-Brazil-could-cancel-over-NSA, Erişim Tarihi: 23.11.2013

[5]Carl Meacham, The Non-State Visit: What's Next for U.S.-Brazil Relations?, 22.10.2013, http://csis.org/publication/non-state-visit-what-next-us-brazil-relations, Erişim Tarihi: 23.11.2013

[6]Paulo Sotero, While only a postponement, Dilma can come out winning twice, 09/18/2013, http://brazilportal.wordpress.com/2013/09/18/while-only-a-postponement-dilma-can-come-out-winning-twice/, 23.11.2013

[7]Carl Meacham, The Non-State Visit: What's Next for U.S.-Brazil Relations?, 22.10.2013, http://csis.org/publication/non-state-visit-what-next-us-brazil-relations, Erişim Tarihi: 23.11.2013

[8]Estaban Israel, Anthony Boadle, Brazil to insist on local Internet data storage after U.S. spying, 28.10.2013, http://www.reuters.com/article/2013/10/28/net-us-brazil-internet-idUSBRE99R10Q20131028, Erişim tarihi: 24.11.2013

[9] www.bricscable.com/network/; BRICS crea su propia Internet alternativa, 23.09.2013, http://www.urgente24.com/219008-brics-crea-su-propia-internet-alternativa, 23.11.2013

[10]Alejandro Rodríguez Rodríguez, Visita de Maduro a China: Una nueva victoria de la diplomacia venezolana, 24.09.2013, http://www.cubadebate.cu/opinion/2013/09/24/visita-de-maduro-a-china-una-nueva-victoria-de-la-diplomacia-venezolana/; Jairo Márquez Lugo (Redactor), Maduro a China en Cubana de Aviación: ¿dónde está el avión presidencial? 20.09.2013, http://entresocios.net/ciudadanos/maduro-a-china-en-cubana-de-aviacion-donde-esta-el-avion-presidencial, Erişim Tarihleri: 21.11.2013

[12]Venezuela y China firman acuerdos por más de 20.000 millones de dólares, 22.11.2013, http://www.eluniversal.com/nacional-y-politica/130922/venezuela-y-china-firman-acuerdos-por-mas-de-20000-millones-de-dolares, Erişim Tarihi: 22.11.2013

[13]Juan Nagel, Venezuela's Manchurian President, 26.09.2013, http://transitions.foreignpolicy.com/posts/2013/09/26/venezuelas_manchurian_president, Erişim Tarihi: 22.11.2013

[14]Riordan Roett Vd., Was Maduro's Recent Trip to China a Success?, 30.09.2013,http://www.thedialogue.org/page.cfm?pageID=32&pubID=3394, 22.11.2013

[15]Juan Nagel, Venezuela's Manchurian President, 26.09.2013, http://transitions.foreignpolicy.com/posts/2013/09/26/venezuelas_manchurian_president, Erişim Tarihi: 22.11.2013

 

Dr. Kubilayhan Erman

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı