Ülkede George Floyd’un polis tarafından öldürülmesiyle başlayan protestolar aynı zamanda Başkan Trump’a yönelik bir hal aldı, protestolar ile birlikte Başkan Trump’ın pandemi sürecindeki faaliyetleri ile alakalı da gerek valiler, siyasiler ve gerek medya tarafından birçok defa sert bir şekilde eleştirildi.

Bütün bu süreç içerisinde ABD Başkanı Donald Trump hem iç hem de dış politikadaki tavrında herhangi bir değişiklik gerçekleştirmedi. Hatta bu süreç içerisinde tam aksine Amerika’da yaşanan olaylarında etkisiyle iç politikada ve seçim çalışmalarında rakibi olan Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden’a ve Demokrat Partiye karşı Trump’ın tavrı eskisinden bile daha sert ve radikal bir kimliğe büründü. Trump ayrıca bu sert tavrını protestoculara karşı da sürdürdü. Özet olarak Amerika Birleşik Devletleri 3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşecek olan seçimde bir sürü pek çok olayın gölgesinde ve siyasi kutuplaşmanın üst düzeyde olduğu bir ortam içerisinde yeni başkanını belirleyecek.

1-Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçim Sistemi

ABD’de Başkanlık seçimleri iki aşamalı olarak ilerliyor. Partiler ilk önce kendi içerisinde bir ön seçime giderek, partisi için ABD Başkanlığı için yarışacak adayları belirliyor (USA-Elections-In-Brief-TR). ABD Anayasasında bu aday belirleme sürecini bu şekilde gerçekleşmesini sağlayacak herhangi bir kural yoktur, ancak zaman içerisinde partilerle beraber bu ön seçim sistemi Amerika topraklarında kendiliğinden yer bulmuştur.

Ön seçimler aynı başkanlık seçimlerinde olduğu gibi eyalet bazında yapılır ve ön seçimler sonucunda gerekli çoğunluğu sağlayan başkan adayı, her 4 yılda bir Kasım ayının ilk pazartesi gününü sonraki salı gününde yapılacak olan seçimlerde partisinin adayı olarak yarışmaya hak kazanır. Amerika’nın sahip olduğu seçim sistemi dünyanın geri kalanına göre biraz daha farklı özellikler içermektedir. Seçmenler her 4 yılda bir Kasım ayının ilk haftası olan başkanlık seçimlerinde doğrudan bir başkan adayına oy vermezler. Seçmenler bunun yerine kendi eyaletlerinde başkanın seçilmesini sağlayacak olan seçiciler kuruluna oylarını verirler. Her eyalette kazanan taraf, o eyaletin bütün delegelerini alır ve kaybeden taraf seçiciler kuruluna herhangi bir delege gönderemez. Toplam delege sayısı olarak 270 delegeye veya daha yüksek bir miktara ulaşan başkan adayı, seçimden sonraki Ocak ayının 20. gününde Beyaz Saray’a giderek yeminini eder ve başkanlık görevine başlar (BBC, 2019). Her Eyaletin birbirinden farklı delege sayısı göndermesi ve o eyaleti kazanan tarafın tamamen bütün delegelere sahip olması ise seçim sistemine bazı itirazlar doğmasına sebep oluyor.

1.1-Seçim Sisteminin Sebep Olduğu Sorunlar ve Sisteme Yönelik Eleştiriler

Örnek olarak 2000 senesinde Demokrat Parti’nin adayı Al Gore rakibi George Bush’a oranla 543.895 daha fazla oy almasına rağmen, Bush seçiciler kuruluna daha fazla üye çıkartmasını sağlayacak eyaletlerde kazandığı ve bütün delegeleri kazandığı için başkanlık yarışını kazanmıştı (BBC, 2016). 2000 Seçimleri ayrıca Florida Eyaletinde Bush’un sadece 537 oy farkla kazanmasıyla seçim çıkmaza girmişti ve Demokratlar oyların yeniden sayılması için mahkemeye başvurmuştu, yeniden sayımlar sonucunda her seferinde farklı bir sonuç ortaya çıkmasından sonra, son olarak ABD Yüce Mahkemesi tarafından alınan karar ile birlikte Cumhuriyetçi Aday Başkan olarak seçilmişti. Aynı şekilde 2016 seçimlerinde gene bir Demokrat Parti adayı olan Hillary Clinton rakibi Donald Trump’a oranla %2,1 daha yüksek oy oranına sahip olmasına rağmen seçimlerin kazananı Donald Trump olmuştur (TRT, 2016). Söz konusu başkanlık seçim sistemine duyulan rahatsızlık özellikle Demokrat Parti taraftarlarınca birçok kez eleştirildi.

2016 seçimlerinden sonra seçim süreci boyunca Demokrat Parti’nin adayı Hillary Clinton’ı destekleyen ve bunu açıkça beyan eden New York Times gazetesi seçimden sonraki bir yazısında bu seçim sisteminin değişmesinin gerektiğini, sistemin yeterince seçmenin sözüne önem vermediğini ve seçmenin katılımcılığını yeteri kadar sağlamadığını belirtmişti. Ayrıca bu sistem ile halkın çoğunluğunun desteklediği adayın başkan olamamasını eleştirmişti ve daha fazla oy oranına sahip olan adayın başkan olması gerektiğini savunmuştu (Hürriyet, 2016). New York Times tarafından geçtiğimiz Şubat ayında bu konuyla alakalı yeniden bir yazı yayımladı ve yazıda seçim sistemindeki fazla oy alan başkanın seçilememesinin haksızlığına ve bunun için neler yapılabileceğine dikkat çekti (Times, 2020).

2-Demokratların Başkan Adayını Belirleme Süreci

Demokratların 3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşecek olan başkanlık seçimlerinde kendi adayını belirlemek için yapılan ön seçimlerde 2016 yılına göre daha fazla başkan aday adayı katıldı. 2016 yılında gerçekleşen ön seçimlere 17 başkan aday adayı yer alırken 2020 yılında yapılan ön seçimlerde bu sayı 29 oldu (Times, 2020). Adaylar arasında 2 kişi ön plana çıktı ve 2020 yılı başkanlık seçimleri için Demokratların başkan adayının Obama döneminin başkan yardımcısı Joe Biden veya Vermont Senatörü Bernie Sanders ikilisinden birinin olacağı ön seçim sonuçlarıyla beraber netleşmeye başladı. Sanders daha önce 2016 yılındaki ön seçimlerde Hillary Clinton’a karşı kaybetmişti. Joe Biden ön seçimlere girmeden önce başkan yardımcılığını üstlendiği Obama’nın da desteğini almıştı.

Demokratlar başkan adaylarını belirlemek için yapılan ön seçimlerin ilkini Iowa’da gerçekleştirdi. Iowa’da yapılan ve Amerika’ya özgü olan caucusların ardından Demokratların başkan adayı sayısı 11’e düştü (Euronews, 2020). Iowa’da gerçekleştirilen ilk seçimleri Pete Buttigieg ve Bernie Sanders arasında başabaş sonuçlandı. Buttigieg 563 oy alırken Sanders 562 oy alarak Buttigieg’in arkasında yer aldı. Joe Biden ise Iowa’da 340 oy alarak Iowa’da Sanders’ın gerisinde kaldı (Çopur, 2020).

Iowa’dan sonra ise sıradaki ön seçimler New Hampshire’da düzenlendi. Hampshire’da düzenlenen seçimlerinden galip çıkan Bernie Sanders başkan adayı olmak için rüzgârı arkasına aldı (BBC, 2020). New Hampshire ön seçimlerinden 11 gün sonra 22 Şubat tarihinde yapılan

Nevada ön seçimlerinde ise Bernie Sanders ezici bir üstünlükle yeniden ilk sırada yer aldı, Nevada ön seçimlerinin en önemli kısımların birisi ise Joe Biden bu ön seçimlerde Sanders’ın arkasında  ikinci. olarak yer aldı ve başkan adaylığı yarışında Sanders’a rakip olmaya başladığını gösterdi (DW, 2020).

29 Şubat tarihinde Güney Carolina’da yapılan ön seçimlerde ise bu sefer Joe Biden ezici bir üstünlükle birinci sırada yer alırken ikinc isırada Bernie Sanders yer aldı. Biden Güney Carolina seçimlerini %48,4 ile kazanmayı başardı ve Biden’ın ilk büyük ciddi zaferi olmasından dolayı Güney Carolina’da gerçekleştirilen ön seçimler Biden için önemli bir dönüm noktası oldu (Sputnik, 2020).

Ön seçimlerin en kritik aşaması ise 3 Mart 2020 tarihinde 14 farklı Eyalette gerçekleştirilen süper Salı adı verilen ön seçimlerdi. Süper Salı’da bir başkan aday adayının, başkan adayı olması için gereken delege sayısı toplamının %34’ü gibi ciddi bir oranını belirlenmekte (VOA, 2020). Joe Biden Süper Salı’da yer alan eyaletlerin 10 tanesini kazanarak ön seçimlerde önemli bir galibiyet elde etti. Diğer yandan Süper Salı içerisindeki en önemli eyaletleri Biden kazanırken daha az derecede önem taşıyan eyaletleri Bernie Sanders kazandı. Joe Biden Süper Salı sonucunda 655 delegenin desteğini kazanırken, Bernie Sanders toplamda 558 delegenin desteğini kazanabildi. Ayrıca Biden Süper Salı zafer ile birlikte önceden Bernie Sanders’ın arkasında olan rüzgârı kendi lehine çevirmeyi başardı.

Biden için diğer bir kritik dönemeç ise 10 Mart tarihinde 6 eyalette yapılan ön seçimlerde yaşandı. Bu ön seçimlerde Joe Biden Sanders ile yarıştığı 6 eyaletin 5 tanesinde Sanders’ın önünde bitirdi ve başkan adaylığı için konumunu iyice güçlendirdi. Bu tarihte yapılan seçimler ise başkent Washington’u içinde bulundurması açısından adaylar için önemli bir seçim virajı olarak değerlendirilmekteydi (DW, 2020).

6 kritik eyaletin seçiminden sonra ise bir sonraki ön seçimler 17 Mart 2020 tarihinde Arizona, Florida ve Illinois eyaletlerinde gerçekleştirildi. Biden buradaki bütün eyaletleri seçim zaferleri arasında ekledi. 7 Nisan 2020 tarihinde Wisconsin’de gerçekleştirilen ön seçimleri de Joe Biden’ın kazanmasının ardından, Bernie Sanders yaptığı açıklamada seçim kampanyasını askıya aldığını duyurdu. Sanders sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Eğer adaylığın mümkün olacağı bir yolda olsaydım kesinlikle devam ederdim” dedi. Sanders ayrıca Joe Biden’ı tebrik ettiğini ve kendisini destekleyeceğini ve birlikte hareket edip Donald Trump’ı yeneceklerini aynı konuşma içerisinde belirtti (BBC, 2020). Sanders ayrıca seçimden çekilmesinden bir süre sonra yaptığı açıklamada bütün Amerikalılardan Joe Biden ile ayrı düşündükleri konuların olmasının yanı sıra aynı düşündükleri konularında olduğunu vurgulayarak Biden’ın başkan seçilmesi için bütün Amerikalılardan destek istediğini açıkladı. Bernie Sanders ve ekibi Temmuz ayının ikinci haftasında Joe Biden’a içerisinde ekonomi, eğitim ve sağlık gibi konuları bulunduran bir plan sundu. 7 Nisan 2020 tarihinden itibaren yapılan bütün ön seçimleri Joe Biden ezici bir farkla ve üstünlükle kazandı. Joe Biden çok büyük bir aksilik ortaya çıkmadığı taktirde Demokrat Parti’nin Ulusal Kongresinde resmi olarak Demokratların 3 Kasım 2020 seçimi için başkan adayı olarak açıklanacak.

3-Trump’ın Görev Onayının Düşmesine Sebep Olan Etkenler

Amerika’da bu sene başından itibaren yaşanan gelişmeler hiç şüphesiz 3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşecek olan başkanlık seçimlerine oldukça önemli derecede etkileyecek. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın bu senenin başında yapılan kamuoyu araştırmalarına göre 3 Kasım 2020 seçimleri için favori konumdaydı. Ocak ayındaki görev onayı yüzdesi %50’nin üzerindeydi ve ekonomik olarak ve istihdam açısından ülkenin daha ileriye gittiği bir dönemde seçimin favorisi olarak gözüküyordu. Senenin başında Trump için oldukça olumlu ilerlemekteydi, hatta Donald Trump’ın azil süreci boyunca dahi kamuoyunda yapılan araştırmalar 2020 seçimleri için Başkan Trump’ı favori durumda gösteriyordu (Çopur, 2020). Ancak grafikler ilerleyen zamanla birlikte ve yaşanan olayların etkisiyle birlikte tam tersine dönmeye başladı. İlk önce hafif başlayıp gitgide ağırlaşan pandemi süreci ve sebep olduğu sorunlar özellikle işsizlik, hemen ardından ise George Floyd isimli Afro-Amerikan bir vatandaşın polis şiddeti sonucunda hayatını kaybetmesi ve olayın ardından polis memurlarına uygulanması gereken yaptırımların gecikmesiyle birlikte halihazırda Amerika’da bu tür olayların sebep olduğu bir birikimin, toplumsal bir eyleme dönüşmesi sonucunda Amerika genelinde yükselişe geçen Black Lives Matter hareketinin düzenledikleri protestolar sayesinde Başkan Donald Trump zorlu bir süreç içerisine girdi. 2020 senesinin ilk çeyreği geride kaldığında senenin başında 2020 seçimleri için favori görülen Başkan Donald Trump’ın Demokrat Aday Joe Biden karşısında tercih edilme oranı, Fox News tarafından yapılan bir araştırmaya göre %38’e kadar düşmüş gözükmekte (Fox News, 2020).

3.1- George Floyd Protestoları ve Polis Reformu Tartışmaları

Siyahi bir Amerikan vatandaşı olan George Floyd’un 25 Mayıs 2020 tarihinde, sahte bir 20 Amerikan Doları nedeniyle ihbar edilmesinin ardından, olay yerine gelen polisler tarafından yakalanmasından sonra Amerika’yı derinden etkileyecek bir dizi olaylar yaşanmaya başladı. Gözaltına alma işleminin gerçekleştiği sırada olay yerinde bulunan polis memuru Derek Chauvin tarafından George Floyd’un boynuna 8 dakika 46 saniye boyunca diziyle bastırması sonucu Floyd hayatını kaybetti. Yaşanan bu olayın ardından olay yerindeki görevli memurlara 1 gün boyunca herhangi bir yaptırım uygulanmaması sonucunda ilk önce olayın yaşandığı Minneapolis’te gösteriler düzenlenmeye başlandı hemen ardından ise bu gösteriler ülke geneline yayıldı. George Floyd’un polis şiddetine bağlı olarak hayatını kaybetmesinin ardından gelişen protestolar ve eylemler sadece bu olay özelinde düzenlenmiyordu. Amerika’da polis şiddetine bağlı olarak daha önce birçok siyahi vatandaş hayatını kaybetti Eric Garmen, Philando Castile, Alton Sterling ve Freddie Gray yalnızca son 10 yıl içinde polis şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden bazı siyahi vatandaşlar.

George Floyd’un hayatını kaybetmesinden sonra başlayan protestolar yalnızca birikmiş olan toplumsal öfkenin fitilini ateşlemiş oldu. Trump’ın konuyla alakalı ilk yorumu yaşanan durumun asla yaşanmaması gerektiği ve sokaktaki eylemlerin radikal sol grupların işinin olduğuydu (Sputnik, 2020). Trump’ın bu süreç içerisinde yaptığı açıklamalarda büyük bir tepki çekmesine neden oldu. Donald Trump yaptığı bir açıklamada George Floyd’un hayatını kaybetmesine sebep olan anın görüntülerinin hepsini izleyemediğini ve bunun sebebini ise videonun 8 dakikadan daha uzun olduğu bunu kimsenin izleyemeyeceği şeklinde bir demeç verdikten sonra hem muhalefet hem de kamuoyu tarafından çok sert bir şekilde eleştirilmişti (T24, 2020). Söz konusu protestoları ABD Başkanı Donald Trump iç terör olarak tanıdı ve bu sebep ile ulusal muhafızları yağmalara ve çeşitli iş yerlerine zarar verilmesini engellemeleri için görevlendirdi. Trump aynı zamanda protestocuların hapis cezalarıyla karşı karşıya olduklarını vurguladı (Evrensel, 2020). Olayların bir miktar hafiflemesinden sonra ise Donald Trump ulusal muhafızlara çekilme emri verdiğini kendi Twitter hesabından duyurdu ancak Trump bunu duyururken gerekli bir durumda ulusal muhafızların tekrar döneceğini vurgulamaktan da çekinmedi (Sputnik, 2020). Protestolar şu an için Amerika’da oldukça hafiflemiş durumda. Amerika’da hapis cezası çeken insanlar oy verme işleminden mahrum kalması ve tahliye olanların ise oy kullanmak için ciddi miktarlarda para ödemesi gerekmekte olması ise bu durum Amerika’da ayrıca eleştirilmekte.

George Floyd’un ölümünün ardından Donald Trump yönetimi polis teşkilatlarında bir dizi reform için çalışmalara başladı. Donald Trump’ın ekibi tarafından hazırlanan kararnamede yürürlülüğe giren reformlar ise şöyle; (Baykan, 2020)

1- Polislerin gözaltına alınan şüphelinin boynuna baskı uygulaması yasaklandı.

2- Ülkedeki güvenlik güçlerine yönelik ulusal bir sertifika programı.

3- Polislerin sosyal hizmet alanında çalışan kişilerle özel durumlarda iş birliği içerisinde çalışması

4- Görevini kötü bir şekilde icra eden görevlilerin izlenmesi için bir veri tabanı oluşturulması

Polis reformu çalışmaları ise sadece bununla sınırlı kalmadı Temsilciler Meclisi içerisinde hem Demokratların hem Cumhuriyetçilerin hazırladıkları polis reformu yasası oldukça tartışmaya yol açtı. Trump’ın imzaladığı kararnamenin detayları üzerinde konuşulurken polis şiddetine kurban giden çok sayıda Afro-Amerikan vatandaşın ailesini daha önceden temsil eden Avukat Merritt, Cumhuriyetçilerin Demokrat Parti tarafından sunulacak olan yasa tasarısının da kabul edileceğini söylemişti ancak olaylar Merritt’in beklediği gibi gerçekleşmedi. Cumhuriyetçilerin hazırladığı tasarıya, Temsilciler Meclisinin büyük çoğunluğunu elinde bulunduran Demokratlar onay vermedi ve sonuç olarak güvenlik güçleri için daha sert reformlar içeren Demokratların sunduğu tasarı 181 olumsuz oya karşılık 236 olumlu oyla kabul edildi (Allahverdi, 2020). Demokratların tasarısı ise polis memurlarına açılan davaların sonucunda doğrudan polislerin bireysel olarak tazminat ödemesini, ordunun fazlalık sayılan ekipmanlarının polise devrinin son bulmasını ve polislerin zaten halihazırda kullandığı ve üstlerinde taşıdıkları kameraların daha yaygın kullanılmasını içeriyor (BBC, 2020). Senato’da ilerleyen reform çalışmalarında ise Cumhuriyetçiler tarafından hazırlanan yasa tasarısı Demokratlar tarafından yeterli görülmediği gerekçesiyle gerekli olan 60 kabul oyuna ulaşılamadı ve Senato tarafından kabul edilmedi (VOA, 2020). Polis reformunda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki çekişme Demokratların istediğini almasıyla sonuçlandı. Bunun en önemli sebebi ise 2018 yılında gerçekleştirilen ara seçimlerden sonra Demokratların Temsilciler Meclisi içerisinde üstünlüğü Cumhuriyetçilere karşı sağlaması oldu. 

3.2- Pandemi Süreci ve Ülkedeki İşsizlik Oranlarının Rekor Seviyelere Ulaşması

Amerikan Başkanı Donald Trump’ın seçildiği dönemdeki en büyük vaatlerinden ve gelecek planlarından bir tanesi ekonomik kalkınma ve istihdamın artması üzerineydi. Trump göreve gelmeden önce Amerika’da işsizlik oranları %5,1 ile %5,5 arası bir oranda düzenli olarak seyir halindeyken, Trump’ın göreve gelmesinden 1 sene sonra ise bu oranlar %4,7 ve %4,5 oranlarına kadar düştü. 2020 senesinin Şubat ayında açıklanan rakam ise Amerika’da son 51 yılın en düşük işsizlik oranlarıydı. Senenin başında Trump’ın 3 Kasım’da yapılacak olan seçimlerde hala favori durumda gözükmesinin en temel sebebi işsizlik oranlarının bu derece düşük olmasıydı (Investing). Pandemi sürecinin Amerika için çok ağırlaşmasıyla birlikte, süreç Trump’ın en büyük kozu olan ekonomi sarsılmaya başladı. Amerika’da pandemi süreciyle beraber Nisan ayında %14,7, Mayıs ayında %13,3, Haziran ayında ise %11,1 olarak bildirildi. Nisan ayında

açıklanan %14,7’lik oran Amerika için rekor bir seviyeydi. Bu oranla birlikte Amerika, büyük buhrandan beri yaşadığı en büyük işsizlik oranına sahip oldu (Euronews, 2020). Çalışan kişi oranlarının zamanla artmasıyla birlikte buna paralel olarak işsizlik yardımlarına yapılan başvuruların azalsa bile temmuz ayının ortasında yalnızca 1 hafta içerisinde 1 milyon kişi işsizlik yardımlarına başvurdu (T24, 2020).

İş gücündeki bu ufak toparlanma sonucunda Trump’ın görev onayı Harris tarafından paylaşılan ankete göre şu an için %45’e çıkmış durumda (Hill, 2020).

Pandemi sürecinin iyi yönetilemediği konusunda ise Başkan Trump’a oldukça fazla eleştiri yöneltilmekte. Pandemi sürecinin ağırlaşmasından önce Donald Trump’ın virüsü ciddiye almadığı ve pandeminin bu kadar büyümesinde suçlu olduğu belirtiliyor. Trump virüs ile ilgili yaptığı ilk açıklamalarında virüsün çok düşük bir öldürme oranına sahip olduğunu, onları etkileyemeyeceğini ve bir süre içerisinde normal grip gibi olacağını belirtmişti, Trump ayrıca Demokratları Covid-19’u siyasallaştırmakla suçlamıştı (Yanarışık, 2020). Trump ve kendisini destekleyen medya kurumlarınca Covid-19’un Demokratların bir uydurması olduğu dahi gündeme getirildi (Üstün, 2020). Trump’a medya tarafından eleştiriler ise oldukça sert bir şekilde yapıldı. New York Times tarafından yayımlanan yazıda Trump’ın pandemi sürecinin başlarındaki hareketleri şiddetli bir şekilde eleştirildi. Trump salgını önemsememekle ve salgına göz yummakla suçlandı. Yayımlanan yazıda Trump’ın virüsü küçümsediği için çok geç önlemler almaya başlaması eleştirildi ve ölecek olan vatandaşlardan Trump sorumlu tutuldu (Times, 2020).

Sonuç

Seçimlere çok az bir süre kalmasına rağmen, Başkan Donald Trump şu an için çoğu ankette Joe Biden’ın gerisinde ancak seçime yaklaştıkça ve ülkedeki işsizlik oranları gerilemeye başladığından beri Başkan Trump’ın puanları artışta Rasmussen Reports tarafından 15 temmuz tarihinde paylaşılan ankette Donald Trump’ın desteği %44 oranına ulaşırken Joe Biden’a verilen destek ise %47 oranındaydı (RasmussenReport, 2020). 18 haziran tarihinde Fox News tarafından yayımlanan ankette Donald Trump’ı destekleyeceğini söyleyen kişilerin oranı %38, Fox News tarafından yayımlanan mayıs ayındaki anketlerde ise bu oran %40 seviyesindeydi (Fox News, 2020). Fox News 19 temmuz tarihinde yeni bir anket daha yayınladı ve bu ankete göre ise Trump’ı destekleyen insanların oranı %41’e yükselmiş durumda (realclearpolitics.com, 2020). Başkan Trump, şu an için anketlerde henüz rakibinin önüne geçememiş olsa da, 2016 yılındaki bütün anketlerde Hillary Clinton’un önde olduğu unutulmaması gereken önemli bir ayrıntı. Ülkedeki işsizlik oranlarının düşmesiyle ve protestoların hafiflemesiyle birlikte Donald Trump’ın oy oranları ve Trump’a verilen destek yükselişte. Amerika’da başkan adayları için önümüzdeki 3 iki ay çok kritik bir dönem olacak ve bu iki ay içerisindeki başkanlık seçimlerinin kaderini Donald Trump ve izlemeyi seçeceği yol belirleyecek. Trump eğer ekonomiyi tekrardan yoluna koymayı başarabilirse en büyük handikapını kapatmış olacak ve bu sayede Joe Biden’a karşı izleyeceği politikayıda sağlam bir altyapı üzerine inşa etme şansı bulacaktır. Amerika Birleşik Devletleri her halükarda 3 Kasım 2020 tarihinde son zamanların en önemli başkanlık seçimlerine gidecek ve bu seçimler sonrasında yalnızca Amerika değil, dünyanın geri kalanı da oldukça fazla etkilenecek.

Kaynakça

Allahverdi, S. (2020). https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-temsilciler-meclisi-polisin-asiri-guc-kullanmasini-yasaklayan-tasariyi-onayladi/1890391.

Baykan, D. (2020). https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-baskani-trump-polis-reformu-kararnamesini-imzaladi/1879202.

BBC. (2016). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37797240.

BBC. (2016). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37797240.

BBC. (2019). https://www.bbc.co.uk/newsround/16428272.

BBC. (2020). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51470870.

BBC. (2020). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52221195.

BBC. (2020). https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-53192154.

Çopur, H. (2020). https://www.aa.com.tr/tr/analiz/bir-donald-trump-hikayesi-azil-surecinin-golgesi-altinda-h%C3%A2l%C3%A2-2020nin-favorisi/1676995.

Çopur, H. (2020). https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iowada-demokratlarin-ilk-on-secimini-buttigieg-ile-sanders-basa-bas-tamamladi/1726946.

DW. (2020). https://www.dw.com/tr/joe-biden-adayl%C4%B1k-yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda-%C3%B6ne-ge%C3%A7ti/a-52717348.

DW. (2020). https://www.dw.com/tr/sanders-nevada-%C3%B6n-se%C3%A7imini-kazand%C4%B1/a-52487815.

Euronews. (2020). https://tr.euronews.com/2016/02/01/abd-icin-iowa-on-secimleri-neden-onemli.

Euronews. (2020). https://tr.euronews.com/2020/05/08/abd-de-issizlik-yuzde-14-7-ile-buyuk-buhran-doneminden-bu-yana-en-yuksek-seviyeye-c-kt.

Evrensel. (2020). https://www.evrensel.net/haber/406166/trump-george-floyd-eylemlerine-mudahale-icin-agir-silahli-askerleri-gorevlendirdi.

Hill, T. (2020). https://thehill.com/hilltv/what-americas-thinking/507514-poll-trump-approval-on-economy-ticks-up-2-points.

https://www.realclearpolitics.com/epolls/2020/president/us/general_election_trump_vs_biden-6247.html. (2020). realclearpolitics.com. adresinden alındı

Hürriyet. (2016). https://www.hurriyet.com.tr/dunya/new-york-timestan-abd-secim-sistemi-icin-degisim-cagrisi-40312858.

Investing, T. (tarih yok). https://tr.investing.com/economic-calendar/unemployment-rate-300.

News, F. (2020). https://www.foxnews.com/politics/fox-news-poll-biden-widens-lead-over-trump-republicans-enthusiastic-but-fear-motivates-dems.

News, F. (2020). https://www.foxnews.com/politics/fox-news-poll-biden-widens-lead-over-trump-republicans-enthusiastic-but-fear-motivates-dems.

Report, R. (2020). https://www.rasmussenreports.com/public_content/politics/elections/election_2020/white_house_watch_jul15.

Sputnik. (2020). https://tr.sputniknews.com/abd/202003011041509392-abdde-demokratlarin-guney-karolina-on-secimlerini-biden-kazandi/.

Sputnik. (2020). https://tr.sputniknews.com/abd/202005311042154659-trumptan-george-floydun-olumune-iliskin-aciklama-bu-asla-olmamaliydi/.

Sputnik. (2020). https://tr.sputniknews.com/abd/202006071042205067-trump-ulusal-muhafizlara-washingtondan-cekilme-emri-verdi/.

T24. (2020). https://t24.com.tr/haber/abd-baskani-trump-george-floyd-un-oldurulme-aninin-kaydi-8-dakikadan-uzun-hepsini-izleyemedim,885118.

T24. (2020). https://t24.com.tr/haber/abd-de-1-3-milyon-kisi-daha-issizlik-yardimina-basvurdu,891126.

Times, N. (2020). https://www.nytimes.com/2020/02/09/opinion/letters/electoral-college.html.

Times, N. (2020). https://www.nytimes.com/2020/04/11/us/politics/coronavirus-trump-response.html.

Times, N. (2020). https://www.nytimes.com/interactive/2019/us/politics/2020-presidential-candidates.html.

TRT. (2016). https://www.trthaber.com/haber/dunya/abd-secim-sonuclari-aciklandi-iste-oy-oranlari-281509.html.

USA_Elections_InBriefTR. (tarih yok). https://photos.state.gov/libraries/istanbul/22897/ejournals/USA_Elections_InBriefTR.pdf.

Üstün, K. (2020). https://www.setav.org/odak-baskanlik-secimlerine-dogru-trumpin-koronavirus-sinavi/.

VOA. (2020). https://www.amerikaninsesi.com/a/cumhuriyetcilerin-polis-reformuna-senatodan-onay-cikmadi/5476242.html.

VOA. (2020). https://www.amerikaninsesi.com/a/super-sali-nedir-abd-baskanlik-secim-onsecim/5313060.html.

Yanarışık, O. (2020). https://www.aa.com.tr/tr/analiz/tru