Bu sayfayı yazdır

Zarif: Batı sonrası dünya yeniden şekilleniyor!

Yazan  12 Ağustos 2020

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, “Batı’nın uluslararası ilişkilerdeki tekeli azalıyor” dedi ve “Batı sonrası dünya yeniden şekilleniyor” ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Dünya Geçiş Sürecinde etkinlikleri çerçevesinde dün üçüncü canlı Instagram konuşmasında, yakın zamana kadar dünyada önemli olan her şeyin ya Batı coğrafyasında ya da siyasi alanında yaşandığına işaretle;  “Bu tekel, küresel sorunlar ve fırsatlar da dahil olmak üzere küresel gelişmeler nedeniyle azalıyor” dedi.

Zarif, “Batı tek başına küresel sorunları çözme yeteneğine sahip değil ve çevresini, güvenliğini ve sosyal uyumu tek başına koruyup güvence altına alamaz” dedi.

İran Dışişleri Bakanı, konuşmasının bir başka bölümünde nükleer anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’dan hedefin negatif ortamı pozitif ortama dönüştürmek olduğunu belirterek, “Ne yazık ki, bu anlar tarih boyunca kısa oldu, çünkü negatif durum bazı nüfuzlu kişilerin çıkarınadır” dedi.

Zarif, son iki yüzyıldır, rekabetlerin her zaman savaşlara, felaketlere ve geri kalmışlığa yol açtığını belirterek, bu durumun hiç kimsenin güvenliğine vesile olmadığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, radikallikten dolayı yaşanan ölümlere ve cinayetlere de temasla,  “IŞİD saldırganlığın, işgalin, öfke ve tatminsizliğin ürünü, aşırılık ise halkın işgale ve özellikle adaletsizliğe karşı memnuniyetsizlik ve öfkesinin bir ürünüdür” dedi.

1979'da İran İslam Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri "ne Batılı, ne Doğulu" olsa da, Batı karşıtlığı şimdi İran'ı Doğuya doğru götürdü. Son yıllarda Doğu'ya yönelik tutum stratejisi, jeopolitik ve coğrafi açıdan İran İslam Cumhuriyeti tarafından bölgesel bir strateji haline geldi. Çünkü İran, coğrafi ve siyasi konum bakımından jeostratejik, jeoekonomik ve jeopolitik avantajlara sahip ülkelerden biri.

İran'ın ekonomik zorlukları ve Çin'in yetenekleri, Pekin ile kapsamlı ilişkilerin kurulmasını Tahran'ın gündemine koydu. Rusya ve Çin'in dünyadaki siyasi ve ekonomik konumu, bu iki ülkeyi Tahran ile özel ilişkiler kurmada en önemli seçenek haline getirmiştir. Öte yandan, birçok alanda, üç ülkenin benzer politikaları var. Üç ülkenin ABD hakkındaki nispeten benzer görüşleri, onları ortak bir çerçeveye yerleştirmektedir.

 

 

 

Kaynak:  https://www.aparat.com/v/sMEBh/%D8%AC%D9%87%D8%A7%D9%86_%D8%AF%D8%B1_%D8%AD%D8%A7%D9%84_%DA%AF%D8%B0%D8%A7%D8%B1_-_%D8%B5%D8%AD%D8%A8%D8%AA_%D8%AF%D8%B1_%D8%AF%D8%A7%D9%86%D8%B4%DA%A9%D8%AF%D9%87_%D9%85%D8%B7%D8%A7%D9%84%D8%B9%D8%A7%D8%AA_%D8%AC%D9%87%D8%A7%D9%86

Köksal Taşkent

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
İran Araştırmaları Uzmanı