Yine Yeni Yeniden 18 Mart Mutabakatı

Yazan  22 Mart 2021

Yazan: Nizam Ahmet ORHAN

Arap Baharının ortaya çıkmasıyla başta Türkiye olmak üzere Avrupa çok ciddi bir tehdit altına girmiştir. Bu tehdit günümüzün en büyük problemlerinden birisi olan göç problemidir.

2010 yılında Tunuslu bir gencin kendini yakmasıyla başlayan olaylar bütün Ortadoğu ile dünyada da geniş bir yankıya sebep olmuştur.

Çünkü 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı ile birlikte tüm dünya ciddi bir göç dalgası ile karşı karşıya kalmıştır.

Başta Türkiye olmak üzere Avrupa bu göç dalgasına hazırlıksız yakalanmıştır. Suriye de başlayan iç savaşla birlikte milyonlarca Geçici Koruma Statüsü altındaki yabancı göç etmiştir.

Türkiye buradan göç eden Geçici Koruma Statüsü altındaki yabancıyı ülkesine “Ensar-Muhacir” ilişkisi ile kabul etmeye başlamış ancak zaman içerisinde bunun önüne geçememiştir.

Avrupa Türkiye’ye gelen milyonlarca Geçici Koruma Statüsü altındaki yabancıdan tedirgin olmuştur. Bu tedirginliğinin sebebi gelen bu yabancıların kendi ülkelerine de zarar verecekleri düşüncesine kapılmaları ve onları kontrol edemeyeceğinden kaynaklanmaktadır.

Avrupa kendisine karşı gelebilecek göç dalgasına karşı önlem almak amacıyla Türkiye ile 18 Mart 2016 tarihinde karşılıklı mutabakat imzaladı. Mutabakat kapsamında Avrupa Birliği Türkiye’ye ekonomik yardımlarda bulunacaktı. Yunan adalarına geçen düzensiz göçmenler Türkiye’ye geri iade edilecekti. Yunan adalarından Türkiye’ye yerleştirilen her bir sığınmacı için AB’ye Türkiye’den bir sığınmacı yerleştirilecekti.

Türkiye düzensiz göç güzergahlarını önlemek için her türlü tedbiri alacak ve bu doğrultuda AB’nin yanı sıra komşu devletlerle de iş birliği yapacak. Ayrıca Türkiye’ye vize kolaylığı ve vize muafiyeti sağlanacak.

Tüm bu bilgilerin ışığında baktığımızda Avrupa verdiği sözleri bu zamana kadar tutmamıştır. Türkiye’ye vize kolaylığı sağlayacağını söyleyen Avrupa kolaylıktan çok Türkiye’ye karşı sert bir tutum seyrederek Türkiye’yi kendi içlerine almamak için elinden geleni yapmaktadır. Ayrıca AB Türkiye’ye sığınmacılar için vereceğini vaat ettiği paranın sadece 4,5 milyon Euro’sunu vermiş gerisini ise göçmenler için yaptığımız projelere saydığını açıklamıştır.

Ancak ülkemize gelen bu yabancıların maliyeti 6 milyon Euro’dan fazladır. Ülkemize gelen bu yabancıların maliyeti sadece 2019 yılına bakıldığında 58.2 milyardır. 2020 senesi için harcanan paranın ise 21 milyar dolardan fazla olduğu tahmin edilmektedir.

18 Mart 2016 yılında imzalanan mutabakattaki sözlerini bu zamana kadar tutmayan Avrupa sözleşmesinin devam etmesi gerektiğini vurgulayarak tekrar Türkiye’nin kapısını çalmaya hazırlanıyor.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi JosepBorrell, AB Dışişleri ve İçişleri bakanlarının göç konusunda yaptığı gayri resmi toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016'da imzalanan göç ve sığınmacılar konulu mutabakatın yenilenmesi konusundaki görüşü sorulan Borrell şunları ifade etti:

“Mutabakatın halen geçerli olduğunu ve uygulanmasının devam etmesi gerektiğini söyledi.

Çok eleştirildi ama bu anlaşma somut sonuçlar doğurdu. Daha az insanın hayatını kaybetmesini sağladı. Düzensiz sınır geçişlerini azalttı. Türkiye'deki mültecilerin ve göçmenlerin durumunu iyileştirdi. Rakamlar ortada. Türkiye'deki mülteciler için yaklaşık 6 milyar avroyu sözleşmeye bağladık.

AB liderlerinin bu ay sonunda yapacağı toplantıda Türkiye ile ilişkileri görüşeceklerini hatırlatarak, Türkiye ile gelecekteki ilişkilerde 18 Mart anlaşmasını da göz önünde bulunduracaklarını dile getirdi.

Düzensiz göçün, can kayıplarının önlenmesi ve Türkiye'nin üzerindeki yük nedeniyle desteklenmesi ortak çıkarımızın bir parçası." diyen Borrell, anlaşmanın AB kurumları ve üye ülkeler arasında ele alınacağını, daha sonra yenilenmesi için Türkiye ile de görüşüleceğini bildirdi.”dedi

AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da 18 Mart mutabakatının uygulanmaya devam etmesini istediklerini belirterek, mutabakat kapsamında Türkiye'den mültecilerin AB ülkelerine yerleştirileceğini, karşılığında Türkiye'nin Yunan adalarından mültecileri alacağını hatırlattı.

Sonuç olarak yapılan açıklamalardan ve imzalanan mutabakattan yola çıkmak gerekirse Avrupa hala Türkiye’yi bir köprü olarak görmektedir. Avrupa, Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadığı gibi ayrıca Türkiye’yi alenen olmasa da göçmenler üzerinden yaptığı söylemlerle tehdit etmektedir. Yani göçmen meselesi konusunda anlaşmayı yenilemez isek sizi aramıza almayız demektedirler. Türkiye kesinlikle bu sefer bu tuzağa düşmemeli ve kendi menfaatleri doğrultusunda bir anlaşma imzalamalıdır. Eğer Türkiye bunu yapamazsa hem ekonomik hem sosyal olmak üzere daha birçok problemle karşı karşıya kalacaktır.

 

 

Kaynakça

https://www.ortadoguhaber.com/haberler/ab-18-mart-mutabakatinin-yenilenmesini-istiyor

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/18_mart_2016_turkiye_ab_zirvesi_bildirisi_.pdf

https://t24.com.tr/haber/dorduncu-yilinda-18-mart-ab-turkiye-mutabakati-geri-kabul-anlasmasi-guncellenmeli,867317

 

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display