Barış Pınarı Harekatı süresince daha çok sınır hattına yapılan yığınağa karşın anlaşmanın ardından İdlib içerisinde bulunan noktalara da sevkiyat yapılarak buradaki araç ve asker sayısı artırıldı.

SOHR, TSK’nın 2 Şubat tarihinden günümüze kadar TSK’nın İdlib ve Halep bölgelerine geçirdiği askeri araç sayısının 6 bin 465’e ulaştığını belirtti.

SOHR’a göre son takviyelerle birlikte TSK’nın İdlib ve Halep’teki asker sayısı da 10 bin 400’e ulaşmış durumda.

Yapılan silah sevkiyatı içerisinde,  Hawk orta menzilli hava savunma sistemi ile Atak alçak hava savunma sisteminin bulunması ise dikkat çekici bulundu.

İdlib merkezine yakın noktaya yerleştirildiği iddia edilen 40 kilometre menzilli Hawk hava savunma sisteminin İdlib hava sahasınının tamamını kapsadığı kaydedildi.

Türkiye’nin İdlib’e askeri sevkiyat yapmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Öncelikle son zamanlarda İdlib de dahil Suriye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleşen  saldırılar Türkiye’nin sevkiyat yapmasında tetikleyici etkiye sahip olmuştur. Fakat elbette tek ve temel tetikleyici etken bu değildir.

Bilindiği gibi, Türk kuvvetlerinin bulunduğu bölgede bulunan radikal unsurlar Türk askeri için tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle radikal unsurlar üzerinde askeri baskıyı artırmak askeri gücü artırma amaçlarından birini oluşturur. Ayrıca radikal unsurlara karşı bir operasyon gerekliliği doğabilir; bu da duruma hazırlıklı olma gereksinimini ortaya çıkarmaktadır.

Son olarak, Türkiye içerisinde sayıları 4 milyona yaklaşmış olan ve  giderek büyüyen bir sorun halindeki Suriye sığınmacı nüfusu barındırmaktadır. Yeni bir göç dalgasını kaldırabilecek potansiyele sahip değildir. Bu nedenle,  rejim güçlerinin olası müdahalesini engelleyerek yeni bir göç dalgasını önlemek askeri sevkiyatın temel amaçlarından birini oluşturmaktadır.

Kaynak: SOHR, Independent