< < Moskova Şam İlişkileri Geriliyor
 Bu sayfayı yazdır

Moskova Şam İlişkileri Geriliyor

Yazan  17 Mayıs 2020

Suriye'de derinleşen kriz  ile birlikte Moskova, Tahran ve Şam arasındaki görüş farklılıkları da ortaya çıkmaya başladı. Öyle ki bu görüş ayrılıkları Şam ile Moskova’nın arasının açıldığı ve hatta Putin’in Esad’ı istemediği şeklinde yorumlanmaya başladı.

DW Türkçe'ye[1] Moskova ve Şam arasındaki görüş ayrılıkları üzerine bir değerlendirme yapan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) Genel Müdürü Dr. Andrey Kortunov'a göre Suriye konusunda Moskova'da iki farklı yaklaşım bulunuyor.

Dr. Kortunov bu yaklaşıma yönelik yaptığı açıklamasında, "Daha çok askeri kanat tarafından savunulan ilk yaklaşıma göre, Suriye'de iç savaş yok. Şam’daki meşru hükümet dışardan destek alan uluslararası teröristlerden kendi topraklarını geri almaya çalışıyor. Bu durumda çatışmayı sona erdirmenin tek yolu teröristleri yok etmek. Bu yaklaşım, açıkça Suriye liderliği tarafından da paylaşılıyor" ifadelerini kullandı..

"Rus diplomatlar tarafından savunulan ikinci yaklaşımın da Suriye'de meselenin sadece teröristlerle sınırlı olmadığı" şeklinde olduğunu vurgulayan Dr. Kortunov, "Bu görüşe göre Beşar Esad yönetimine karşı olan muhalifler de var. Bu nedenle bu bir iç savaş. Bunu sona erdirmenin yolu; siyasi diyaloğa başlamak, Cenevre’ye gitmek (sürece devam etmek), bir mutabakata varmak, anayasada reform ve BM gözetiminde seçimleri yapmak” diye sözlerini sürdürüyor.

Suriye’de halihazırda yaşanan duruma baktığımızda Rus diplomatlar ve askeri kanadın yaklaşımlarının her ikisinin de doğruluk payı bulunmaktadır. Fakat tam olarak iki yaklaşımın da doğru olduğundan söz edilemez. Şöyle ki; Askeri kanadın düşüncesinin aksine Suriye’de bir türlü çözüme kavuşmamış bir iç savaş mevcuttur. Diplomatların savunduğu gibi siyasi diyaloğun bir an evvel başlaması gerekmektedir.

Öte yandan, bölgedeki karışıklığı fırsat bilen pek çok radikal grup terör faaliyetlerini sürdürmektedir. İşte bu terör faaliyetleri bölgeyi, uluslararası aktörlerin müdahalesine açık hale getirmektedir. Bir devletin toprakları, hem diğer devletler (küreselleşmenin etkilerinin bir sonucu olarak, coğrafi yakınlık önemli değildir) hem de devletin kendi içinden ayrılıkçı hareketler nedeniyle güvenlik sorunları yaşayabilir. İç güvenliğin sağlanamaması devleti dışardan müdahaleye açık duruma getirir. Dış müdahale devleti yok olmakla tehdit etmeyebilir fakat toprak bütünlüğü ve egemenliği tehdit eder[2].

Suriye’de yaşanan durum ise bunun bir örneğidir. Zira küreselleşme ile birlikte uluslararası nitelik kazanan terörizm, coğrafi sınır tanımaması nedeniyle birden fazla ülkeyi ilgilendiren bir konudur. Öte yandan bölgede nüfuz çalışmaları yürüten güçler için de fırsat niteliğindedir. Fakat krizin derinleşmesi bu nüfuz çalışmaları üzerinde de sorun oluşturuyor. Krizin derinleşme sürecin uzamasına; sürecin uzaması ise elde edilmesi planlanan faydaların istenilen nitelikte olmamasına yol açıyor.

 

Suriye'de yaşanan sorunlar Rus ordusu için masraf anlamına geliyor. Rusya en az 19 insanlı uçağı kaybetti ve Ocak ayında Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rusya'nın çatışmada 264 asker kaybettiğini tahmin ettiği bir rapor yayınladı. Bir Rus kaynağımın haberine göre Moskova, Esad'ın serbest sürücü tutumundan bıkmış durumda[3].

 

Rusya’nın Suriye üzerindeki temel amacı nüfuz elde etmek olduğuna göre, bölgede etkin rol almak Esad’ın iktidarda kalmasından daha önemlidir. Yani Esad olmasa da Putin, bölgedeki nüfuzunu korumaya devam edecektir. Bu nedenle, Putin ve Esad arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi büyük bir sorun teşkil etmeyebilir.

 

Kaynak: DW, Şarkul Avsat, Arab News

 

[1] Putin artık Esad'ı istemiyor mu?, https://www.dw.com/tr/putin-art%C4%B1k-esad%C4%B1-istemiyor-mu/a-53439582, Erişim Tarihi; 16.05.2020

 

[2] Buzan, Barry, İnsanlar Devletler ve Korku

[3] Assad becoming an expensive client for Moscow, https://www.arabnews.com/node/1673161, Erişim Tarihi;16.05.2020

Kübra Ünlü

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
Suriye ve Göç Araştırmaları Uzmanı