Macron, Beyrut'a gerçekleştirdiği ziyaretlerinde devamlı olarak Lübnan’ın iyileşmesi ve bir an evvel güçlenmesi için gerekli desteği gerçekleştireceğini açıklamıştı. Bir siyasi yönetim stratejisi olarak bilinen “havuç-sopa” taktiğini Fransa’nın Lübnan için gerçekleştirdiğini görebilmemiz mümkündür.
Havuç; CEDRE (Sedir) Konferansı'nı canlandırmayı, ardından da IMF'yi harekete geçirerek Lübnan'a destek ve yardım sunmayı, hatta buna ek olarak yardım etmek ve çökmesini önlemek için Fransa'nın düzenleyeceği ve sponsoru olacağı yeni bir uluslararası konferans düzenlemeyi taahhüt ediyordu.
Dahası, Beyrut Limanı’nda uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileriyle görüşmesi vesilesiyle Fransa Cumhurbaşkanı tarafından ifade edilen son şey, uluslararası toplumu ‘Lübnan’a destek sağlamak üzere’ harekete geçirmek için Paris’in gelecek Ekim ayı ortasında veya sonunda BM himayesinde yeni bir uluslararası konferans çağrısında bulunmaya hazır olduğu oldu.
Macron’un “havuç-sopa” yönteminde ki sopa kısmı ise daha Beyrut'a gelmeden önce göstermeye başlamıştı. Ziyaretten önce yaptığı açıklamalarda, derhal derin bir değişim sürecinin içine girmemeleri ve ciddi reformları uygulamamaları halinde; yardım ve desteği durdurmakla sınırlı kalmayıp, politikacıların mevduatlarına ve varlıklarına yaptırımlar uygulayacak, Batılı ülkelere seyahatlerini yasaklayacak acı yaptırımlar yelpazesine maruz kalacakları uyarısında bulunmuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Politico” sitesine verdiği demeçte dile getirdiği görüşlerini onlara iletti. Fransa Cumhurbaşkanı temsilcilere, artık görmezden gelinmesine göz yumulmayacak açık bir reform planı olduğunu söyledi ve şunu ekledi:
“Lübnan'da bu siyasi sınıfa müsamaha göstermeyeceğim. Kendimi onların alternatifi olarak sunmuyorum. Seçimler var. Halk yeni bir siyasi gerçeklik üretmeli. Önümüzdeki üç ay Lübnan'daki değişim için çok önemli olacağından, size rota değişikliğine gitme sözünü veriyorum. Değişimin gerçekleşmemesi durumunda yönetici sınıfa yaptırımlar uygulanabilir.”
Ayrıca söz konusu yaptırımların etkili ve sert olması için Başkan Trump ile bu konuda temaslarda bulunduklarını da bildirdi. Macron’un Trup ile bağlantıya geçmesini Hizbullah konusu açısından bir orta yol sağlamak istediği için gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Daha net bir ifade ile, ABD tarafından terör örgütü olarak ilan edilen Hizbullah’ı bu açıdan değerlendirmeyen Macron aslında orta yolu bularak Hizbullah ile uzlaşmak istiyor bu sebepten dolayı da Macron ABD ile görüşmelerini sıklaştırmıştır. Fransa Cumhurbaşkanı henüz bir sonuca varmış değil fakat 3 Kasım da gerçekleşecek olan ABD seçimleri de Hizbullah politikalarını etkileyebilir.Önümüzdeki süreçler içerisinde daha net bir Lübnan haritası ortaya çıkacaktır.
Göksu Eylül Bağcı
Referans
