< < Libya’daki İlan Edilen Ateşkes Türkiye’nin Aleyhine mi Kullanılacak?
 Bu sayfayı yazdır

Libya’daki İlan Edilen Ateşkes Türkiye’nin Aleyhine mi Kullanılacak?

Yazan  24 Ağustos 2020

İç savaşın sonlandırılması ve siyasi sürece yeniden dönülmesi için 21 Ağustos'ta rakip Trablus ve Tobruk yönetimlerinin ateşkes ilan etmeleriyle Libya'da yıllardır süren açısından en önemli gelişmelerden biri yaşandı.

Ateşkes koşulları arasında; 7 aydan fazladır askıda olan petrol üretiminin yeniden başlatılması, Sirte ve Cufra kentlerinin silahsızlandırılmış bölge ilan edilmesi, 2021'de seçimler yapılması ile yabancı güçler ile paralı savaşçıların ülke topraklarından ayrılması da bulunuyor.

Ateşkes ilan edilmesine karşılık Libya'da en etkin ülkeler arasında yer alan Türkiye ve Rusya ateşkes sonrası hemen tepki vermemeyi tercih etti. Bunun temel nedeninin ülkedeki yabancı silahlı güçler ile paralı savaşçıların ülke topraklarından ayrılması konusundaki hoşnutsuzluk olduğu tahmin ediliyor. Sahada askeri anlamda en aktif olan iki ülke durumunda olan Türkiye ve Rusya'nın ateşkes koşullarından memnuniyet duymadıkları bu nedenle ateşkese destek açıklamasının yapılmadığı değerlendiriliyor.

Ateşkes ortamının Doğu Akdeniz ve Libya konusunda uluslararası inisiyatif geliştiren Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland'ın geçen hafta içinde bölgede yaptığı yoğun diplomasi sonucu olarak ortaya çıktığı tahmin ediliyor.

Ateşkesin uygulanmasına yönelik olarak bundan sonraki sürecin Berlin Konferansı'nda kabul edilen 5+5 askeri komisyonun toplanması ve ateşkes ile üzerinde uzlaşı sağlanan unsurların nasıl uygulanacağı konusundaki görüşmelerin başlatılması düşünülüyor.

Bilindiği üzere Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Doğu Akdeniz’de ki deniz yetki alanları krizi nedeniyle bu hafta içinde Atina sonra Ankara'da yapacağı temaslar sırasında Doğu Akdeniz Krizi ile doğrudan ilişkisi olan Libya konusunun da gündeme gelmesi bekleniyor. 

Ateşkes konusu hem AB hem de BM tarafından memnuniyetle karşılanmasına rağmen tarafların yapmış olduğu açıklamalarda net olarak ateşkesin devamı konusunda endişelerin bulunduğu gözlemlenmekte.

Ateşkes sonrasında ilk olarak UMH Milisleri sözcüsü Muhammed Kanunu ateşkes sonrası yaptığı açıklamada Libya parlamentosu ve hükümeti arasındaki ortak ateşkes kararını reddettiğini duyurarak askeri operasyonları sürdürmekle tehdit etmişti.

Müteakiben Libya'da Hafter yanlısı Libya Ulusal Ordusu isimli silahlı grubun sözcüsü Ahmed El Mismari’de yaptığı açıklamada, ateşkesin sağlanmasının ardından Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Sirte’ye saldırı hazırlığında olduğunu iddia etmektedir. El-Mismari ayrıca, Mutabakat Hükümeti ve Türkiye’nin Sirte'ye saldırı düzenlemeye karar verdiklerini de iddia etmektedir. Mismari açıklamasında ilan edilen ateşkesin amacının uluslararası ve yerel kamuoyunu yanıltmak olduğu ve gerçek niyetlerini örtmeyi amaçladığını vurguladı. Mismari bu konuda, ordunun herhangi bir saldırıya karşı koymak için tam bir hazırlık durumunda olduğunu da duyurdu.

Bu arada bölgeden gelen haberlere göre Libya24 TV tarafından, henüz doğrulanmamış olmakla beraber UMH’ye bağlı güçlerin Devlet Konseyi Başkanı Halit El-Meşri'nin ikamet ettiği El-Mehari oteli önünde barışçıl göstericiler yapan gruba karşı gerçek mermiyle ateş açtıklarını duyuruldu. UMH güçlerinin Trablus'ta El-Mehari oteli arkasında ki Türk büyükelçiliğine yaklaşan göstericileri de engellediğini ve onları dağıtmak için ateş açtığını sözlerine eklediler.

Bu gösterilerin en temel nedenleri arasında ateşkes şartları arasında olan yabancı güçler ile paralı savaşçıların ülke topraklarından ayrılması maddesinin olduğu ve gösterilerin ardındaki uluslar arası gücün Mısır, BAE, GKRY, Fransa, Yunanistan ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Türkiye karşıtı güçlerin bulunduğunu tahmin etmek güç olmayacaktır.

Bu konuda karşıt muhalif grupları destekleseler de Ankara ve Moskova zaman içerisinde Libya konusunda bir diyalog geliştirmişlerdi. Bu diyalogun aynı Suriye’de olduğu gibi Libya’da da sürdürülmesinin gerekli olduğu ortaya çıkıyor.

İlerleyen süreçte Türkiye’nin UMH ile yapmış olduğu anlaşmaya istinaden bölgede elde ettiği askeri alanda başarılarına rağmen bu başarılarının masabaşı oyunları ile etkisiz hale getirilmeye çalışılacağı, bunun ise AB şemsiyesi altında bölgede faaliyet göstermeye çalışan başta Yunanistan, GKRY ve Fransa’nın tarafından desteklendiği açıktır. Bu husus dikkate alınarak bölgede elde edilen stratejik kazanımların sürdürülmesi için bölgedeki başta Rusya ve Almanya olmak üzere etkin aktörler ile diyalogun sürdürülmesine önem verilmeli, mevcut kazanımların kaybedilmesine izin verilmemelidir.

 

KAYNAK:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-53873114

https://www.veryansintv.com/hafter-cephesinden-aciklama-her-an-savas-cikabilir

https://libya24.tv/news/326971

https://libya24.tv/news/326976

 

 

 

Mehmet Zeki Bodur

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Enstitü Başkanı