Bu sayfayı yazdır

Libya’daki Çok Seslilik

Yazan  30 Eylül 2020

Cenevre’de gelecek ay düzenlenmesi kararlaştırılan diyalog görüşmelerinin tarihi yaklaştıkça, çeşitli Libyalı taraflar, parlamento ve başkanlık seçimleriyle ilgili kritik meselelerin ele alınması beklenen görüşmeye katılma taleplerini daha sık dile getiriyor.

Katılım talebini dile getiren taraflar ise Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Faiz es-Serrac’ı destekleyen milis güçlerdir. Şarku’l Avsat’a konuşan Libyalı bir siyasi, bu durumu ülkenin batısındaki liderler arasında yaşanan çatışmalara bağladı.

UMH’nin yeni atanan Savunma Bakanı Salah en-Namruş, “savaşçıların ve devrimcilerin” temsil edilmediği her türlü çözüm veya diyaloğu reddettiğini söyledi. Namruş, “Öfke Volkanı kahramanlarının temsil edilmediği her türlü diyaloğu reddediyoruz” dedi. Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali et-Tikbali, Namruş’un açıklamasının, “Milislerin, Trablus ve Libya’nın batısında siyasi kararları gasp etmesini hatırlattığına” dikkat çekerek, bu açıklamanın herhangi bir siyasi çözüme silah zoruyla kazandıkları meşruiyet ve hak ile itiraz edebilecekleri tehditler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Libya içerisindeki çok seslilik her geçen gün artıyor ve bu çok seslilik Libya’nın bölünmüşlüğünün daha da derinleşmesine neden oluyor. Libya’nın batısında yer alan ve BM tarafından tanınan UMH yetkilileri, Cenevre’de düzenlenecek olan görüşmelere milis güçlerinin katılmasını isteyerek bu güçlerin meşrulaştırılması sağlamak istiyor. Buna karşılık Temsilciler Meclisi’nin kendileriyle savaşan bir grubun uluslararası bir platformda tanınmasını ve Libya hakkında söz sahibi olmasını istemiyor.

Bölünmüşlüğün ve çok sesliliğin Cenevre görüşmelerine taşınması halinde Libya’daki çözümsüzlük daha da derinleşeceğe benziyor. Tarafların birbirleriyle olan anlaşmaz tutumu Libya içerisindeki çatışma ortamının derinleşmesine olanak sağlıyor. Faiz Es-Serrac’ın görevini bırakacağını açıklamasının ardından milis güçlerin böyle bir talepte bulunması, kendilerini meşru bir zemine oturtmak istemelerinden kaynaklanıyor. Cenevre görüşmelerinde milis güçlerin yer almaması çok sesliliği bir nebze olsun azaltacak ve tarafların uzlaşı zemini aradıkları bu ortama katkı sağlayacaktır. Aksi bir durumun gerçekleşmesi halinde, meşru temsilcilerin yanında milis güçlerin bulunması toplantının barışçıl bir zeminde gerçekleşmeyeceğini göstermektedir.

KAYNAK:

https://turkish.aawsat.com

 

Barış Yüksel

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Uzman