Lavrov, ABD, İran ile Arap Ülkeleri Arasındaki İlişkilerin Kurulmasını Engellemeye Çalışıyor
 Bu sayfayı yazdır

Lavrov, ABD, İran ile Arap Ülkeleri Arasındaki İlişkilerin Kurulmasını Engellemeye Çalışıyor

Yazan  14 Ocak 2021

Rus Dışişleri Bakanı, Rusya Federasyonu'nun Basra Körfezi için bir güvenlik konsepti geliştirme önerisinin aynı zamanda İran ve Arap ülkeleri arasında bir diyalog geliştirmeyi amaçladığını dile getirdi.

Sergey Lavrov,“Washington, İran ile Basra Körfezi'ndeki Arap ülkeleri arasında diyaloğu önlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor” ifadelerinin dillendi.

"İran ve Basra Körfezi'ndeki Arap ülkelerinin birbirleriyle normal bir diyalog kurması, güvenin güçlendirilmesi, askeri işlerde şeffaflık ve genel olarak işbirliğini geliştirilme si konusunda anlaşmalara varmasıyla ilgileniyoruz. Ne yazık ki Amerikalı meslektaşlarımız. Şimdiye kadar en azından mevcut yönetim bu diyaloğun gerçekleşmesini önlemek için her şeyi yaptı." dedi.

Lavrov’a göre, Rusya’nın Basra Körfezi için bir güvenlik konsepti geliştirme önerisi, İran ve Arap ülkeleri arasında bir diyalog geliştirmeyi amaçlamaktadır.Asıl mesele, bu sürece müdahale edilmemeli ve böyle bir diyalog için şartlar oluşturma çabalarını bile baltalamayı amaçlayan eylemlerden uzak durulmalıdır” dedi.

ABD'nin ilk hedeflerinden biri bölgede İran'ı etkisiz kılarak nükleer tesislerini işlevsiz hale getirmektir.Uzmanlar, Suudiler ve çoğu Körfez ülkesinin bu tavrının arkasında ABD'nin İran ile yakınlaşma politikasına duyulan tepkinin yattığı görüşündedir.

5 Ocak 2021 tarihinde Suudi Arabistan'ın El Ula şehrinde gerçekleştirilen Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) yıllık zirve toplantısında Riyad ile Doha arasında ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik bir anlaşma imzalanmıştı. KİK üyesi Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt ve Katar arasında imzalanan anlaşma ile bölgede dayanışma ve istikrarın güçlendirilmesini amaçlayacağı açıklamalarında bulunmuştu.  Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, anlaşmanın imzalanmasının ardından ABD'ye ve Kuveyt'e arabulucuklarından ötürü teşekkür etmişti. Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, “Bölgemizin kalkınmasına ve özellikle İran’ın nükleer programı ve balistik füze programından kaynaklı tehditler ile bölgenin istikrarsızlaştırılmasına yönelik risklere karşı birleşmeye ihtiyacımız var.” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan el Suud toplantısı sonrası yaptığı açıklamasında, Suudi Arabistan ile üç Arap müttefikinin Katar ile "tüm bağları yeniden kurma" üzerinde görüş birliğine vardığına vurgu yapmıştı.

2017 yılında Suudi Arabistan İran'la yakınlık kurduğu ve radikal İslamcı grupları desteklediği suçlamasıyla Katar'a karşı Mısır, Bahreyn ve BAE oluşan bir koalisyon oluşturmuş ve ülkeye yönelik kapsamlı ambargoları hayata geçirmişti. Katar'la tüm diplomatik ilişkiler dondurulmuş ve hava sahaları kapatılmıştı. Katar yönetimi ise söz konusu suçlamaları geri çeviriyordu.

Katar ile Suudi Arabistan arasında normalleşme sürecinin, ABD'de Joe Biden'ın Başkanlık görevini resmen devralacağı 20 Ocak öncesinde gelmesi gündem oldu. Riyad'ın bu adımında, Suudi Arabistan'a karşı Trump'tan daha sert politikalar izlemesi beklenen Biden ile ilişkileri yumuşatma çabasının rol oynadığı değerlendirmesi öngörülmektedir.

 

Kaynak: mid/tass/ria

Suinbay Suyundikov

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Rusya-Türkistan Araştırmaları Uzmanı