< < Kosova’da bir İkarus: Hashim Thaçi


Kosova’da bir İkarus: Hashim Thaçi

Yazan  07 Haziran 2021

Hazırlayan: Mustafa Çuhadar

Yıllardır dillerde dolaşmasına rağmen, eski Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’nin 1998-1999 ihtilafında işlediği savaş suçlarına yönelik hazırlanan iddianamenin geçtiğimiz Eylül ayında açıklandığında neredeyse herkesi hayrete düşürdü. Thaçi yıllardır Kosova’nın bağımsızlık kazanması yolunda yapılan müzakerelerin merkezindeydi. Ancak Thaçi’nin, aynı zamanda ülkesinin, itibarı, sarsılmış durumda. Zira mahkemenin savaş suçlarına yönelik iddianameyi kabul etmesiyle Thaçi istifa etmiş ve ülke belirsizlik dönemine doğru sürüklenmiştir. Yıllardır ülkeyi yöneten Thaçi’ye yönelik hazırlanan bu iddianame ve ardından gelen istifası Thaçi’nin düşüşünü mü temsil ediyor? Thaçi’nin görevden ayrılmasıyla Kosova yeni bir döneme yahut dönemece mi girdi? Bu çalışmada Thaçi’nin yükselişi ardından gelen kaçınılmaz düşüşü ele alınarak Kosova’ya etkisi bağlamında tartışılacaktır.

Bir özgürlük savaşçısı. Peki ya sonrası?

1990’lı yıllarda Thaçi, Kosova’da askeri baskı ve polise karşı savaşmak için oluşturulan etnik Arnavut muhalif gerilla gruplarına katılan genç bir tarih öğrencisiydi. Yugoslavya’nın dağılmasıyla Hırvatistan ve Bosna Hersek’te iç savaş patlak verdiğinde Sırbistan’ın güney eyaleti de federasyondan ayrılıp bağımsızlık yolunda kendi kaderine şekillendirmeye çalışıyordu. Fakat o sıralar Thaçi bir hiçti aslında. 1999’da Kosova’daki etnik Arnavut çoğunluğu temsil edenler arasından Kosova heyetine başkanlık etmek üzere seçildiğinde pek az kişi onun iktidara gelip yükselebileceğini tahmin edebilirdi.

1999’da Kosova Kurtuluş Ordusu (KKO) dağılmıştı ve o dönemde gazetecilik yapmış İsmet Hajdari’ye göre Amerikalılar elde edilen herhangi bir anlaşmanın uygulanmasına yardımcı olabilecek birilerini istiyorlardı. Bu da aynı zamanda KKO’yu kendi kontrolleri altına almanın da bir yoluydu. Thaçi, Batılılarca Kosova sorununu çözme sürecini hızlandıracak bir araç olarak görüldü. Thaçi’nin göz önüne çıktığı dönem Rambouillet görüşmelerinde olmuştu. Hajdari’nin aktardığı üzere herkes çok da etkilenmiş değildi ancak ABD, Thaçi’yi büyük bir lider ve Kosova sorununun çözümünde kaçınılmaz bir faktör olarak sunuyordu. Batılılar Rambouillet görüşmelerinin başarılı olmasını istiyordu, çünkü anlaşmalara bağlı kalmasını sağlamak için Sırp lider Slobodan Milošević’e bir ültimatom vermek istiyorlardı. Ki görüşmelerin başarısız olması yahut yapılan herhangi bir anlaşmanın delinmesi durumunda NATO hava saldırılarıyla karşılık verecekti. Fakat bu görüşmeler pek de umulduğu gibi sonuçlanmadı. Milošević topraklarında NATO Barış Güçlerinin anlaşmayı uygulamasına izin vermemiş, yüzbinlerce Arnavut Kosova’yı terk ederken NATO harekete geçmişti.

Thaçi bu dönemde, tabir yerindeyse, “kılık” değiştirmişti. Thaçi, NATO’nun müdahalesini ve ardından gelen Belgrad kontörlündeki güçlerin geri çekilmesini kullanarak yeni statüsünü ve gücünü sağlamlaştırmayı için kamuflaj üniformasını çıkarıp takım elbiseleri giyerek gerçekleştirdi. Bu değişiklik aynı zamanda düşünce yapısına da yansımış görünüyordu. Zira bir gece içerisinde Marksist-Leninist muhaliften Batı tarzı politikacıya bürünmüş ve ideolojik motivasyonları bir kenara bırakmıştı. Bundan sonrada kariyerinin geri kalanında takip edeceği düşünce yapısını benimsedi; iktidarı ne pahasına olursa olsun korumak.

Bu dönemden sonra Thaçi gücünü korumak için elinden geleni yapmıştır. Hatta Batılı liderlerle görüşerek anlaşmalara bağlı kalacağı sözü vermişse de kendisini siyasi olayların merkezine yerleştirme güdüsü yapılan en iyi planları alt üst edecektir. Ayrıca Batı’daki imajını sağlamlaştırmaya çalışan Thaçi, 2000’lerden sonra ABD’ye sık sık giderek İngilizce dersleri almış, diplomatik çevrelerle akşam yemeklerine katılmıştır.

Kendi planlarını ve tekliflerini hayata geçirebilmek için birçok yolu kullanan Thaçi, nihayetinde tarafına yöneltilen iddialar ile iktidarı sarsılmaya başlamış ve geçtiğimiz yıl kabul edilen iddianame ile bu iktidar yıkılmıştır. İddianameye göreThaçi ve diğer dokuz eski militan, Lahey Özel Savcılığı tarafından savaş suçlarıyla suçlanıyor. AB destekli Kosova Uzman Odası savcılarına göre, onlar "yaklaşık 100 cinayetten sorumlu" tutuluyor. Yetkililere göre kurbanlar arasında Kosovalı Arnavutlar, Sırplar ve Romanlar yer alırken, siyasi muhalifler de var.

Kosova’da belirsizlik ve yeni dönem

Thaçi’nin geçtiğimiz sene Kasım ayında istifa etmesiyle Kosova bir belirsizlik dönemine girmiştir. Ancak bazı görüşlere göre bu belirsizlik Kosova’nın yükselmesi ve kalkınması, yeni bir gelecek yakalaması için fırsat olarak görülüyor. Zira Thaçi, arkasında çözülmeyen sorunlar ve yüklü borç bırakmıştır. Ayrıca Kosova’da yoksulluk, işsizlik, organize suç ve cinsiyet ayrımcılığında Avrupa’daki ülkeler arasında önde gelmekte ve en az gelişmiş ülkeler arasında yer almaktadır. Hajdari’ye göre "Thaçi’nin saltanatı sırasında Kosova dünyaya bağımsızlığına yönelik bir hikaye sunamamıştır ifadelerini kullanmaktadır. Bağımsızlık yolunda Kosova’nın büyük acılar çekmiş insanı Thaçi’den sonra bir hikaye yaratabilecek mi ya da bağımsızlıklarını tam anlamıyla içte ve dışta kazanabilecekler mi? Bunları ilerleyen süreçte göreceğiz. Ancak şu bir gerçek ki Thaçi’nin yargılanması ve siyasete dönmemesi ile ülke farklı bir dönemece girecektir.

 

Kaynakça

https://www.theguardian.com/world/2011/jan/24/hashim-thaci-kosovo-organised-crime

https://www.nytimes.com/2020/11/05/world/europe/kosovo-hashim-thaci-resigns.html

https://www.euronews.com/amp/2021/06/04/from-liberation-hero-to-war-crimes-suspect-hashim-thaci-s-rise-and-fall?__twitter_impression=true

https://www.dw.com/en/kosovo-president-hashim-thaci-indicted-for-war-crimes/a-53928280

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display