< < İsrail Silahlanma Yarışından Endişe Duyuyor
 Bu sayfayı yazdır

İsrail Silahlanma Yarışından Endişe Duyuyor

Yazan  06 Ekim 2020

İsrail askeri ve güvenlik kaynakları 365 gün 24 saat siber saldırılara maruz kaldıklarını belirterek ses hızını aşan “seyir füzeleri”nin geliştirilmesinden duydukları endişeyi dile getirdiler.

Yetkililer öte yandan gelişmiş ABD silahlarının İsrail’in onayı olmadan hiçbir Arap ülkesine satılamayacağına dair Kongre’ye getirilen tasarıya da dikkat çektiler.

Askeri yetkililer, daha önce dünyanın herhangi bir bölgesinde görülmemiş şekilde içerik ve hacim olarak Ortadoğu’nun silahlanma yarışı içine girdiğini belirtti ve devletlerin, silahlı örgütlerin özellikle ses hızını aşan seyir füzeleri üreten ABD, Rusya ve Çin gibi üç büyük gücün kapılarına akın ettiklerini vurguladı.

Roketlerin "İsrail düşmanlarına" ve "terör örgütlerine" ulaşarak ağır hasar vereceğinden endişe eden askeri yetkililer, en büyük silah sağlayıcısının Çin olduğunu düşünüyor. Zira Çin’de üretilen hemen hemen her silahın nihayetinde Ortadoğu'ya ulaştığı, kanıtlanmış gerçeklerden biri.

İsrail, ittifak içinde olsun ya da olmasın bölgede varlık gösteren Arap devletlerinin silahlanma yarışı içerisinde yer almasından büyük endişe duyuyor. Gelişmiş askeri teknolojik ürünleri envanterine katmış olan Arap devletlerinin varlığını kendisi için daima bir tehdit unsuru olarak gören İsrail, bu silahlanma hızına ve yarışına engel olmak istiyor. Ortadoğu coğrafyasında ileri askeri teknolojiye sahip ürünlerin kendi envanterinde olmasını isteyen ve bu doğrultuda politik girişimleri gerçekleştiren İsrail, bölgede var olmasının temel şartını da silahlanmaya bağlamış görünmektedir.

BAE ile imzalanan barış anlaşmasıyla Arap ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmayı ve kurulan iyi ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen İsrail, bu ülkelerin askeri anlamda gelişmesini ve bölgesel tehdit olmasını istemiyor. Bu doğrultuda BAE’nin F-35 savaş uçağı için resmi başvuruda bulunduğunu ve durumun İsrail tarafından kabul edilemez olduğunun resmi makamlarca açıklandığını da unutmamak gerekir.

2020 yılının Ağustos ayında basına yansıyan haberlere göre, Suudi Arabistan’ın nükleer silahlanma konusunda Çin’den yardım aldığı iddiası ortaya atışmış ve bu yardım başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı devletler tarafından endişeyle takip edildiği ifade edilmişti. Böylece Suudi Arabistan müttefiki ABD’yi bile karşısına almayı göze almış ve silahlanma konusunda ne kadar ciddi olduğunu ispat etmiş oldu. 2019 yılının Eylül ayında Suudi Arabistan’a ait ‘’Saudi Aramco’’ şirketine yönelik saldırı gerçekleşmiş ve olayın perde arkasındaki failinin İran olduğu iddia edilmişti. Bu iddialar üzerine ABD’nin, İran’a karşı, Suudi Arabistan’ın yanında olan açıklama ve beyanlarda bulunmaması da Suudi Arabistan’ı endişelendirmiş ve ABD’ye olan güvenleri konusunda tereddütler yaşanmasına neden olmuştur.

Bölgedeki silahlanma yarışı ve bölgesel etkisini kaybetmek istemeyen İsrail’in çabaları, Ortadoğu coğrafyasında gerginliği arttıracağa benziyor. ABD, Rusya ve Çin ekseninde yaşanan güç mücadelesinin etkisini bu coğrafyada da arttıracağı yaşanan gelişmelerden ve devletlerin yeni ittifaklar kurma çabalarından anlaşılmaktadır.

 

KAYNAK:

https://turkish.aawsat.com/

Barış Yüksel

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Uzman