İran’dan Irak’a Savaş Mesajı


İran’dan Irak’a Savaş Mesajı

Yazan  17 Mayıs 2019

Guardian gazetesi, İran’ın önde gelen askeri liderlerinden Kasım Süleymani’nin Bağdat’a giderek, Irak’taki milis güçler ile bir araya geldiğini ve onlara ‘’savaşa hazır olun’’ talimatı verdiğini söyledi.

Guardian’a konuşan iki istihbarat kaynağı, İran’ın en güçlü milis kuvvet yapılanması olan Quds hareketinin lideri olan Kasım Süleymani’nin bölgedeki yüksek gerilim nedeniyle 3 hafta önce Tahran güdümündeki milisleri topladığını söyledi.

Kaynaklara göre İran’ın bölgesel müttefiklerini harekete geçirme hamlesinin nedeni de şu; ABD’nin çıkarlarına göre hareket etmesinin doğrudan İran için baskı halini alması, iki tarafında karşı karşıya kalmasının yarattığı korku. Geçtiğimiz Perşembe günü İngiltere de Irak’taki İngiliz birlikleri için tehdit seviyesini yükseltmişti. 

Ayrıca kaynaklar, Süleymani’nin son beş yılda Irak’ın sayısız Şii grup lideri ile düzenli olarak bir araya gelerek, toplantılar düzenlediğini ve bu toplantıların niteliğinin savaş çağrısı olmasa bile ona yakın bir söylem ile gerçekleştiğini belirtti. Haliyle toplantılar hakkında bilgi alan ABD’li İngiliz ve Iraklı yetkililer arasında büyük bir diplomasi trafiği yaşandı. Şüphesiz ki; Irak’ın olası bir İran – ABD çatışması sırasında yeni bir savaş sahası olmasının hayali bile hoş değil.

İstihbarat kaynaklarının iddialarına göre, Irak’ın Popüler Seferberlik Birimleri (PYB) şemsiyesi altında örgütlenen tüm milis gruplarının liderleri Süleymani’nin katıldığı toplantıda yer aldı. Toplantı hakkında bilgi sahibi olan bir üst düzey kişi de toplantıya dair endişelerini dile getirmek için batılı yetkililer ile bir araya geldi.

Quds Kuvvetlerinin başkanı olan Süleymani, milislerin stratejik yönlerinde ve büyük operasyonlarında önemli rol oynamaktadır. Geçtiğimiz 15 yıl boyunca İran’ın Irak ve Suriye’de şüphesiz en etkili aktörlerinden biri oldu ve Tahran’ın her iki ülkede de varlığını pekiştirmesini sağladı ve bölgenin Tahran lehine düzenlenmesine öncülük etti.

ABD için İran’ın günden güne özellikle İsrail’e karşı tehdit oluşturması karşısında Donald Trump bu ay boyunca Gazze’den ateşlenen roketlerden dolayı doğrudan İran ve Hizbullahı sorumlu tuttu. Kendisinin bu çıkışı da Abd’nin nüfuzu artan İran’a ses tonunu yükseltmesi olarak değerlendirildi. Pazar günü yaşanan ikisi Suudi petrol tankeri olan dört geminin BAE kıyılarında sabote edilmesi ise gerilimi biraz daha tırmandırdı. Hemen ertesi gün Yemen’de Husiler tarafından kullanılan insansız hava araçlarının Suudi boru hattına saldırması, ABD kanadı için bardağı taşırmış oldu. Suudi medyasının bu saldırılar akabinde Washington’un gerekli adımı atması için beklediklerini söyledi.

Tüm bunlara ek olarak Amerikalı ve İsrailli istihbarat kaynakları, İran’ın oluşturduğu füzelerle dolu konvoyları Irak’ın Anbar vilayetinden Şam’a ulaştırdığına inanıyor. Bu aktarım, ABD ve İsrail tarafından yasaklanmasına rağmen son üç yıl içinde çeşitli Suriye Hava üslerini kapsayacak şekilde gerçekleşti. 

İran’a bağlı şii milislerin etkisinin artmasındaki en önemli olay da şüphesiz IŞİD ile olan mücadeledir. Bu mücadele sonucunda adeta Tahran’dan Şam’a kadar uzanan bir toprağı gayrı resmi bir şekilde yöneten İran yüzünden, çeşitli manevralar ile Irak ve Suriye’nin yıkılabileceği yönündeki kaygıların temelini oluşturuyordu.

IŞİD ile mücadele konusunda varlığına bir süre göz yumulan, hatta yumulmak zorunda kalınan İran’ın IŞİD ile mücadele anlayışından kopabileceği kaygısı Washington’daki tartışma konularından biriydi. Trump’a en yakın isimlerden olan John Bolton ve Mike Pompeo, İran’ın 2015 yılında imzaladığı uluslar arası nükleer programından, Mayıs 2018’de ABD’nin tek taraflı olarak çekilmesi sonrasında uygulanmaya başlanan ve gün geçtikçe daha da artan yaptırım programların baş aktörleri halini aldı.

Trump yönetimi, İran ile ilgili gelişmeleri yönetmeye çalışırken, Iraklı milislere karşı da dikkat kesildi. IŞİD ile mücadele sırasında Irak devlet yapısına dâhil edilme fırsatını bulan milisler, İran Devrim Muhafızları ile sıkı bir işbirliği içine girdiler. Bazı Sünni, Hıristiyan ve Yezidi birimler de İran tarafından yönetilmekten zevk alan Şii gruplar tarafından da domine edildi.

İngiliz Dışişleri bakanı Jeremy Hunt, Perşembe günü İngiltere ile ABD’nin Tahran’ın tehditkâr duruşu karşısında işbirliği içinde olduklarını vurguladı. Twitter’dan yaptığı açıklamada ‘’Her zaman olduğu gibi ABD ile birlikte çalışıyoruz’’ dedi.

Guardian haberindeki bir diğer iddiaya göre, bu hafta içinde bir İngiliz General Trump yönetiminin İran’dan yakın bir tehdidin ortaya çıktığı iddiası üzerine, iki ülke arası ilişkilerin zaman zaman Trump’ın bölgesel politikalarının dengesiz doğası ile test edildiğini öne sürdü. Ancak İngiltere’nin son zamanlarda yaşananlardan endişe duyduğu da anlaşılıyor. Bu bağlamda İran’a karşı maksimum baskı stratejisi uygulayan ABD’ye rağmen yeni bir krizi azaltmaya çalıştığı da görülüyor. Oysa uygulanan petrol ablukası Tahran’ın kasasına derin bir şekilde yansıyacak gibi duruyor.

Tahran’ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Majid Ravanchi, ABD medya kuruluşu NPR’ye yaptığı açıklamada İran’ın bölgesel gerilimleri arttırmakla ilgilenmediğini ancak İran’ın kendilerini savunma hakkına sahip olduğunu, buna karşılık ABD tehdit algılarına cevap olarak bir deniz savaş grubu ve B-52 bombardıman filosu konuşlandırdığını söyledi. Suudi Arabistan’ın da Yemen’e hava saldırıları düzenlemeye devam ettiğini en son saldırıda 4’ü çocuk 6 kişiyi öldürdüğünü belirtti.

 

 

 

 

KAYNAK

https://www.theguardian.com/world/2019/may/16/iran-tells-middle-east-militias-prepare-for-proxy-war?fbclid=IwAR1I3DyTd5CpGZnhsf_AC94JhCD11UDqZN3anxr8I3I4aHux9myFufEP7fU

Ozan Akarsu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display