Açıklamada, şöyle denildi:
"Husilerin Marib kentine ve ahalisine karşı tekrar eden saldırıları ve vahşeti, cemaatin insanlık, İslam ve vatan sorumluluğunda uzak olduğunu vurgulamaktadır. Din, can, mal ve ırzı savunmak adına Husilere karşı savaşmak şeri bir cihattır. Özellikle onlar Kuran ve Peygamber sünnetinden elde edilen din ve ona bağlı anlayışlarla oynamaktadırlar."
Ayrıca tüm Yemen halkına Marib kenti ve oradan göçenlere destek verilmesi çağrısında bulunuldu. Son günlerde ülkenin doğusundaki Marib kentinde Husiler ile hükümet güçleri arasında yoğun can ve mal kaybına sebep olan ağır çatışmalar yaşanıyor.
Husilerin Hava Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Abdullah el-Cufri, dün AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marib'e bağlı Rahabe, El-Cube ve Harib ilçelerindeki çeşitli noktalarda kontrolü sağladıklarını ve kentin ele geçirildiğinin 48 saat içinde ilan edileceğini öne sürmüştü.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Trump yönetimince terör örgütü listesine alınan Husiler, Biden’in ABD Başkanı olmasının ardından terör örgütü listesinden çıkarıldı. Bu gelişmelere paralel olarak ABD tarafından Suudi Arabistan’ın Yemen politikasına verilen lojistik ve diplomatik desteğinde durdurulduğu açıklanmış ve bu gelişme İran tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı. ABD’nin, Suudi Arabistan’a ve veliaht prens Muhammed Bin Selman’a verdiği desteğin ilerleyen süreçlerde giderek azalacağı, fakat bölgesel çıkarlar düşünüldüğünde de Suudi Arabistan’ın toprak bütünlüğünün korunmasın öncelikli amaç olacağı öngörülmektedir.
KAYNAK:
