G7 Zirvesi’nin Pazar günü yayınlanan son bildirisinde, G7 liderleri Rusya ile istikrarlı ve öngörülebilir ilişkiler çağrısında bulunurken, Moskova'yı istikrarsızlaştırıcı olarak gördükleri davranışlarını durdurmaya çağırdı. G7 ayrıca Moskova'yı insan haklarına saygı duymaya çağırdı ve Rusya'da kendilerine göre siber saldırılara karışanları sorumlu tutmaya çağırdı.Rusya, Batı'nın eylemlerinin istikrarsızlaştırıcı nitelikte olduğu veya kendi topraklarında diğer ülkeleri hedef alan siber saldırıların başlatıldığı yönündeki açıklamalarını sürekli olarak reddediyor. G7 liderleri Rusya'yı "gerginliği hafifletmeye ve uluslararası yükümlülüklerine uygun hareket etmeye ve Ukrayna'nın doğu sınırındaki ve Kırım yarımadasındaki Rus askeri birliklerini ve malzemelerini geri çekmeye" çağırdı. Ayrıca G7 liderlerinin Rusya'yı "Ukrayna'nın doğusundaki ihtilafın bir arabulucu değil, bir tarafı" olarak gördüğü belirtildi.
G7 Zirvesi’nden gelen bu bildirilere karşı Rusya’dan ilk tepki Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova’dan geldi. Zakharova, G7 ülkelerinin Rusya ile ilişkilere ilişkin ortak bildirisine ilişkin yorumda bulunarak, Rusya'nın öngörülebilirliğinin yıllardır teyit edildiğine ve sorunun G7 ülkelerinden kaynaklandığına dikkat çekti. Daha öncede Rusya’nın uluslararası politikalarını “yasa dışı” olarak adlandırarak, bildiride beraber mücadele vurgusu yapan G7 liderleri, Rusya’nın “sorumsuz ve istikrarsızlaştırıcı” davranışından derinden endişe duyduklarını ifade ederek Kremlin Sarayı’ndan gelen tehdide karşı koymaya yönelik toplu çabaları destekleme sözü vermişti. Ayrıca Kırım’ın ilhakı konusunda Ukrayna’nın yanında olan G7 ülkelerinin şuan Rusya’ya istikrarlı ilişkiler çağrısında bulunması şaşırtıcı. Aralarında istikrarlı bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz ancak bu istikrar olumlu anlamda değil. Her fırsatta karşı karşıya gelip çatışma konusunda olan bir istikrar ne yazık ki. G7; ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada olmak üzere yedi ülkeden oluşmakta olup Avrupa Birliği’ni de temsil etmekte. Rusya karşıtı ülkelerin üye olduğu G7’nin bu görünürde “ılıman” çağrılarının samimiyeti tartışmaya açık.
Çin ve Rusya’ya karşı birlikte adım atmayı düşünen G7, Çin ve Rusya gibi ülkelerin oluşturdukları küresel tehditlerden korumak için birlik olarak gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyordu. Bu tavra karşılık Rusya sınır ötesi işlere karıştığını reddederek Batı'nın Rusya karşıtı olduğunu belirtirken Çin de Batı'nın "kabadayılık ettiğini" belirterek küresel polisliğe soyunduğunu savunduğunu söylemişti. İngiltere Rusya'yı güvenliğine karşı en büyük tehdit olarak görürken, Çin'i de askeri, ekonomik ve teknolojik anlamda en büyük uzun vadeli zorluk olarak görüyor. İngiliz ve Amerikalı yetkililer son dönemde Çin ve Rusya arasındaki stratejik işbirliği nedeniyle duydukları rahatsızlıkları zaman zaman dile getirmekten çekinmiyorlar. Rusya’yı yanlarında ister gibi yapmalarının sebeplerinden biri Çin’i yalnızlaştırmak olabilir mi diye sorabiliriz. İlerleyen günlerde yapılacak olan Biden-Putin görüşmesi de G7 ilişkilerini etkileyecek mi göreceğiz. Rusya’nın Batı ile ısınması ve yakınlaşması kulağa pek mümkün gelmese de uluslararası ilişkilerde neyin nasıl olacağını kestirmek pek imkânlı değil. Ancak Zakharova’nın açıklamalarından hareketle bu ilişkilerin kötü olmasında Rusya’nın kendinde hata görmediği açıkça ortada. İlerleyen dönemlerde ilişkilerin ısınması bir yana Batı-Rusya ilişkilerinin durgunlaşmış olduğunu görebilecek miyiz sorusu bile çok büyük bir merak doğuruyor.
Kaynakça:
https://www.dw.com/tr/g7-rus-propagandas%C4%B1na-kar%C5%9F%C4%B1/a-57403139
https://tass.com/politics/1302339
https://tass.com/russias-foreign-policy/1302327
https://www.interfax.ru/russia/772035
https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/g7-ulkelerinden-rusyaya-karsi-ortak-bildiri-6415468/
