BAE'nin Libya'daki Yıkıcı Rolü

Yazan  19 Mayıs 2020

Libya Milli Eğitim Bakanı Muhammed Ammari Zayid, "savaş halindeki ve saldırgan devlet" şeklinde tanımladığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ilişkilerin kesilmesi için hükümeti olağanüstü oturum düzenlemeye çağırdı.[1]

Libya hükümeti Başkanlık Konseyi Üyesi de olan Eğitim Bakanı Muhammed Ammari Zayid, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in başkente saldırısına "iş birlikçi şekilde katılan BAE'nin, Libya'nın egemenliğini hiçe sayarak ülkenin topraklarında askeri üs kurduğu ve Libyalıları havadan attığı bombalarıyla öldürdüğüne" işaret etti.

Zayid, BAE'nin "darbeci güçlere, silah, mühimmat ve paralı askerlerin yanı sıra sağladığı siyasi, mali ve medya desteğiyle" Libya'daki meşru hükümeti devirmeye çalıştığını söyledi.

Abu Dabi yönetimini "savaş durumundaki ve saldırgan devlet" şeklinde tanımlayan Zayid, "Emirlikler'in cezasını vermekteki yersiz itidal, ülkesi için canını verenler pahasına olacaktır." ifadelerini kullandı.

Zayid, üyesi olduğu Başkanlık Konseyi ve Libya hükümetinin tüm unsurlarını, "BAE ile ilişkileri tamamıyla sonlandırmak" için olağanüstü bir oturum düzenlemeye davet etti.

Libya hükümetinin tüm dış temsilcilikleri, bakanlıkları ve kurumlarının, BAE'nin uluslararası alanda peşine düşmesi ve hukuki mercilere başvurması gerektiğine işaret eden Zayid, Libya ordusu ve diğer tüm güvenlik birimlerinin Emirlikler'e "düşman ülke gibi muamele etmesi" çağrısı yaptı.

Öte yandan Libya Fetva Kurumudan yapılan yazılı açıklamada, Sudanlı gençlerin Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter saflarında savaşmalarına tepki gösterilerek, "Gençler, ucuz bir ticaret uğruna savaş suçlusu Hafter'in çeteleri arasında çöllerde canlarını veriyorlar." ifadesi kullanıldı.[2]
Açıklamada, paralı askerlerin BAE'nin hizmetine girmesi konusunda Sudan hükümetinde bazı kişilerin parmağı olduğuna işaret edilerek, bu kişilerin isimlerinin son zamanlarda sık sık haberlerde geçtiği vurgulandı.
Bu durumun gelecekte iki ülke için tehlikeli sonuçlar doğuracağına dikkati çeken Fetva Kurumu, "Müslüman Libya halkı, öldürdüğü kişiler üzerinden güç kazanmayı amaçlayan darbeci ve savaş suçluları tarafından en sert saldırganlık ve vahşete maruz bırakılıyor." ifadelerine yer verdi.
Hafter'in bu gençlerin yoksulluklarından faydalanıp onları ölüme ittiğini belirten Libyalı alimlerin açıklamasında şunlar kaydedildi:
"Savaş suçlusu Hafter ve ona destek veren ülkeler personel ve ekipmandaki büyük kayıplarına rağmen başkent Trablus'a girmekten vazgeçmediler. Bu yüzden eksikliklerini telafi etmek için Sudan ve Çad gibi ülkelerden paralı asker getirmeye yöneldiler."

Halife Hafter'in Nisan 2019'da başkenti ele geçirmek amacıyla komutasındaki milislere saldırı emri vermesiyle, zorlu bir geçiş dönemi geçiren Libya şiddet sarmalına sürüklenmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri, 2014'ten bu yana Libya'da yönetimi darbe ve silah zoruyla ele geçirmek için çabalayan Hafter'e, mali, askeri ve siyasi desteğiyle tartışmalı bir rol oynadı.

Yemen, Sudan ve Afrika Boynuzu ülkelerinde benzer politikalarıyla öne çıkan Abu Dabi yönetiminin, Hafter'e gizli yaptığı "finansal, diplomatik, medyatik ve askeri teçhizat" destekleri, bağımsız uluslararası araştırma kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler'in raporlarına yansıdı.

BAE'nin yönetimindeki Bingazi yakınındaki el-Hadim Askeri Hava Üssü'nde, Emirlikler'e ait savaş uçakları ve silahlı insansız hava araçlarının, Libya'daki sivil noktaları vurduğu saldırılar BM raporlarında da aydınlatıldı.

Libya'yı izleyen çok sayıda uzman, "BAE'nin müdahalesine karşı uluslararası kayıtsızlığın Libya'daki çözüm arayışlarını akamete uğrattığı" değerlendirmesini yapıyor.

 

 

 

[1] tn.ai

[2] marsad

Köksal Taşkent

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
İran Araştırmaları Uzmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display