Şefiyev, Azerbaycan ordusunun topraklarını kurtarmak için yürüttüğü operasyonu ve Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecini değerlendirdi. Azerbaycan'ın tutumunun tamamen uluslararası hukuka dayandığını vurgulayan Şefiyev, işgalci güçlerin geri çekilmesini talep ettiklerini, bu talebin de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1993 yılında aldığı 4 kararda da yer aldığını ifade etti. Şefiyev, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün tüm dünya tarafından tanındığını, Ermenistan'ın ise işgalin sonlandırılmasına yönelik BMGK kararlarını hiçe saydığını vurguladı.
Azerbaycan ordusunun operasyonlarını durdurması için Ermenistan'ın adım atması gerektiğine işaret eden Şefiyev, Erivan yönetiminden işgalci ordularını geri çekmelerine ilişkin takvim talep ettiklerini aktardı. Ermenistan ordusunun geri çekilmesine ilişkin takvim sunulmayacağı takdirde ise çatışmaların durmasının çok zor olduğuna dikkati çekti.
Dağlık Karabağ'da müzakere sürecini yeniden başlatmak için AGİT Minsk Grubu'nun yanı sıra başka mekanizmaların da konuşulduğunu belirten Şefiyev, şöyle devam etti:"Ermenistan ve destekçileri, bu ülkenin geleceğini hiç mi düşünmüyor? Bu ülke, ebediyen Türkiye ve Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında mı bulunacak? Ermenistan, bölgede tehdit oluşturan bir ülke ve bu konu çözüme kavuşmalıdır. Bölgede barışın sağlanması için komşu ülkeler, yardımcı olmalıdır.Çatışma aşamasından müzakere aşamasına geçmek için Türkiye ve Rusya'nın ara buluculuğunun en iyi seçenek olduğunu düşünüyorum. Bunu artık Rusya da anlıyor. Bölge ülkelerin birbirine karşı toprak iddiasında bulunmayacağı bir mekanizma oluşturulmalıdır. Şu anda başlıca amaç, Azerbaycan toprak bütünlüğünün sağlanması, Ermeni çetelerinin Azerbaycan topraklarından çıkarılmasıdır. Bunu tabii ki Türkiye ve Rusya sağlayabilir."
Şefiyev, Ermenistan ordusunca Azerbaycan'ın sivil yerleşim birimlerine gerçekleştirilen top ve füze saldırılarında 92 sivilin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Ermenistan, savaş suçu işliyor. Gence ve Berde, cepheden çok uzakta. Bunlar kasıtlı ve planlanmış saldırılar. Ermenistan, 1990'lı yıllarda da aynı taktiği uygulamıştı. Siviller arasında panik oluşturmayı amaçlıyor. Savaş alanında yeniliyorlar, intikamlarını sivillerden alıyorlar. Bu konu, uluslararası hukuk zemininde değerlendirilmelidir." diye konuştu. Ermenistan saflarında Ermeni asıllı yabancı vatandaşların ve yabancı paralı askerlerin de savaştığına dikkat çeken Şefiyev, bu durumun da hem Azerbaycan yasaları hem de uluslararası hukuk açısından suç olduğunu kaydetti.
Son dakika bilgilerine göre, Ermenistan ordusuna ağır kayıplar verdiren Azerbaycan ordusu, işgal altındaki Dağlık Karabağ'ın "kalbi" olarak nitelendirilen Şuşa'yı 3 taraftan kuşattı. Azerbaycan ordusu, geçtiğimiz günlerde Şuşa eksenindeki Daşaltı şehrini işgalden kurtarmıştı.
Azerbaycan ordusu, işgal altında bulunan topraklarını kurtarmak amacıyla başlattığı operasyonda ilerleyişini sürdürürken, Ermenistan ordusuna ağır darbeler vurmaya devam ediyor. Operasyon kapsamında birçok bölgeyi işgalden kurtaran Azerbaycan ordusu, birçok kritik noktayı ele geçirdi. Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ bölgesinin 'kalbi' olarak nitelendirilen Şuşa şehrini 3 taraftan kuşattı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Şuşa'ya bir nefes kadar yakınız" ifadesini kullanmıştı.
