Ankara’nın Astana sürecinden çekilirim çıkışı
 Bu sayfayı yazdır

Ankara’nın Astana sürecinden çekilirim çıkışı

Yazan  05 Mart 2019

Ankara 'Kurtuluş İçin Ulusal Cephe' komutanlığına rejimin doğu İdlip kırsalı beldeleri ve kentlerine bir ayı aşkın bir süreden bu yana süren topçu bombardımanına karşılık vermesini bildirdiği iddia ediliyor.

'Ulusal Cephe'deki kaynağın belirttiğine göre, Ankara gruplara bombardıman operasyonunu yükseltmeye ve daha kötüyü hesaba katmaya hazır olmasını haber verdi. Saldırının durması için Rusya ile çaba harcadığına işaret etti. Kaynak, Türk yetkililerin İdlip'te 12 Türk gözlem noktası bulunduğu sürece rejimin kara askeri harekatına başlama açısından Kurtuluş İçin Ulusal Cepheye güvence verdiklerini belirtti.

'alquds' Türkiye'nin İdlip konusunda Moskova ve Tahran'a uyarıda bulunduğunu, kesin olarak Astana sürecinden çekilmekle tehdit ettiğini, İdlip anlaşmasını korumamaları durumunda Türkiye ve bu iki devlet arasındaki anlaşmaların birkaçı hususundaki kararını gözden geçireceğini öğrendi. Türkiye'nin yeşil ışık yakması,  Moskova ve Tahran'ın  geçtiğimiz 17 Eylülde Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Soçi anlaşmasını ihlalini durdurması konusunda rejimi zorlamada başarısız olmasından sonra geldi.

Askeri tırmandırmanın başlamasından, 9 Şubat’ta Soçi anlaşmasının ihlal edilmesinden, sahra topçuları ve ÇNR lerin füze bombardımanının başlamasından iki hafta sonra savaş uçakları Mig ve L-39 tipindeki Çek eğitim uçağı geçtiğimiz ayın 24'ünde tırmandırma hattına girdi. Bombardımanı, uluslararası Halep-Şam yolu (M5) ekseni özellikle üzerindeki başlıca kentler olan Khan Shaykun, Ma'rat An Numan ve  Sarakıb'ta yoğunlaştı. Pratikte öyle anlaşılıyor ki Türkiye ve muhalefet Soçi anlaşması maddelerinden geriye kalanının özellikle de anlaşma metninin 8.maddesi (2018 yılı sonundan önce Halep'i Hama'ya bağlayan M5 ve Halep'i Lazkiye'ye bağlayan M4 yolu üzerinde gidiş ve geçişin başlaması) uygulanmasının gecikmesinin olumsuz sonuçlarını elde etmeye başladı.

Herkesin bildiği gibi HTŞ yolu açmaya ve güvenliğini sağlamaya hazır. Ancak büyük sorun bugün 'Hurras Ad Din' örgütünde oldu. Son günlerde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'e sunduğu teklifte Moskova'nın Ankara'ya dayattığı anlaşma metninin ihmal edilen, Ankara'nın defalarca ertelemeye çalıştığı 7. maddesi (ekonomik ve ticari ilişkilerin yeniden başlaması, malların ve yerel halkın hareket özgürlüğünün güvence altına alınması amacıyla silahtan arındırılmış bölge sınırları boyunca İHA'lar ile gözlem operasyonları, Türk Silahlı kuvvetleri ve Rusya Federasyonu güçlerine bağlı askeri inzibat eş güdüm içinde devriyeler yürütecekler) hakkında tartışma ortaya çıktı.

Ankara grup yöneticilerine 2018 yılı Eylül ayı sonunda Reyhanlı ve Ankara'da yapılan toplantılarda uygulamayacağını haber verdiği iddia ediliyor. Güvenlik sorunu devriyeler yürütülmesi maddesinin uygulanmasını engelliyor. Rus askeri inzibatı anlaşmayı engelleyen radikal gruplar (Hurras Ad Din, Cephe Ensar Ed Din, Cemaa Ensar Et Tevhidyada Cemaa Ensar El İslam) tarafından hedef alınmasını engelleyecek muhalif grupların büyük korumasına ihtiyaç duyuyor. Bu pratik olarak 'kurtuluş için ulusal cephe' gruplarının Rus düşmanını koruma taburlarına dönüşme anlamına geliyor. Bunu elbette kabul etmesi yada onaylaması mümkün değildir. Rus bayrağı çekmeksizin Moskova yanlısı İslam ülkelerinden askeri inzibatın sokulması gibi öneriler sunmaya itecek. Bunun, düşünceyi reddeden bazıları nezdinde kabul görmesi mümkün değildir.

Uluslararası M5 ve M4 yollarının açılmasında acele edilmesi Suriye'nin kuzey batısındaki durumdaki düğümleri hafifletecek, Halep-Şam yolu doğu bölgesinin tümü, kuzey doğu Hama kırsalında meydana gelen sıkıntıyı hafifletmek için yegane seçenektir. İdlip'te ki durumun yeni bir sürece yani rejim güçleri ve savaş uçaklarının süren bombardımanı yoluyla sürekli ısıtılma sürecine intikal etti, dolayısıyla muhalefet grupları her yerde ateş açılma yerlerine cevap verdi. Durumun uzak olmayan bir süreye kadar şu anda olduğu gibi sürmesi ihtimal dahilindedir.

İdlip'te değişiklikler iki şeye bağlıdır. Birincisi, Türk gözlem noktalarının bulunması: Türkiye'nin hala orada herhangi bir değişikliği engellemeye ve çalışmaya devam ettiği anlamına geliyor. Diğer konu, hala İdlip hava sahasında görünmemeye devam eden Rus uçaklarına ilişkindir.

Bu arada hava bombardımanı Hama ve T-4 meydanlarından kalkan rejim uçakları ile sınırlıdır. Humaymım meydanından ilk uçak kalktığı zaman bu Soçi anlaşmasının geçmişte kaldığı ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin yeni bir dönüşüme girdiği anlamına geliyor.

(Çeviri yapılan kaynak: https://www.alquds.co.uk/أنقرة-هددت-بالانسحاب-من-مسار-أستانة-وط/)

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı