Bloomberg haber sitesinin Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, Dışişleri Bakanlığı'nın, Riyad'a 478 milyon dolar değerinde savaş uçaklarında kullanılmak üzere 7 bin 500 adet havadan-karaya füze mühimmatının ihracat lisansına onay verdiğini kongreye tebliğ ettiği ileri sürüldü. Haberde, söz konusu ihracat lisansının Raytheon'a verildiği ve Suudi Arabistan'a satışına onay verilen mühimmatın ise lazer güdümlü ve iç navigasyon özelliği bulunan en gelişmiş mühimmatlardan 'Paveway IV' akıllı mühimmatı olduğu belirtildi.
ABD'de askeri satışlar, hükümetler arasında yapılan Dış Askeri Satış ve Amerikan silah şirketleri ile yabancı hükümetler arasında yapılan 'Doğrudan Özel Satış' olarak ikiye ayrılıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Dış Akseri Satışları kamuoyuna duyururken, Doğrudan Özel Satışlar kamuya açıklanmıyor.
ABD, 2015'te Paveway füzelerinin bir önceki versiyonlarından Suudi Arabistan'a 8 bin adet satmıştı. Geçen yıl da ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Suudi Arabistan için verdiği 'acil askeri satış yetkisi' kapsamında 8.1 milyar dolarlık satışın 1.5 milyar dolarının gelişmiş Paveway füzeleri için olduğu iddia edilmişti. Kongre'de özellikle Demokratlar, Yemen müdahalesinden dolayı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) gelişmiş silahların satışı konusunda kaygılarını dile getiriyor.
Geçen ay Kongre'nin her iki kanadına da Suudi Arabistan ve BAE'ye F-35 ve diğer gelişmiş teknolojilerin satılmaması için yasa teklifleri sunulmuştu.
Donald Trump yönetimi ortadoğu coğrafyasında İran tehdidini dengelemek maksadıyla Suudi Arabistan’ı silahlandırmaya ve bölgesel olarak caydırıcı bir güç unusuru haline getirmeye devam ediyor. Bu maksatla 2017 yılında Trump yönetimi ilk yurtdışı seyahatini Suudi Arabistan’a gerçekleştirmiş ve ABD tarihinin en büyük silah ve muhimmat satış anlaşması taraflar arasında imzalanmıştı. Bölgedeki İran etkisinin minimize etmek ve İsrail’in güvenliğini sağlamayı Ortadoğu politikasının ana hedefi haline getiren ABD’nin böyle bir silah anlaşmasını imzalaması olası risklere karşı Suudi Arabistan devletini güçlü tutmak istemesinden kaynaklanıyor. Yakın gelecekte Joe Biden’in başa gelmesiyle İran ile olan ilişkilerde olası yumuşama beklentisi Trump yönetimini ve Suudi Arabistan devletini kaygılandırmaktadır.
KAYNAK:
