Bu sayfayı yazdır

ABD PKK/PYD Terör Örgütünden 30.000 Kişilik Sınır Birliği Kuruyor

Yazan  14 Ocak 2018

Reuters haber ajansının haberine göre ABD PKK/PYD terör örgütü mensuplarından 30.000 kişilik sınır birliği kuruyor. Koalisyon güçleri Halkla İlişkiler Ofisinin Reuters’a gönderdiği elektronik posta ile duyurulduğu açıklanan Sınır Güvenlik Birliği’nin mevcudunun yarısının Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) daha önce katılmış eski terör örgütü mensuplarından oluşacağı geri kalan 15.000 kişi için ise personel alımı yapılacağı belirtildi. ABD tarafından kurulacak Sınır Güvenlik Birliği’nin Türkiye-Suriye, Irak-Suriye sınırında ve Fırat Nehri Havzasında görev alacağı da bildirildi. Sınır Güvenlik Birliği’nin SDG’nin altında görev alacağı, bu kapsamda 230 kişinin eğitim faaliyetlerinin de devam ettiği ifade edilen haberde, sınır birliğinde görev alacakların ikamet ettikleri yerlere yakın bölgelerden istihdam edilmesinin planlandığı, bu nedenle sınır güvenlik birliğinin etnik yapısının da yerleşim yerine yakınlık kriterine göre oluşacağı, bu kritere göre kuzeyde yani Türkiye sınırında daha çok kürt, Irak sınırı ve Fırat Nehri Havzasında daha çok Arap kökenlilerin görev alacağı da ifade edildi. Sınır Güvenlik Birliği’nin kurulacak kontrol noktalarını işleterek sınır güvenliğini sağlayacağı ve aynı zamanda EYP ile mücadele edeceği belirtildi. Kaynak: https://www.reuters.com/article/us-mideast-crisis-syria-sdf/u-s-led-coalition-helps-build-new-syrian-force-angering-turkey-idUSKBN1F30OA *****************************DEĞERLENDİRME********************************** ABD Başkanı Obama döneminde başlatılıp, Trump döneminde devam ettirilen PKK/PYD terör örgütünün silahlandırılması ve eğitilmesi hız kesmeden devam ediyor. IŞİD’le mücadelenin belirli bir aşamaya gelmiş olduğu Suriye’de IŞİD terör örgütü ile mücadele kapsamında bulunan ABD ordusu, hem Suriye’deki mevcudiyetini meşru kılmak, hem de bölgede varlık gösteren diğer ülkelere karşı bir güç dengesi kurmak için PKK/PYD ile iş tutmaya devam ediyor ve edeceğini belirtiyor. Aynı kapsamda bir açıklama da 13 Ocak tarihinde yine ABD kanadından gelmişti. Yakındoğu politikalarından sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı konuşmada ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını, bölgedeki İran etkisine karşı koymak ve Kuzey Suriye’deki müttefikleri SDG’yi korumak amacıyla süresiz olarak sürdüreceğini belirtmiş, ayrıca Hizbullah gibi İran destekli güçlerin de bölgedeki etkilerine dikkat çekerek, ABD’nin bölgede bu etkiyi azaltarak İsrail ve Ürdün gibi müttefik ülkelerin sınır güvenliklerinin garanti altına almayı da hedeflediğini ifade etmişti. Reuters tarafından yapılan açıklama birebir doğru ise burada dikkat çekilmesi gereken bir diğer konu da Reuters’a gönderilen bilginin elektronik posta aracılılığı ile Koalisyon Güçleri Halkla İlişkiler Ofisinden çıkmış olmasıdır. ABD bölgede yürüttüğü politikaları uluslararası alana yaymak, kendi çıkarları doğrultusunda attığı adımları Koalisyon adına izah etmeye, bu faaliyetlerini Koalisyon tarafından gerçekleştirilmiş gibi göstermeye gayret ediyor. İşin şaşılacak tarafı açıklamanın yapıldığı Koalisyon’a Türkiye’nin de dahil olması. Türkiye’nin beka sorunu olarak gördüğü PKK/PYD terör örgütünün sınır birliği olarak dizayn edilmesi yönündeki açıklamayı Koalisyon adına yapan ABD, işin içinde tüm Koalisyon ülkelerinin rızası var algısı yaratmaya mı çalışıyor? ABD’nin PKK/PYD ile iş birliği içerisinde bulunmasından yalnızca Türkiye’nin değil, ABD’nin stratejik ortağı İngiltere’nin de rahatsız oluğu bilinen bir gerçek. 10 ocak tarihinde İngiltere'nin Ortadoğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alistair Burt, İngiliz parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nun "Kürtlerin hevesleri ve İngiltere'nin çıkarları" başlıklı oturumunda "PKK ile kendimiz ilişki içinde değiliz ancak olası bağlantılar konusunda kaygılıyız ve PYD'yi her zaman PKK ile olabilecek her türlü bağlantıyı kesmeye çağırıyoruz" yanıtını vermişti. Bu cümlelerden de anlaşıldığı üzere İngiltere’de ABD’nin PKK/PYD politikasına ve silah yardımına destek vermiyor. Ancak ABD PKK/PYD sözde sınır birliği açıklamasını Koalisyon üzerinden yapıyor. Asıl önemsenmesi gereken husus ABD tarafından oluşturulan PKK terör örgütü ordusu için verilen isimde saklı. Halkla İlişkiler Ofisinden yapılan açıklamada bu sözde birliğe Sınır Güvenlik Birliği adı verildiği belirtiliyor. Ayrıca bu birliğin Türkiye-Irak ve Fırat Nehri boyunca faaliyet göstereceği de ifade ediliyor. ABD bu açıklamasıyla Suriye’de sözde IŞİD’le mücadele adı altında iş tuttuğu PKK/PYD için kurduğu “devletçiğin” sınırlarını çizmiş, PKK/PYD devletçiğini de tanımış olduğunu açıkça beyan ediyor. Tüm kamuoyunun bildiği üzere bir ülkenin sınır birliği olacağı ve ülkenin sınırlarını korumakla görevli olabileceği açık olduğuna göre ABD kendi elleriyle sınırımızın dibinde bir terör örgütünden sözde “devlet” kurduğunu itiraf etmiş oluyor. Önemli olan son konu ise bu açıklamalara paralel yürüdüğü anlaşılan Afrin’e yönelik harekât hususu. Uzun bir süredir dillendirilen Afrin bölgesi PKK/PYD’nin konuşlu olduğu ancak fiziki olarak PKK/PYD’nin yoğunlukla bulunduğu Fırat nehri doğusundan uzakta bir bölge. Afrin’in kuzeyi zaten sınır birliklerimizce kapatılmış durumda. Afrin doğusunu Fırat kalkanı harekatı ile kapatmıştık. Afrin güneyi ise İdlib Gözlem noktaları ile kapatılmış durumda. Afrin’in PKK/PYD’nin diğer bölgelerdeki varlığı ile tek bağlantısı Tel Rıfat bölgesi. Rusya’nın kontrolünde olduğu bilinen Afrin’e bir harekât düzenlemek yerine Tel Rıfat bölgesi Rusya mutabakatıyla alınsa, zaten Afrin tamamen tecrit edilmiş olmaz mı? Afrin yerine enerjimizi Tel Abyad-Ayn İsa-Tabka istikametinde Fırat Oku olarak saplamaya yani ABD güdümünde inşa edilmekte olan PKK devletçiğinin merkezini dağıtmaya kullansak daha mantıklı olmaz mı?