Kaynak, ABD'nin birinci adım olarak birlik (bütünlük) sürecini gözettiğini ve Kürt siyasi güçleri arasında görüşleri yaklaştırma yoluyla ülkede siyasi sürece katılım için batı desteğiyle Suriye'nin kuzey doğusunda yeni bir yönetim ve yeni bir muhalefet bedeni oluşturmak için çalıştığını belirtti.

Kaynak, ABD'nin Kürtlerin herhangi bir şekilde rejimin safında olmasını istemediğini bu nedenle Suriye'de Kürt Ulusal konseyi ve Pyd arasında yapılan müzakereleri doğrudan gözettiğini sözlerine ekledi. Kaynak, Kürt Ulusal konseyinin şu ana kadar PYD ile Washington'un gözetiminde, Arap ve batı desteğiyle Kürt halkının haklarına, Kürt bölgesinin özelliğine, Suriye'nin geleceğinin merkezi değil çoğulcu devlet olmasına, siyasi geçiş konusu ve Suriye'de çözüm için 2254 sayılı karara dayanmaya ilişkin konularda anlaştığını açıkladı.

Rojava Peşmerge güçlerinin dönmesi, PYD'nin rejim ve PKK'dan bağlantısını kesmesi, konseyin Suriye Ulusal muhalefet koalisyonunundan bağını koparması, idari ve mali konular gibi bazı hassas konuların iki taraf (konsey ve PYD) arasında henüz tartışılmadığını açıkladı. Kaynak, ABD'nin en kısa sürede anlaşmaya ulaşmak için PYD ve Kürt Ulusal konseyine büyük baskı uyguladığını, ABD büyükelçisi William Rubak'ın müzakereleri kendisinin gözettiğini ve Kürt anlaşmazlıklarının çözümü konusunda büyük iyimserlik bulunduğunu belirterek sözlerini sürdürdü.

Kaynak, Washington'un Kürt safının birleştirilmesinin sona ermesinden sonra ülkede beklenen siyasi değişime (dönüşüm) katılmak için bu yeni çerçeveye Suriye muhalefetinde aşiretler, sosyal ve siyasi yeni güçleri katmaya yöneleceğini vurguladı.

Çeviri yapılan kaynak: basnews.com