Pompeo, geçen yıl Eylül ayında Suudi petrol tesisi Aramco'ya yapılan saldırıları hatırlatarak, Yemenli Husilerin İran desteği ile benzer saldırılara devam ettiğini ve Riyad'a yönelik desteğin kritik olduğunu belirtti.
İki bakan "İran'ın bölgesel barış ve güvenliğin yanı sıra Amerikan halkına yönelik zararlı faaliyetleri" ile mücadele konusunda kararlılık mesajı verdi. Suudi Arabistan'daki insan hakları reformu ve barışçıl protestolara izin verilmesi konusunun da ele alındığını belirten Pompeo, "Hangi sorunlar ortaya çıkarsa çıksın, iki millet olarak bunları samimiyet, ortaklık ve saygı ruhuyla ele alacağız." ifadelerini kullandı.
Suudi mevkidaşına Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail ile Bahreyn arasında imzalanan normalleşme anlaşmasına katılmaları çağrısında bulunduğunu kaydeden Pompeo, "Umuyoruz ki Suudi Arabistan da İsrail ile ilişkilerde normalleşmeyi değerlendirir. Kendilerine İbrahim Anlaşması'na verdikleri destekten dolayı da teşekkür ediyoruz." dedi.
ABD Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan'ı bölgedeki 'istikrar sağlayıcı bir güç' olarak tanımladı ve Riyad yönetiminden Filistin'i İsrail ile müzakere masasına oturmaları için teşvik etmelerini istedi.
ABD, bölgede uyguladığı İran politikasına yönelik olarak Suudi Arabistan’ın varlığına güven duyarak askeri anlamda gelişmesine destek vermektedir. Riyad yönetimi ise tarihindeki en büyük silah anlaşmasını Trump yönetimindeki ABD ile imzalamıştır. Suudi Arabistan’ın askeri envanterinin geliştirilmesine büyük önem veren ABD, İran’ın yemendeki Husi ayaklanmasına karşılık olarak Suudi Arabistan’ı desteklemektedir.
Selefi hareketlerin Kuzey Yemende etkisini arttırmasından rahatsız olan Zeydi mezhebine mensup Husilerin, Suudi Arabistan ile olan çatışmasının askeri boyutu olduğu gibi birde dini boyutu vardır. İran her seferinde Husileri desteklemediğini açıklasa da Husi slogan ve propagandalarında İran izleri görülmektedir. ABD’nin Ortadoğu coğrafyasındaki politikalarının temelini İran karşıtlığı oluşturmaktadır. İslam dininde yaşanılan mezhepsel ayrılığı kendi politikalarında kullanmak isteyen ABD, bu doğrultuda adımlar atarak yeni silah anlaşmalarının sinyalini vermektedir. İlerleyen günlerde Suudi Arabistan’ın F-35 alma girişiminde bulunması beklenirken, ABD’nin bu duruma sıcak bakacağını düşünülmektedir. Öte yandan ABD ile Suudi Arabistan arasında gerçekleşecek olası bir F-35 anlaşmasına İsrail’in karşı çıkması muhtemel görünmektedir.
KAYNAK:
