< < ABD 18 İran Bankasını Yaptırım Listesine Aldı
 Bu sayfayı yazdır

ABD 18 İran Bankasını Yaptırım Listesine Aldı

Yazan  09 Ekim 2020

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, daha önce yaptırım listesine eklenmeyen 18 İran bankasına yaptırım kararı alan ABD yönetimini, İran'ın gıda ve ilaç ticareti için kullandığı ödeme araçlarını ortadan kaldırmaya çalışmakla suçladı.

Zarif, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin İran bankalarını hedef alan yaptırım kararına tepki gösterdi.

ABD'nin yaptırım kararı aldığı bankaların İran'ın gıda ve ilaç ticareti için kullanıldığına işaret eden Zarif, "ABD rejimi, Kovid-19 salgınının ortasında gıda ve ilaç ödemeleri için kullandığımız kanalları havaya uçurmak istiyor. İranlılar bu son zulümden de kurtulacak." ifadelerini kullandı.

Zarif, "Bir halkı açlığa mahkum etmeye yönelik komplo bir insanlık suçudur. Paramızı bloke eden suçlular ve buna imkan tanıyanlar adaletle yüzleşecek." açıklamasında bulundu.

ABD Hazine Bakanlığı, Yabancı Varlık Kontrol Ofisi'nin (OFAC) İran'ın 18 bankasını yaptırım listesine aldığını açıklamıştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, söz konusu yaptırım kararının Amerikan dolarına yasa dışı erişimi durdurma taahhüdünü yansıttığını belirtmişti.

ABD yönetimi, 2018'de İran ile küresel güçler arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmiş ve Tahran'a yönelik tek taraflı yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Washington, bu süreçte Merkez Bankası dahil İran'a ait birçok bankayı yaptırım kapsamına almış ve Tahran'ın uluslararası ticareti büyük zarara uğramıştı. Son yaptırım kararıyla İran'ı uluslararası finans sisteminden tamamen uzaklaştırmayı hedefleyen ABD, uluslararası ticaret için Tahran'ın elinde kalan yasal bağlarını keserek, ülkeyi yasa dışı ticarete daha bağımlı hale getiriyor.

ABD, İran üzerinde uyguladığı baskıcı politikayı devam ettiriyor ve İran ekonomisini izole etmek suretiyle bu baskıyı arttırıyor. ABD daha önce İran’a yönelik olarak açıkladığı yaptırım paketinde; İran’ın dolar ve altın gibi değerli madenlere ulaşımını yasaklayarak, otomotiv sektörünün hammaddesi olan çeliğin tedarik edilmesine yönelik yaptırım kararı almıştı. Ayrıca İran’ın gemicilik sektörü, petrol ihracatı, İran Merkez Bankası ve İran’ın enerji sektöründeki faaliyetlerine yönelik de yaptırım kararlarını açıklanmıştı. Alınan bu yaptırım kararlarının ardından Airbus, Renault, Peugeot, Total, Siemens, Cıtroen ve BNP Paribas gibi şirketler İran piyasasından çıkma ve yatırımlarını durdurma kararı açıklamıştı.

Bu yaptırım kararlarının ardından İran ekonomisi büyük yara almıştır. 2019 yılında yıllık enflasyon %42 olarak açıklanmış, petrol ihracatı %82 oranında azalmış ve İran para birimi olan Tümen, Dolar karşısında %73 değer kaybetmişti. İlk yaptırım kararının açıklandığı tarihten bu yana ise Tümen’in, Dolar karşısındaki değer kaybı %142 oranına ulaşmıştır.

Geçtiğimiz günlerde İran lideri Ruhani, ABD’nin yaptırım kararlarının İran ekonomisine maliyetinin 150 milyar dolar olduğunu ifade etmiş ve uygulanan izolasyon politikasının maliyetini açıklamıştı. BM ile İran arasında imzalanan nükleer anlaşmanın süresinin 18 Ekim’de dolacak olmasından dolayı, ABD kendisinin de taraf olacağı yeni bir nükleer anlaşma için başta İran olmak üzere BM üyesi ülkelere baskı yapmaktadır. 18 Ekim tarihi yaklaştıkça yeni yaptırım kararlarıyla beraber bir takım baskı unsurlarının İran üzerinde uygulanacağı öngörülmektedir.

 

KAYNAK:

https://www.ortadoguhaber.com

 

Barış Yüksel

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Uzman