< < 2. ve 3. Dalga Covid-19 İhtimali Var mı?
 Bu sayfayı yazdır

2. ve 3. Dalga Covid-19 İhtimali Var mı?

Yazan  04 Mayıs 2020

Geçtiğimiz hafta boyunca Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19'un ikinci ve üçüncü dalgasının dünyayı vurabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Minnesota Üniversitesi'nde bir araştırma ekibi tarafından yapılan bir araştırma, Covid-19 salgınının iki yıla kadar sürebileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, ikinci enfeksiyon dalgasının, 1918 İspanyol gribinin nasıl davrandığına benzer şekilde, önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında geri döndüğü için ilk dalgadan daha ölümcül olmasını beklemektedir. DSÖ ise uzun sürmesi beklenen bu salgının mücadelesi için ülkelerin birlikte hareket etmesini vurguluyor.

Yalnızca devletlerin değil aynı zamanda uluslararası örgütlerin de mücadelede işbirliği yapmalarının büyük önemi olduğu belirtilmektedir. Örneğin, ikinci Covid-19 dalgasından korkması nedeniyle NATO birliklerini salgınla mücadele için hazırlıklarına başlamış durumdadır. 

Tüm bu uyarılara karşın, elbette azalan vaka ve can kaybı sayıları ülkeleri, sıkı tutulan önlemleri gevşetmeye itiyor. Öte yandan, önlemlerin neden olduğu ekonomik sorunlar (işyerlerinin kapanması, işçilerin işten çıkarılması, üretimin ve satışın azalması…) da hükümetlerin önlemleri gevşetmeleri konusunda önemli bir tetikleyici konumda.

Japonya'nın kuzeyinde yer alan Hokkaido adasından ikinci dalganın başladığına yönelik işaretler geliyor. Uzmanlar, olağanüstü halin çok hızlı kaldırıldığını ve ikinci dalganın bundan başlamış olabileceğini söylüyor. Fakat Japonya’da yapılan araştırmalar salgının zirvesinin özellikle Avrupa ve ABD’den gelen enfeksiyonlardan tetiklendiğini ve dolayısıyla Avrupa ve ABD’nin coronavirüsün yayılamsını önleyememesine bağlandığını açıklıyor. Japan News Network’e göre, Japonya'nın ikinci dalgasını yaşıyor olması ve Avrupa ve ABD'den gelen koronavirüs enfeksiyonlarını önlenememesi nedeniyle üçüncü veya dördüncü dalganın da muhtemel olduğunu söyleniyor. Ayrıca Japonya'nın Toyama'daki Hijyen Araştırma Enstitüsü müdürü Kazunori Oishi, Global Times'a geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, yine aynı noktaya değiniyor. Oishi, yüksek olan üçüncü ve dördüncü dalganın yaşanması ihtimalinin, salgının kontrol önlemlerinin gevşetilmemesi gerektiğini de aktarıyor.

Uzmanların bir kısmı, salgının ikinci dalgasının ilkinden daha korkutucu boyutlarda olabileceğini savunuyor. Bu nedenle de ikinci dalga için daha çok endişe mevcut. Japonya’da ikinci dalganın, grip sezonunun başlamasıyla aynı zamana denk gelmesi nedeniyle çok daha korkunç olacağı konusunda uyarıyorlar. Ayrıca ikinci dalga ve hatta üç ve dördüncü dalganın da yaşanabileceğini savunanlar bundan sonra dünya üzerinde farklı, yeni bir normal tipine alışılacağını belirtiyorlar.

Öte yandan bazı uzmanlar ise ikinci dalganın yaşanması durumunda yalnızca enfeksiyon kapan kişi sayısının artacağını ve bağışıklığın artması nedeniyle ölüm oranlarının daha düşük olacağını savunuyor.

İkinci ve daha sonra gerçekleşmesi muhtemel dalgaların meydana getireceği önlemlere değinmek gerekirse; öncelikle salgının ilk aşamasında azalan sağlık kaynaklarının giderek yetersiz hale gelmesi sorunu doğabilir. Ayrıca ilk aşamada ortaya çıkan ekonomik yaralar daha da derinleşebilir.

Son olarak, hükümetlerin Covid-19 ile mücadele kapsamında yürüttükleri politikalar,  siyasi açıdan olumsuz bir etki doğurma ihtimali oluşturmaktadır. Zira ikinci veya üçüncü dalgaların gerçekleşmesi, hükümetin katı önlemleri yumuşatmasının bir sonucu olarak meydana gelmaktedir. Bu durum kamuoyunda krizin başarısız yönetilmesi algısını oluşturabilir.

İçinde bulunduğumuz süreçte, başta ABD ve Çin gibi ülkeler ikinci dalga coronavirüs sürecinden geçmiş yada geçmektedir. Covid-19'un neden olduğu yıkımdan alınacak en iyi ders, herkesin, en iyi sağlık sistemlerinin bile, bu tür pandemiler tarafından boğulabileceği veya harap olabileceğidir. Minnesota Üniversitesi’nin hazırladığı rapordan da anlaşılabileceği gibi 2022 yılına kadar devam etmesi mümkün olan bu salgının sert etkilerinin üstesinden gelmek için herhangi bir yerel, ulusal veya uluslararası güdünün önemli bir bileşenini oluşturmak gerekir.

 

Kaynak: The Epoch Times, Global Times, Spiegel Politik, Euronews, USA Today, Forbes, Washington Post, The Guardian, Kyodo News, New York Post

 

 

Kübra Ünlü

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
Suriye ve Göç Araştırmaları Uzmanı