Cahit Armağan Dilek

Cahit Armağan Dilek

Cumartesi günkü yazımda Suriye’de planlanan senaryoyu bir sonraki yazımda yazacağımı ifade etmiş, Trump’ın kararının ve sonrasındaki gelişmelerin Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyonunun önünü kapattığını belirterek bitirmiştim.

Türkiye’de değişen anayasayla birlikte oluşan yeni rejimde kurumsal karar sürecinin de ortadan kaldırıldığını ve tek noktadan gelen talimatlara bağlı bir yönetim anlayışının hayata geçtiğini görüyoruz. Doğrudan kendisiyle ilgili konulardaki karar süreçlerinde bile TSK’nın varlığını hissedemiyoruz, göremiyoruz.

Kendimi tekrar etme pahasına yazmaya ve uyarmaya devam edeceğim. Çünkü geri dönülemez bir noktaya çok yaklaştık.

Nedir bu? Türkiye’nin dört bir tarafının farklı düzlemlerde değişik mekanizmalarla kuşatılması.

Türkiye PKK terör örgütüyle müzakere sürecini çok ağır bedeller ödeyerek geride bıraktı diyeceğim ama son haftalarda yeniden çözüm-müzakere süreci arayışlarının arttığına tanık oluyoruz.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey03 Aralık 2018 günü Washington’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Suriye sorunu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

ABD Savunma Bakanı Mattis’in açıkladığı Türkiye-Suriye sınırında gözlem noktaları kurma kararı Suriye savaş alanında yeni bir safhaya geçildiğini gösteriyor.

2008’lerde başlayan açılım politikaları 2013 başında çözüm sürecine dönüştü ve PKK terör örgütüyle müzakereler başladı. O dönemde terör örgütünün ne kadar barışçı olduğu masalı anlatıldı, terörist başına methiyeler düzülerek Türkiye’ye ve hatta bölgeye barışı huzuru getirecek kişi olarak pazarlandı. Sonuç Temmuz 2015’te başlayan terör sarmalında binlerce şehit ve yaralı.

NATO siyasi-askeri örgütlenmeyi anlatan bir marka. Artık bir bölgede küresel-bölgesel siyasetin gereği bir güvenlik ittifakı oluşturulurken bu isimlendirme hemen yapıştırılıyor. Asya NATO'su, Ortadoğu'da İslam NATO'su veya son yıllardaki adıyla Arap NATO'su. Başka bölgelerde de benzer isimlendirme var.

Türkiye'nin çevresindeki kriz noktalarında gelişmeler görüntüde Türkiye lehineymiş algısı verse de biraz dikkatli bakıldığında Türkiye'nin nihai hedefini bilmediği senaryolara sürüklendiği görülmektedir. Gelin çevremizde şöyle bir tur atalım.

17 Eylül'deki İdlib Mutabakatıyla ötelenen çatışma ve insani felaket Türk kamuoyu görmezden gelse de yeniden gündeme girmek üzere.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display