Brezilya’nın Yeni Sanayileşme Programı

Yazan  07 Şubat 2024

   Doç. Dr. Kubilayhan ERMAN

Luiz Inácio Lula da Silva Ocak 2023’te üçüncü kez devlet başkanlığı görevine başladığında Bolsonarocu bir kalkışmayla tezahür eden politik şiddetin yanı sıra ağırlaşan ekonomik sorunlar, fakirlik, toplumsal kutuplaşma ve uluslararası ilişkilerde prestij kaybı gibi sorunları devralmıştı. Bununla birlikte ulusal-küresel sınırlamalar ve ileri yaşına rağmen enerjisi yüksek bir dönemin ilk işaretlerini de vermişti. 2003-2011 döneminde Brezilya’nın uluslararası sistemdeki önemini artırmak için yoğun çaba sarf eden Lula, ülke içinde ise hükümetlerince başlatılan sosyal programlarla toplumsal sorunlara çözüm getirmeye çalışmıştı. Yeni dönemde, Lula da Silva’nın Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için arabuluculuk girişimleri ile Filistin’de ateşkes ve insani müdahale çağrıları karşılık bulmazken Mayıs 2023’te gerçekleştirilen Güney Amerika Liderleri Zirvesi Brezilya Hükûmetinin başarı hanesine yazılmıştır. Lula’nın ilk yılında BRICS genişlemesi gerçekleşmiş, Brezilya’nın BRICS dönem başkanlığı 2025’e ertelenerek Temmuz 2023’te MERCOSUR ve Aralık 2023’te ise G20 dönem başkanlıkları devralınmıştır.

“Lula Doktrini” olarak adlandırılabilecek dış politika yaklaşımıyla Brezilya’nın başta Latin Amerika olmak üzere dünyadaki imaj ve ilişkilerini düzeltmeye ve yeniden inşa etmeye odaklanan Lula da Silva’nın[1] üçüncü başkanlık döneminde öne çıkan;

  • Açlık, fakirlik ve eşitsizlikle mücadele,
  • Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliği ile mücadele, yenilenebilir enerjiye geçişin desteklenmesi,
  • Küresel yönetim/yönetim kurumlarının reformu konularının G20 dönem başkanlığı gündeminde yer alması kararlaştırılmıştır. 2024 yılı G20 süreci Brezilya’nın uluslararası sistemde yeniden önemli bir aktör niteliğini kazanması bakımından tarihi bir gelişme olarak değerlendirilirken aynı zamanda Küresel Güney’in G20’deki nüfuzunun artması ile de ilişkilendirilmektedir.[2]

Lula da Silva hükûmeti çok kutupluluk anlayışıyla yaklaştığı küresel sistemde Brezilya’yı yükselen bir aktör olarak konumlandırmaya öncelik verirken ülke dahilinde ekonomik, toplumsal ve güvenlikle ilgili meselelere odaklanmıştır. Güvenlik Eylem Planı çerçevesinde sivillerin edinebileceği silah ve mühimmatın azaltılması[3] ve vergi düzenlemeleri gibi aciliyet arz eden çalışmaların yanı sıra demokratik kuralların tesis edilmesi faaliyetlerinin yoğunlaştığı zorlu bir yıllık sürecin ardından açlık, fakirlik, kamu yatırımları ve çevrenin korunması alanlarında olumlu gelişmeler sağlanmıştır.[4] Bu dönemde ekonomide bir önceki yıla göre daha iyi bir büyüme oranı gerçekleştirilirken işsizlik oranında gerileme görülmüştür.[5]

Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti ile Nisan 2023’te yeni sanayileşme konusunda, teknolojik inovasyonla sürdürülebilir üsler ve stratejik sektörlere yatırım yapılmasına dair on beş anlaşma imzalamış, böylelikle sanayi, dijital ekonomi ve ticaret alanlarında iş birliği zemini güçlendirilmiştir.[6] Ekonomik çabalarını bir adım ileri taşıyan Lula Hükûmeti, 22 Ocak 2024’te Yeni Sanayileşme Programı (Programa Nova Indústria Brasil-NIB)’nı açıklamıştır. Ulusal Sanayi Konseyi'nin çalışma gruplarında üretim ve işçi kesimleriyle uzun süren kapsamlı görüşmelerin sonunda hazırlanan program için 2026’ya kadar Brezilya Kalkınma Bankası’nın finanse edeceği 300 milyarlık (Brezilya Reali) bütçe öngörülmüştür. Esas olarak altyapı, biyo-ekonomi, dijital dönüşüm ve sanitasyon gibi alanları kapsamına alan program; inovasyon, ekonomide sürdürülebilirlik, üretimdeki rekabet gücünün ve insanların hayat kalitesinin artırılmasına odaklanmıştır.[7] Devlet Başkanı Yardımcısı ve aynı zamanda Kalkınma, Sanayi, Ticaret ve Hizmetler Bakanı olan Geraldo Alckmin’in “Büyük Projesi” olarak bilinen program[8] 2033 yılına kadar;

  • Yüksek kalitede istihdam yaratarak teknik gelişmeyi ve buna bağlı olarak üretim ve ulusal rekabet gücünü artırmak,
  • Ülkenin rekabet avantajlarını daha iyi kullanmak,
  • Brezilya’yı uluslararası ticarette yeniden konumlandırmak hedefleri doğrultusunda ulusal sanayiinin canlandırmasını amaçlamaktadır.[9]

            Bu çerçevede 2026 yılına kadar programla ilgili gerçekleştirilmesi öngörülen başlıca faaliyetlerin açıklandığı “Yeni Sanayileşme Eylem Planı 2024-2026” hazırlanmıştır. Bu planda;

  • Sosyal, ekonomik ve doğal çevre açısından ülkenin sürdürülebilir kalkınması doğrultusunda Brezilya sanayiinin güçlendirilmesinin kilit önem arz ettiği,
  • Brezilya’nın 1980'lerden itibaren üretim yapısının önceliklendirilmesi ve zincir halkalarının kısalıp zayıflamasıyla erken ve hızlandırılmış bir sanayisizleşme sürecine maruz kalmış olduğu,
  • Brezilya’nın ihracatının teknolojik bakımdan karmaşık olmayan ürünlere yoğunlaşmış olduğu, bunun ise ülkenin ticari kazancının sınırlandırılmasına yol açtığı hususları Brezilya ve sanayileşme konusundaki ön kabuller[10] olarak sıralanmıştır.

Program çerçevesinde tarımsal sanayi, sağlık, biyo-ekonomi, enerji, dijital ekonomi ve savunma gibi alanlara kredi ve fon olarak devlet desteği sağlanması öngörülmektedir. Bu bağlamda Yeni Sanayileşme Programı’nın dayandığı ve gelişme planlanan altı esas görev alanı;

  • Enerji, gıda güvenliği ve beslenme için sürdürülebilir tarımsal-endüstriyel ve dijital zincirler,
  • Birleşik Sağlık Sistemi’nin hassasiyetlerini azaltmak ve sağlığa erişimin kapsamını genişletmek için dayanıklı endüstriyel ekonomik sağlık kompleksi (sistemi),
  • Kentlerde verimli entegrasyon ve refah için sürdürülebilir altyapı, sanitasyon, konut ve hareketlilik (ulaşım),
  • Üretimi artırmak için sanayinin dijitalleşmesi,
  • Biyo-ekonomi, karbon salınımının azaltılması ve kaynakların gelecek nesiller için garantiye alınması amacıyla enerji dönüşümü ve güvenliği,
  • Ulusal egemenlik ve savunmayla ilgili teknolojilerdir. Bu çerçevede eylem planında her görev alanının hedefleri ve hedeflere ulaşmak için finansman öncelikleri, (vergi ve diğer) düzenlemeler ile yapılacak faaliyetler de belirlenmiştir.[11]

Programın yoğunlaştığı meselelerden biri olan tarımsal sanayi alanında halihazırda yüzde 18 olan aile çiftlikleri mekanizasyonunu, büyük oranda Brezilya’da üretilmiş makine ve teçhizat ile yüzde 70’e; GSYH’da tarımsal sanayi sektörünün payının yüzde 50’ye çıkarılması amaçlanmaktadır. Sağlık alanında ise mevcut durumda yüzde 42 olan yerli ilaç, aşı ve tıbbi teçhizat üretiminin yüzde 70’e yükseltilmesi hedeflenmiştir. Diğer hedefler ise kentlerde bireylerin ulaşım zamanlarının yüzde 20 azaltılması, sanayi şirketlerinin yüzde 90 oranında dijital hale getirilmesi, karbon salınımının yüzde 30 azaltılması ve savunma alanında başta nükleer enerji olmak üzere, kritik teknoloji üretimindeki özerkliğin yüzde 50’ye çıkarılması yer almaktadır.[12] 

Yeni Sanayileşme Programı’nın ilkeleri;

  • Sosyo-ekonomik kapsayıcılık,
  • Özellikle cinsiyet, renk ve etnik köken bakımından eşitlik,
  • Gelirlerin iyileştirilmesi ve insana yakışır işlerin teşvik edilmesi,
  • Üretken-teknolojik gelişme ve inovasyon,
  • Üretkenlik ve rekabet gücünün artırılması,
  • Bölgesel olanlar da dahil eşitsizliklerin azaltılması,
  • Sürdürülebilirlik,
  • Nitelikli uluslararası girdiler olarak belirlenmiştir.[13]

Program içeriğinde sübvansiyon, düşük faizli kredi ve federal hükûmet yatırımlarının artırılması ile vergi teşvikleri ve destek sağlayabilecek özel fonların devreye alınması gibi geleneksel kamu politika araçlarına ağırlık verilmiş olması göze çarpmaktadır.[14] Bu çerçevede Sanayi politikasının temel araçları;

  • Krediler,
  • Sübvansiyonlar,
  • Vergi kredileri,
  • Hisse senetleri arzı,
  • Yerel içerik gereksinimleri,
  • Dış ticaret,
  • Tercih marjı,
  • Teknoloji transferi,
  • Fikrî mülkiyet,
  • Kalite altyapısı,
  • Düzenleme ve ayarlama,
  • Teknolojik siparişler,
  • Devlet satın alımları,
  • Kamu yatırımlarıdır.[15]

Brezilya’nın ekonomi ve sanayileşme çizgisine önemli değişiklikler getiren Yeni Sanayileşme Programı farklı ekonomik anlayışa sahip kesimlerde tartışmalara yol açmıştır. Bu bağlamda temel eleştiri, programın Modern Para Teorisi anlayışı çerçevesinde devletin ekonomiye müdahalesi yaklaşımında olmasından kaynaklanmaktadır. Daha fazla devlet ve ekonomide korumacılıkla özdeşleştirilen programın başarı şansı olmadığı da ileri sürülmektedir.[16] Öte yandan Reuters’da yayımlanan bir haberde; Lula da Silva’nın “özellikle endüstriyel finansman alanları olmak üzere programın gelişimini izleme bakımından spesifik parametrelerin bulunmadığı ve net hedeflerinin olmadığı” konusundaki görüşlerini ilgili bakanlara ilettiği iddia edilmiştir.[17]

Yeni Sanayileşme Programı’nın Brezilya İşçi Partisi’nin önceki hükümetlerince uygulanan modelin bir tekrarı ve “yeni eski program” olduğu, bu itibarla, “programın kamu finansmanını esas almasının daha fazla vergi toplama konusundaki politikasıyla çeliştiği” de ileri sürülmüştür. Brezilya Federal Hükûmeti ise ABD ve AB örneklerini hatırlatarak modern tecrübelerin dikkate alındığını, programın uygulanmasıyla “halkın yaşam standartlarının yükseleceği, daha fazla iş imkânı sağlanacağı ve Brezilya ulusal sanayiinin rekabetçi niteliğinin artacağını” savunmaktadır.[18]

Gazeteci Richard Mann, finansman sürecinin şeffaf olmaması ve zamanlaması gibi hususlar üzerinden eleştirdiği Yeni Sanayileşme Programı’nın (devletin ekonomideki rolünün artırılması ve korumacılık anlayışı nedeniyle) neoliberal ekonomi politikalarından ayrıldığına vurgu yapmaktadır. Mann’a göre Yeni Sanayileşme Programı, aynı zamanda “Modern Para Teorisi’nden kaynaklanan geniş kapsamlı maliye politikası ile Brezilya’nın ekonomi doktrininde önemli bir değişime” işaret etmektedir.[19]

Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti’nin yeni sürece katkısını önemsemektedir. Çin’in programa yaklaşımının ipuçlarını barındıran bir değerlendirme, bu ülkenin resmi haber ajansı Xinhua’da yayımlanmıştır. Bahse konu değerlendirmede; Lula’nın mensubu olduğu “İşçi Partisi ekonomistlerinin -Liberallerin düşündüklerinin aksine- piyasa mekanizmaları tarafından sanayinin ekonomideki payının azalması sorununun çözülemeyeceğine ve ülkenin orta gelir tuzağından kurtarılamayacağına inandıkları” vurgusu yapılmıştır. Aynı değerlendirmede “ne liberal ekonomistler ne de kalkınmacıların hoşnut olmadığı mevcut durumdan daha fazla iş alanı ve inovasyon da içeren, sanayide toparlanmaya yönelik ortak bir gündemle çıkılabileceğine” de işaret edilmiştir.[20]

Devletin ekonomideki rolü Adam Smith’in Milletlerin Zenginliği adlı eserinin yayımlanmasından beri tartışılmaktadır. Adam Smith, kapitalist ekonominin temeli kabul edilen bu eserde, görünmez bir elin piyasayı düzenlediğini ve merkezî planlamanın bu derece iyi sonuçlar vermeyeceğini vurgulayarak devletin sistemdeki rolünün esas olarak savunma, iç güvenlik ve adalet sisteminin yönetilmesiyle sınırlandırılması gerektiğini ileri sürmüştür.[21] 21. yüzyılda Adam Smith ve diğer liberal ekonomistlerin görüşlerinin yanı sıra devletin ekonomideki rolü, müdahalecilikten ziyade katalizör görevi üstlenmesinden inovasyon süreçlerindeki önemine ve kalkınmadaki rollerine kadar farklı boyutlarda tartışılmaktadır.[22] Bununla birlikte, 21. yüzyıldaki küresel finans ve salgın krizlerinin ardından sarsılan ekonomilerin devlet girişimleri ile toparlanması çabaları kapitalist ekonominin müstakbel krizlerinde devlet destek ve düzenleyiciliğinin önem arz edeceğine işaret etmektedir. ABD’nin 2022’de çıkardığı Enflasyonun Azaltılması Yasası ile ekonomik ve ticari altyapıya yönelik yatırım kararları bunun güncel örneklerindendir.

Brezilya tarihinde devletin ekonomideki yönetici rolü de alışılmadık bir durum değildir. Hatta günümüzde ÇHC’nin kalkınma çizgisinde önemli bir model olarak görülen devlet kapitalizminin geçmişteki Brezilya uygulamaları ülkenin kalkınma tecrübeleri arasındadır. Bununla birlikte Brezilya’nın Yeni Sanayileşme Programı’nın “devlet kapitalizmine dönüş anlamına geldiği” yorumu[23] abartılmış bir düşünceyi yansıtmaktadır. Zira Brezilya için planlanan yeni durum devletin ekonomiyi tahakküm altına almasından ziyade stratejik olarak görülen sektörlerin desteklenmesi ve iş birliğine işaret etmektedir. Bu husus, Brezilya’nın sanayi kalkınma stratejisine önemli katkılar yapan ekonomist Mariana Mazzucato’nun “Kamu-özel sektör ortaklıklarının; sadece belirli şirketleri veya sektörleri hedeflemek yerine, birden fazla ekonomik sektörün çalışmalarını aynı anda kullanarak bir hükûmetin toplumsal hedeflere ulaşmasına yardımcı olabileceği” değerlendirmesinde[24] de görülmektedir. Mazzucato, “Mission Economy” adlı kitabında; “değişen kapitalizmin 2020’deki Covid-19’dan önce de “sıkışmış” durumda olduğuna; salgın, eşitsizlik, dijital bölünme ve çevre krizlerine dair çözümler üretemediğine” vurgu yapmakta, bu bağlamda “devletin ekonomi ve toplumdaki kapasite ve rolünün yeniden değerlendirilmesini ve kamusal amaç duygusunun yeniden kazanılmasını” önermektedir.[25]

Brezilya’nın Yeni Sanayi Programı’ndaki eleştiri konularından biri de korumacılıktır. Liberal yaklaşım, uluslararası ticarette serbest politikaların izlenmesi ve korumacılığa başvurulmamasının ülkelerin refahını artıracağını savunmakla birlikte[26] uzun yıllara yayılan uygulamada, küresel ticaret kurallarını dikte eden sanayileşmiş ülkelerin uluslararası serbest ticaretten daha kazançlı çıktığı bir süreç yaşanmıştır. Bu döngüde uluslararası piyasaya sunabildikleri ürünleri sınırlı olan gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde umulan refah artışı gerçekleşmezken özellikle doğal kaynakları sömürüye varan derecelerde istismar edilmiştir.

Öte yandan, son yıllarda “yaşlanmış” sanayisiyle Çin ile rekabet etmekte zorlanan ABD’nin korumacılık eğilimi göstermesi[27], Avrupa Birliği’nin 2019’dan sonra ticarette korumacı politikaları öne çıkarması[28] ve Pekin yönetiminin bu durumu aşmak için stratejiler geliştirmesi; Çin’in 19. yüzyılda silahlı şiddet kullanılarak Batı pazar alanına dahil edildiği Afyon Savaşları’nda yaşanan süreci hatırlatmaktadır. ABD ve AB Çin’e karşı ticarette tutum değiştirmekle birlikte dünyanın geri kalanı için eski kurallar işlemeye devam etmektedir. Bu bağlamda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında hiç de adil olmayan “Batı’nın istediğinde korumacılığa dayalı tedbirler aldığı, ancak pazar olarak gördüğü ülkelerin her zaman serbest ticaret kurallarını uygulamasını istediği” bir ilişki biçimi dayatılmaya devam edilmektedir. Sanayileşmiş ülkeler kendi ekonomileri ve çıkarları için uygun gördüklerinde koruma önlemleri almayı olağan karşılarken dış ticaret bariyerlerini aşmak ve piyasalara ulaşmak için gerektiğinde üstün ve sınırsız çaba sarfetmeyi, bazen de şiddet (askerî güç) kullanmayı sürdürmektedirler.

Brezilya’nın dönem başkanlığını sürdürdüğü Güney Amerika’nın bölgesel yapılarından MERCOSUR[29] ile Avrupa Birliği arasında yirmi üç yıldır görüşülen serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasından son anda vazgeçilmesinde de benzer gerçekliklerin etkili olduğu anlaşılmaktadır. Zira taslak anlaşma; sanayi piyasalarına erişimde ve ithalat vergilerinde Avrupa Birliği’ne önemli kazançlar sağlarken Brezilya ve diğer MERCOSUR ülkeleri rekabet üstünlüğüne sahip oldukları alanlarda kısıtlanmaktadırlar. Öte yandan, anlaşmada AB’nin MERCOSUR ülkelerinde devlet şirketlerinin ticarette düzenleyici roller üstlenmesine karşı çıkması, Brezilya tarımsal sanayiinin böyle bir anlaşmadan zarar görecek olması gibi faktörler[30] ve genel olarak anlaşmanın Brezilya’nın yeni sanayileşme süreciyle çelişmesi imzanın askıya alınmasında etkili olmuş gibi görünmektedir.

Brezilya’nın Yeni Sanayileşme Programı mevcut ve potansiyel ekonomik sorunlara çözüm arayışında, devletin ekonomideki düzenleyici rolüne yeniden başvurulması ve diğer gerekli görülen tedbirler çerçevesinde yenileştirilmiş bir yöntem ve süreç olarak sunulmuştur. Esas olarak sanayinin canlandırılması, dijitalleştirilmesi, uluslararası rekabet gücünün artırılması amaçlanmakta ve toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine özel önem verilmektedir. Bununla birlikte, Devlet Başkanı Lula da Silva’nın bazı itirazları ve diğer eleştiriler dikkate alındığında, programın -temel ekseni değişmemekle birlikte- kısa ve orta vadede revize edilebileceği, ancak en azından Brezilya İşçi Partisi iktidarlarında güncellenerek uygulanacağı değerlendirilmektedir. Programın muhtemel başarısı ekonomik yapı açısından benzerlik arz eden ülkeler için bir model olma potansiyeli de taşımaktadır.

 

[1] Brian Winter, “Q&A: Brazil’s Foreign Minister Mauro Vieira on the “Lula Doctrine”, americasquarterly.org, 23.03.2023

[2] Gov.br, “Brazil's G20 Presidency: building a just world and a sustainable planet”, 01.12.2023; Ana Saggioro Garcia & Leonardo César Souza Ramos, Brazil’s G-20 Presidency and the Global South, stimson.org, 19.01.2024

[3] Ministério da Justiça e Segurança Pública, “Decreto sobre o controle de armas é assinado pelo presidente Lula”, gov.br, 21.07.2023

[4] Naiara Galarraga Gortázar, Lula devuelve la normalidad democrática a Brasil tras la montaña rusa del mandato de Bolsonaro, elpais.com, 01.01.2024; Ayrıca bkz. Jean-Louis MARTIN, First Year of Lula: Overview of the Political Situation in Brazil, irfi.org, 11.01.2024

[5] Bruno Meyerfeld, Lula's first year in Brazil: Encouraging but fragile results, lemonde.fr, January 8, 2024,

[6] Pedro Peduzzi, Brasil and China ink memorandums for “new industrialization” agenciabrasil.ebc.com, 14.04.2023; Andreia Verdélio, Lula and Xi Signs 15 deals in Beijing, agenciabrasil.ebc.com, 14.04.2023

[7] Gov.br, Brasil ganha nova política industrial com metas e ações para o desenvolvimento até 2033, 22.01.2024; folha.uol.com.br, Frente Parlamentar do Empreendedorismo vê 'nova política velha', e governo defende plano para indústria, 21.01.2024

[8] Naiara Galarraga Gortázar, Lula lanza un plan para reindustrializar Brasil con 60.000 millones en créditos blandos y subsidios, elpais.com, 23.01.2024

[9] Ministério do Desenvolvimento, Indústria, Comércio e Serviços, Nova Indústria Brasil, Plano de Ação para a Neoindustrialização 2024-2026, Brasília 2024, s. 5.

[10] Nova Indústria Brasil, Plano de Ação para a Neoindustrialização 2024-2026, Brasília 2024, s. 5.

[11] Nova Indústria Brasil, Plano de Ação para a Neoindustrialização 2024-2026, s. 6, 27.

[12] Maria Zuppello, El nuevo plan de industrialización de Brasil implica más estado y proteccionismo, infobae.com, 28.01.2024; folha.uol.com.br, Frente Parlamentar do Empreendedorismo … 21.01.2024

[13] Nova Indústria Brasil, Plano de Ação para a Neoindustrialização 2024-2026, s. 8.

[14] Wellton Máximo, Entende o programa Nova Indústria Brasil, agenciabrasil.ebc.com.br, 22.01.2024

[15] Nova Indústria Brasil, Plano de Ação para a Neoindustrialização 2024-2026, s. 9.

[16] Maria Zuppello, El nuevo plan de industrialización de Brasil implica más estado y proteccionismo, infobae.com, 28.01.2024

[17] Lisandra Paraguassu, Lula upset by lack of clear goals in Brazil's new industry plan, sources say, reuters.com, 24.01.2024

[18] folha.uol.com.br, Frente Parlamentar do Empreendedorismo … 21.01.2024

[19] Richard Mann, Opinion: Brazil’s Industrialization – A New State-Led Approach, riotimesonline.com, 29.01.2024

[20] spanish.news.cn, ESPECIAL: Programa Nueva Industria Brasil abre debate sobre caminos para reindustralización, 02.03.2024

[21] Phil Thornton, Büyük Ekonomistler, İş Bankası Yayınları, II. Baskı, İstanbuş, 2018, s.21, 22.

[22] Ana Célia Castro, Fernando Filgueiras (Editors), The State in the 21st Century, Enap, Brasilia 2018

[23] eldia.com, Brazil apuesta una vez mas al capitalismo de estado con el plan de crecimiento de Lula, 28.01.2024

[24] Catherine Osborn, Lula Tries His Hand at Industrial Policy, foreignpolicy.com, 26.01.2024

[25] Mariana Mazzucato, Mission Economy, https://marianamazzucato.com/books/mission-economy/

[26] Mahfi Eğilmez, Korumacılık ve Türkiye, mahfiegilmez.com, 20.10.2018

[27] Mahfi Eğilmez, Korumacılık ve Türkiye, mahfiegilmez.com, 20.10.2018

[28] Hans Von Der Burchard, Jacopo Barigazzi & Kalina Oroschakoff, Here comes European protectionism, politico.eu, 17.12.2019

[29] MERCOSUR’a tam üye ülkeler: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Paraguay, Uruguay, Venezuela (üyeliği askıya alınmıştır); Ortak üye ülkeler: Şili, Kolombiya, Ekvador, Guyana, Peru, Surinam’dır.

[30] Vinicius Konchinski, Entienda el acuerdo Mercosur-UE y las razones del rechazo de los movimientos populares, brasildefato.com.br, 11.12.2023

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display