Ukrayna’daki krizin çözümüne yönelik çabalara esas teşkil eden iki belgeden birincisi 17 Nisan Beyannamesi.. ABD, AB, Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin 17 Nisan 2014 tarihinde Cenevre’de vardıkları mutabakat gerginliğin azaltılması ve tüm vatandaşların güvenliğinin yeniden sağlanması için hemen atılması gereken somut adımları içermekteydi. Bunların başında tarafların şiddet ve provokasyonlardan sakınmaları gelmekteydi. Beyannamede gerek Kiev yönetiminin gerekse ayrılıkçıların hareket tarzları konusunda tavsiyede bulunulmaktaydı. (http://www.state.gov/r/pa/prs/ps/2014/04/224957.htm) 2 Temmuz Deklarasyonu ise Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanları’nın katılımıyla Ukrayna’da sürdürülebilir barış ve istikrarın sağlanması yönündeki kararlılığın bir kez daha teyid edilmesini vurguluyordu. Sözkonusu deklarasyonda sürdürülebilir ateşkesin gerekli olduğunun altı çizilmişti. Böylece Ukrayna’nın doğusunda süregelen şiddetin sona ermesi hedeflenmişti. Bakanlar, AGİT’ten ateşkesi gözetmesi çağrısında bulunmuşlardı.(http://www.mid.ru/brp_4.nsf/0/2FD69F0269F1E51B44257D0900659A61) Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun daha önce ilan ettiği ateşkesin 1 Temmuz’da sona ermesi üzerine Ukrayna Ordusu’nun ayrılıkçı bölgelere yönelik operasyonları yeniden başladı. Operasyonlar can kaybı, binaların tahrip edilmesi ve halkın bölgeden kaçarak Rusya’ya sığınması gibi bir dizi krizi de beraberinde getirmekte. Kiev yönetimi ayrılıkçı halkı “terörist” olarak göstermek suretiyle yürüttüğü operasyonu terörle mücadele kapsamına sokmakta. Dolayısıyla ayrılıkçılar silahlarını teslim etmediği takdirde yeniden bir ateşkese sıcak bakmıyor. Öte yandan Ukrayna Temas Grubu üyelerinden Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, bugün ayrılıkçı milislerin liderleriyle telekonferans aracılığıyla görüşme yapacak. Daha önce Kievli yetkililer ile Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri temsilcileri arasında Rusya’nın Ukrayna Büyükelçisi ile AGİT temsilcileri ve eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Mikhail Kuchma’nın hazır bulunduğu görüşmeler gerçekleştirilmişti. (http://en.ria.ru/world/20140714/190925131/Ukraine-Contact-Group-Prepares-Conference-Call-with-East-Ukraine.html) Almanya ve Fransa’nın ABD’nin Rusya yaptırımlarından fazlasıyla rahatsız olan AB üyeleri olmaları ve gerek Rusya gerekse Ukrayna ile yakın ilişkiler sürdürmeleri nedeniyle soruna pratik ve gerçekçi bir çözüm bulunması için gayret sarf edecekleri değerlendirilmektedir. RF Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in 13 Temmuz’da Brezilya’da yaptıkları ve ağırlıklı olarak Ukrayna krizini ele aldıkları görüşmenin ardından Steinmeir’in ayrılıkçılarla doğrudan irtibat kurma inisiyatifinin Temas Grubu’nun çözüm çabalarının gerçekçi bir çizgide ilerlediğini ortaya koymaktadır.