Bir Adımlık Mesafe

Yazan  16 Haziran 2014
İran Cumhurbaşkanı geçtiğimiz pazartesi günü Ankara’yı ziyaret etti. Bu ziyaret geçtiğimiz ocak ayı sonlarında Tahran'ı ziyaret eden Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinde Türkiye ve İran arasındaki yeni durumun belirlemesini tamamlayıcı nitelikte olduğunu düşünüyorum. Efsane 30 Haziran devrimi adamın terörist İhvan ile ittifak ederek yeni Osmanlıyı tesis etme arzularına darbeyi indirince Erdoğan hemen Tahran'a koştu. Mısır devrimi ayrıca Kahire ve Körfez ülkeleri arasına stratejik ittifak (dev olarak doğdu) fideleri dikti. El-Sisi “Yardım isteyen herhangi bir körfez ülkesine Mısır bir adım yerdir.” açıklamasını yaptı. Böylece Erdoğan’ın arzuları bir anda büzüldü ve eski hâline geri döndü. Erdoğan akabinde geçtiğimiz Kasım ayında 5+1 ülkeleri ile İran arasında nükleer dosyayla ilgili prensip anlaşmasına şahit oldu. Erdoğan İhvancı Mısır ve Suudi Arabistan ile Sünni cephe oluşturduktan sonra İran, Suriye, Irak ve Hizbullah’ın oluşturduğu Şii cephesine karşı koymak için Tahran’a yüklenecekti. Erdoğan İran’la yapılan ticarette hayal kırıklığına uğradı. Yeni Osmanlı ve Sünni cephe projesiyle yıkılmak üzere olan Tahran ilişkilerini yeterlilik düzeyine çıkarma çabasına girdi. Bir yandan da delicesine AB’ye katılma üzerine yoğunlaştı. Avrupa bu katılıma sıcak bakmadı ve her birkaç ayda bir reddetti. Dolayısıyla hem Avrupa pazarını hem de büyük Sünni pazarı kaybetti. Erdoğan NATO ile birlikte Türkiye’nin güneydoğusuna yerleştirdiği PATRIOT füzeleri nedeni ile Tahran ziyareti sırasında İran’ın takazalarına tahammül etti. Tahran füze konuşlandırılmasını kendine yönelik bir tavır olarak düşünüyor. Ancak dikkatimi çeken husus İran’ın Türkiye’yi azarlaması Erdoğan’ı memnun eder ve NATO Türkiye’sine göz kırpar nitelikteydi çünkü Erdoğan özellikle yolsuzluk skandalı ve göstericilere saldırmasından sonra bir devlet adamı olarak kötü duruma düştü. Yerel seçimleri kazanması ya da ağustosta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için hazırlanması kendini bu kötü durumdan kurtaramadı. Erdoğan "iki devlet (Türkiye-İran) Körfez güvenliğine müdahaleye izin vermeyecektir" iddiasıyla Körfez'in güvenliği ile ilgili İran’la ittifak kurmaya çalışarak son istasyona giden son trenin son vagonu olan İran’ı yakalamaya çalışıyor. Gerçek şudur ki Mısır; Ankara ve Tahran’ın Körfez'in güvenliğine müdahalesine asla izin vermeyecektir çünkü artık oraya bir adım mesafededir. (Kaynak:Dr. Amr Abdussemi’a,El-Ahram,Mısır,15 Haziran 2014)
Cesurhan Taş

Eğitim:

ODTÜ İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (1991-1996)

Diller: 

İngilizce: İleri seviyede

Rusça: Orta seviyede

Arapça: Orta düzeyde

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display