ABD Başkanı Barack Obama Avustralya Başbakanı Tony Abbot ile yaptığı görüşme sırasında IŞİD ve Irak'a dair açıklamalarda bulundu. Obama bir Amerikan klasiği olan bütün seçenekler masada ifadesini kullandıktan sonra, operasyonun uluslararası toplumuntehdit edildiği zaman yapılacağını da belirtti. (http://www.voanews.com/content/obama-looking-at-all-options-in-confronting-iraq-insurgency/1935523.html) Bu muğlak ifadelerde uluslararası toplumun tehdit edilmesinin ne demek olduğu ya da bunun ne zaman gerçekleşeceği açıklanmadı. Yani Türkiye'nin Musul Başkonsolosğunun basılarak diplomatik dokunulmazlığa sahip bir bina ve personelin kaçırılmasının bir tehdit olarak değerlendirilmediğini söylemek mümkün. Bunun yanında ABD Irak'ın Kuzeyinde bulunan ve aralarında askeri şirketlerin yetkililerinin de bulundu üç uçak dolusu Amerikan vatandaşını Bağdat'ın 93 kilometre Kuzeybatısında'daki Balad üssünden tahliye etti. ABD Dışişleri Bakanlığı da Irak'a hali hazırda bulunan yardımın dışında 12,8 milyon dolarlık yardımı sayıları 500 bini bulan göç etmek zorunda kalan kişilere gönderilmek üzere serbest bırakacağını açıkladı. Birleşmiş Milletler de 6,6 milyon dolar ve diğer yardımlar da 6,2 milyon dolar olacak. IŞİD'in bölgedeki faaliyetleri ABD Senatosunda da yankı buldu Temsilciler Meclisi sözcüsü (meclisin çoğunluk lideri olarak meclis başkanı da denilebilir.) Cumhuriyetçi Joe Boehner son beş ya da altı aydır örgütün faaliyetlerinin giderek genişlediğinin görüldüğünü ancak Obama'nın tedbir almadığını söyledi. Cumhuriyetçi Senatör McCain ise Obama'nın güvenlikle ilgili üst düzey bürokratlarının Amerikan Genel Kurmay Başakanı dahil değiştirilmesi gerektiğini söyleyerek yaşananların tam bir felaket olduğunu ifade etti.