< < Kıbrıs İçin Marshall Planı


Kıbrıs İçin Marshall Planı

Yazan  23 Mayıs 2014
-ABD Başkan Yardımcısı Biden Bölünmüş Ada’yı Ziyaret Ediyor. Ada'nın Yatırımlara İhtiyacı Var- ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden bölünmüş Akdeniz adası Kıbrıs'ın yeniden birleştirilmesi şansı için nabız yokluyor. ABD Kıbrıs sorununun çözümüne şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla ilgi duyuyor. Biden, çarşamba günü Kıbrıs'a geldi ve cuma gününe kadar kalacak fakat Washington'dan gelen bu misafire Ada’daki her politikacı tarafından kucak açılmıyor. Ada’ya bir ABD'li politikacı tarafından en son bu derece üst seviyeli bir ziyaret 52 yıl önce yapılmıştı: 1962 yılında dönemin Başkan Yardımcısı Lyden B. Johnson Kıbrıs’a gelmişti. Kıbrıs daha bu ziyaretten iki yıl önce İngiltere tarafından bağımsız kılınmıştı fakat daha sonrasında Ada’nın bölünmesine yol açan, Kıbrıslı Rumlar ile Türk azınlık halk grupları arasındaki ihtilaflar daha o zamanlar baş göstermeye başlamıştı. Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki jeopolitik konumundan kaynaklanan ''batmayan uçak taşıyıcısı'' özelliği ise hiç değişmedi. İngiltere burada iki adet hava üssüne sahip. Hatta Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Ukrayna'da çıkan krizler göz önüne alındığında Ada’nın stratejik değeri daha da arttı. Buna Kıbrıs'ın kıyısında bulunan muhtemelen hiç de önemsiz olmayan doğal gaz rezervlerini de eklemek gerekiyor. Bu rezervler Avrupa'yı Rus doğal gazından bağımsız kılabilir ki buna ABD de ilgi duyuyor. Kıbrıs gazının Avrupa'ya en kolay ve en ucuz yoldan ulaşımı Türkiye'ye uzanacak bir doğal gaz boru hattının yapılması ve gazın buradan mevcut boru hattı ağına aktarılmasıdır. Bunun hayata geçirilmesi için 1974'den beri bölünmüş olan Kıbrıs'ın birleşmesi gerekiyor. Kıbrıs meselesinin çözümü sadece enerji değil güvenlik politikası açısından da ABD'nin çok işine gelirdi. 2013'ten beri görevdeki Ada'nın muhafazakâr Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis daha şimdiden yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'ın NATO'ya girebileceğini ima etti. 60' lı yıllarda tarafsızlar hareketine katılmasından sonra bazı askerî analizciler tarafından ''Akdeniz'in Küba'sı'' olarak görülen Kıbrıs'ın NATO'ya katılması, Doğu Akdeniz'deki güç dengelerini büyük oranda ittifak güçleri lehine, Rusya'nın ise aleyhine değiştirir. Kıbrıs'ta bir kaç haftadan beri Biden'in Washington'dan tam tekmil bir yeniden birleşme planı getirdiğine dair spekülasyonlar yapılıyor. ABD'li diplomatlar, bunu açık bir şekilde tekzip ediyor. Bununla birlikte sorunun çözümüne ABD'nin ne şekilde katkıda bulunabileceğine dair somut düşünceler olduğu anlaşılıyor. Ada’nın bir zamanlar turistlik bölgesi olan Gazimagosa ve Türk işgalinden bu yana otellerin boş durduğu ''hayalet şehir'' Maraş'ın yeniden inşa edilmesi için Marshall Planı benzeri bir plandan söz ediliyor. 2013'ün başından beri devlet iflasının eşiğine gelen kriz adası Kıbrıs'ın şimdi ivedilikle yabancı yatırımlara ihtiyacı var. Biden'in ziyareti buna rağmen Ada’nın güneyindeki Rum kesimindeki bazı siyasetçiler tarafından hoş karşılanmıyor. Muhalefet politikacıları, Biden'in bu perşembe günü Kıbrıslı Türklerin lideri Derviş Eroğlu ile de görüşecek olmasını eleştiriyor çünkü onlar bu görüşmenin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin saygınlığına gölge düşüreceğini, uluslararası alanda tanınmayan "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC)" ise itibarını artıracağı yaygarasını koparıyor. Tırnak içindeki devletin umumi hukuka göre tanınmasına sebep olacak her türlü görüntüye fırsat vermemek için Biden, Ada Türk’ü ve KKTC'nin Cumhurbaşkanı olarak adlandırılan Eroğlu ile resmî makamında değil, devleti temsil eden hiçbir sembol ve bayrağın olmadığı şahsi konutunda buluşacak. Bu kavga, Kıbrıslı muhalefet politikacılarının hâlâ ne kadar güçlü bir şekilde geçmişin taksim ve tek başına temsil söyleminin tutsağı olduklarını gösteriyor ki bu, uzlaşma çabaları için hiç de iyi bir alamet değil. (Kaynak:Gerd Höhler,Der Tagesspiegel ,Almanya,22 Mayıs 2014)
Cesurhan Taş

Eğitim:

ODTÜ İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (1991-1996)

Diller: 

İngilizce: İleri seviyede

Rusça: Orta seviyede

Arapça: Orta düzeyde

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display